Yusuf Kaplan: Türkiye; dünyanın ruhu, mazlumların umududur

Türkiye’nin İslam’ın omurgasını temsil ettiğini söyleyen Gazeteci Yazar Yusuf Kaplan, “Türkiye dünyanın ruhu, mazlumların umudu, zorbaların kabusudur” dedi.

Yusuf Kaplan: Türkiye; dünyanın ruhu, mazlumların umududur

Gazeteci Yazar Yusuf Kaplan, gazetemizi ziyaret etti. Yusuf Kaplan ziyaretinde Türkiye’nin geleceğini ve güncel durumunu değerlendirdi.

Genel Yayın Yönetmenimiz Lokman Koyuncuoğlu’nun misafiri olan Kaplan, sözlerine şu şekilde başladı; “Türkiye’nin bizim elimizden alındığını düşünüyorum. Bu ülke, bu ülkenin çocuklarının elinde değil. İki asırdır devşirmeler ülkenin kaderine hükmediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iktidar olduğunu, ülkeyi yönettiğini zannediyoruz ama değil. Şu an Türkiye’de Kemalizm iktidarda. Bu ideolojiyi de paravan olarak kullanıyorlar. Kemalist veya Atatürkçü değiller. Bir güç odağı olduğu için onu çok kötü bir şekilde kullanıyorlar. Burada Türkiye’nin önünü açacak bir hikaye yok. Türkiye’nin önünü tıkayan berbat bir hikaye oluşturuyorlar. İHA ve SİHA’ların yapılması Türkiye’nin iç yüzünü, dışarıdan gelecek saldırıları püskürtmesi, önlemesi adına kurtardı. Savunma sanayisinde devrim oldu. Ama biz işe tersinden başlıyoruz. Makinadan değil insandan başlamamız gerekiyor. Mekandan, şehirden başlamamız gerekiyor. Şehre bir çehre kazandırabildiğimiz zaman ülkenin nefes alması mümkün olabilir. Çehresini yitirmiş bir şehirde yaşayan insanlar aidiyet bilinci geliştiremezler. Çok rahat bir şekilde ülkeyi terk ederler. Şehir gittiği zaman insan da gider.”

yusuf-kaplan-1.jpg

‘KURUCU AKTÖRÜN, COĞRAFYASINDA İZİ YOK’

Türkiye’de kültürel bir soykırım yaşandığını vurgulayan Kaplan, “Bizim yaşadığımız kültürel soykırımı, cinayeti yaşan ikinci bir ülke yok. Selçuklu’nun, Osmanlı’nın izleri yok şuan. Kurucu aktörün, coğrafyasında izi yok. Ama bu izler ülkenin dışında, Balkanlar’da var. Osmanlı bir Balkan Devleti değil, Balkanları kuran devlet. Bütün Arabistan Yarımadasına baktığımız zaman Osmanlı’nın boşalttığı bir vakum var. O vakumu ilk önce emperyalistler doldurdu, şimdi ise İran’a doldurtmaya çalışıyorlar. Bütün operasyon Türkiye’nin önünün tıkanması ve İran’ın önünün açılması üzerine. İran, Mısır ve Türkiye’nin birlikte hareket etmesi gerektiğini söylüyorum. Ortada çok büyük bir proje var ve o projeyi çok iyi anlamak lazım. Üçüncü dünya savaşı çıkacaksa bu batılı ülkeler arasında çıkmayacak. İslam’a karşı İslam savaşı olacak. Bizi birbirimize musallat edecekler. İran’ı Türkiye’ye musallat edecekler. Türkiye bu konuda çok hassas.” şeklinde konuştu.

‘İSLAMİ EĞİTİMDEN İZ BIRAKMADILAR’

Türkiye’de İslami eğitimden herhangi bir iz kalmadığını dile getiren Kaplan, “Osmanlı, Ehli Sünnet omurgayı kurdu. Selçuklu da Osmanlı da gitti, Ehli Sünnet ortada kaldı. İran’da da Türkiye’de de modernleşme projesi var. Ama İran’daki modernleşme projesinde İslami eğitim modeline dokunmadılar. Eğitim, kültür, düşünce, devlet, sanat geleneği devam ediyor. Türkiye’de ise İslami eğitimden iz bırakmadılar. Sadece eğitim değil, devlet geleneği de gitti. Türkiye Cumhuriyeti 23 Nisan 1920’de bir İslam devleti olarak kuruldu. Osmanlı’nın devamı olarak kuruldu. Devletin dini İslam’dır maddesi, devletin varlık nedenini ortaya koyuyordu. Bu madde çıkarıldı. Tohumları daha önceden atıldı. Türkiye’de bir düzen kuruldu. İstiklal Savaşı’nda Mustafa Kemal Atatürk’ün bizzat kendi yazdıkları var. ‘Bizim hedefimiz saltanatı korumaktır” diyor. Bu önemli bir şey ama gelinen noktada başka bir şey var. İslam bu toplumun ruhudur. Bu ülkenin ruhu İslam’dır.” ifadelerine yer verdi.

yusuf-kaplan-2.jpg

‘TÜRKİYE DÜNYANIN RUHUDUR’

Türkiye’nin, İslam’ın omurgasını temsil ettiğini söyleyen Kaplan, “Türkiye dünyanın ruhudur, mazlumların umududur, zorbaların kabusudur. Biz İslam’ın omurgasını temsil ediyoruz. Tarihi yazanlar, tarihi yapanlardır. Türkiye’nin zayıflamaması lazım. Dünyanın bize, İslam’a ihtiyaç hissettiği bir zaman diliminde mezhebi tartışmaları bir kenara bırakmamız lazım. Biz bunları konuşmadığımız sürece gelen tehlikeyi göremeyiz. Dünyanın geleceğini şekillendirecek biziz” dedi.

MEDENİYET TASAVVURU OKULU ‘BİZ VARIZ’ DEMEK İÇİN KURULDU

Medeniyet Tasavvuru Okulu hakkında da bilgi veren Kaplan, “Medeniyet Tasavvuru Okulu ‘biz varız’ demek için kuruldu. Ülkenin önünü açacak yeni Gazalilerin, Sinanların, Itrilerin, Mevlana’nın tohumlarını ekmek için kuruldu. Benzer bir çalışma Türkiye’de yok. Türkiye’nin en iyi hocaları ders veriyor. Kitaplardan ve kamplarda edindikleri birikimle makale yazıyorlar. Akıl, kalp ve ruhu hayata geçiren bir eğitim sistemi. Zorunlu eğitim zaten sorunlu eğitimdir. Talep etmeyenden bir şey beklenmez. 52 bin MTO talebesi var. Şu anda da kayıt dönemi. Herhangi bir reklam yapmıyoruz. Sloganımız ise “MTO’ya çağıran değil, kendin olmaya çağıran okul.” Okula alınma şartı 20 kitap okumak. Sanattan felsefeye, fıkha, kelama, sinemaya, müziğe, şiire, estetiğe geçiyor” ifadelerini kullandı.

 Muhabir