AA arşivinden özel Kıbrıs fotoğrafları
Kıbrıs Barış Harekatı'nın 40. yıl dönümü öncesinde, AA arşivindeki fotoğraflardan derlenerek hazırlanan özel galeri, harekatın bilinmeyen yönlerini ortaya koyuyor.
Evlerini terk etmek zorunda kalanların sıkıntılı yaşamları, yakınlarını kaybedenlerin gözyaşları... Adaya paraşütle inen Türk askerleri ve Mehmetçiğe sevgi gösterilerinde bulunan ada halkı... Kıbrıs Barış Harekatı'na ait bu ve bunun gibi birçok olayın anlatıldığı tarihi fotoğraflar, Anadolu Ajansı'nın arşivinden hazırlanan özel galeride kamuoyuyla paylaşıldı.
Anadolu Ajansı (AA), Kıbrıs Barış Harekatı'nın 40. yıl dönümü öncesinde arşivindeki fotoğrafları inceledi. Harekat öncesi ve sonrasında çekilen onlarca fotoğraf arasından özenle seçim yapan editörler, harekata özel galeri hazırladı. Anadolu Ajansı'nın internet sitesinden paylaşılan fotoğraf galerisinde, harekatın bilinmeyen yönleri sunuldu.
Adada Türk halkının yaşadığı sıkıntıların anlatıldığı fotoğraflarda Rumların saldırıları nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalanlar dikkat çekiyor. Evlerinden ayrılan Türklerin çadır ve kamu binalarındaki zorlu yaşamlarının gözler önüne serildiği fotoğraflarda, kamyonlara yükledikleri eşyalarıyla evlerinden ayrılmaya hazırlananlar da yer alıyor.
Türk askerinin halk tarafından sevgi gösterileriyle karşılandığı karelerin de bulunduğu galeride, çocukları seven Mehmetçik ile askerlere su ikram eden ada halkının fotoğrafları dikkat çekiyor. Rumlar tarafından katledilen Türklerin bulunduğu toplu mezara da yer verilen fotoğraflar arasında mevzideki askerler, Kıbrıs sokaklarındaki Türk Silahlı Kuvvetlerine ait zırhlı araçlar da bulunuyor.
Çatışmalardan zarar gören binalar ile yakınlarını kaybedenlerin üzüntüleri de galerideki fotoğraflar arasında dikkati çekiyor.
"Makaryos dahi bu müdahaleyi takdir etti"
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Hasgüler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Kıbrıs Barış Harekatı ile adaya insancıl müdahalede bulunduğunu belirtti.
Yunanistan'daki Albaylar cuntasınca Makaryos yönetimine yapılan darbenin ardından yönetime EOKA - B lideri Nikos Sampson'un geldiğini ifade eden Hasgüler, bundan sonra adadaki Türkler için her şeyin çok daha kötü geliştiğini söyledi.
Yaşanan olaylarla adada düzen ve nizamın bozulduğunu, Rumlar tarafından kan dökülmeye başlandığını dile getiren Prof. Dr. Hasgüler, Türkiye'nin garantörlükten doğan müdahale hakkını kullanmaya karar verdiğini bildirdi.
"Birleşmiş Milletler'deki toplantıda Makaryos dahi bu müdahaleyi takdir etti" diyen Hasgüler, harekata kadar geçen süreçte adadaki Türklerin büyük sıkıntılar yaşadığını aktardı. Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlayarak cuntanın kendisine "ömür katmayı" planladığını dile getiren Hasgüler, şunları söyledi:
"Türkiye harekatla hem Yunanistan'da cuntanın kısa sürede devrilmesine yol açtı hem de adada Rumlar tarafından akıtılan kanın durdurulmasını sağladı. Yunanistan'da darbe yönetiminin yıkılmasıyla Türkiye, Yunanistan'a bir bakıma demokrasi getirmiş oldu. Cuntanın Kıbrıs'taki başarısızlığı Yunanistan'da tepkilere neden oldu. Daha sonra cunta yönetimi değişti. Türkiye Kıbrıs'a müdahale etti, Yunanistan demokrasiye kavuştu. Avrupa hemen Yunanistan'a kol kanat gerdi. Sürgündeki hükümet ülkeye döndü ve kısa sürede Yunanistan Avrupa Ekonomik Topluluğuna girdi. Yunanistan'ın böyle bir kazanımı oldu Ama bunlar Türkiye'ye farklı maliyetler getirdi. Türkiye ambargo yaşadı, ardından terör patlak verdi. Dışarıda Rum, Ermeni lobisi harekete geçti ve Türkiye bir istikrarsızlaştırma sürecine sokuldu."
Hasgüler, harekatın insancıl müdahaleye örnek olduğunu, bunun, 'Rumlara ve Türklere de barış ve demokrasi getirilmesi' söylemleriyle kendini gösterdiğini söyledi.