"Yerel para kullanımı Ukrayna ile ticaretimizi artıracak"
İSTANBUL (AA)- YUNUS TÜRK- Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye – Ukrayna İş Konseyi Başkanı Rasim Pekmezci, yerel paralar ile ticaretin hayata geçirildiğinde iş birliklerinin ve toplam ticaret hacimlerinin tüm sektörlerde hızla artacağını belirterek, “Ukrayna’yı ve Ukrayna’nın teknoloji altyapısını çok iyi analiz etmeliyiz. STA konusunda çalışmalarımızı sürdürürken, bunlara paralel yeni hedefler ve stratejileri de geliştirmeliyiz.” dedi.
AA muhabirine açıklamalarda bulunan Pekmezci, Türkiye ile Ukrayna arasında yüksek stratejik diyalog mekanizmasının devlet başkanları seviyesinde aktif işler vaziyette olduğunu ve Ukrayna’nın eski sovyet ülkeleri içerisinde Rusya’dan sonra ikinci büyük dış ticaret partnerimiz olduğunu ifade etti.
Pekmezci, Türkiye ile Ukrayna arasında ticaret hacminin son 5 yıldır 4,5 milyar dolar seviyelerinde sıkıştığını dile getirerek, 2014 senesinden sonra Ukrayna’da çok büyük değişikliklerin olduğunu ve Ukrayna’ya bağlı Kırım Yarımadasının Rusya tarafından resmen ilhak edildiğini söyledi.
Ukrayna’nın Avrupa Birliği (AB) ile Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzaladığını, işgal altındaki topraklarda ülke sanayisinin yüzde 25’inin kaybedildiğini anımsatan Pekmezci, Ukrayna savaş ekonomisini sürdürebilmek için daha da çok dış borç almak zorunda kaldığını hatırlattı.
Pekmezci, günümüz Ukrayna’sının yeni yönetim ile birlikte kalkınmaya başladığını vurgulayarak, iki ülkenin toplam nüfusunun 122 milyon olduğunu ve 10 milyar dolar toplam dış ticaret hacimlerini yakalamanın zor olmadığına işaret etti.
- Türkiye – Ukrayna Serbest Ticaret Anlaşması
Serbest Ticaret Anlaşması görüşmelerinin son 8 yıldır aktif olarak sürdürüldüğünü ifade eden Pekmezci, Ukrayna-AB Serbest Ticaret Analaşması akabinde Türkiye-Ukrayna STA’sının daha çok önem kazandığını, vergi imtiyazlarını alan avrupalı tedarikçilerin Ukrayna pazarında daha dominant ve rekabetçi konuma geçtiğini kaydetti.
Pekmezci, Ukrayna pazarında senelerdir köşe tutmuş, pazar oluşturmuş Türk tedarikçilerin birçok sektörde Avrupa ürünleri ile rekabet edemez hale geldiğine dikkati çekerek, “Görüşmeler gayet olumlu gitmesine rağmen bazı sektörlerde iki tarafın da kırmızı çizgilerinden dolayı tamamen anlaşmaya varılamıyor. Bunlar genellikle tarım, demir çelik ve tekstil sektörleri ile ilgili konular. Fakat 10 milyar dolarlık ticaret hacimlerini bizler, birbirimize sadece hammadde satarak veya katma değeri düşük ürünler tedarik ederek ulaşamayız.” ifadelerini kullandı.
Serbest Ticaret Anlaşması’nın sadece devletleri değil aynı zamanda iki ülkenin özel sektörlerini yakından ilgilendirdiğini dile getiren Pekmezci, “STA imzalanır ise, bu anlaşma çerçevesinde ülkelerimizin özel sektörleri ile girişimcileri çalışacak. Dolayısı ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir STA için karşılıklı görüşmeler çerçevesinde tüm analizlerin ve çalışmaların sadece devletler arası kapalı kapılar ardında olmaması gerekiyor. Bilakis konu ile ilgili tüm iş platformlarında yapılması gereklidir. Konu ile yetkili tüm devlet yetkililerimizin, uzmanlarımızın ve diplomatik misyonlarımızın yanı sıra Ukrayna’daki ve Türkiye’deki ilgili iş STK’larımız ile birlikte Ukraynalı iş STK’ları da bu sürece dahil edilmelidir.” diye konuştu.
Pekmezci, yerel paralarımız ile ticaretin hayata geçirildiğinde iş birliklerinin ve toplam ticaret hacimlerinin tüm sektörlerde hızla artacağını vurgulayarak, “Ukrayna’yı ve Ukrayna’nın teknoloji altyapısını çok iyi analiz etmeliyiz. STA konusunda çalışmalarımızı sürdürürken, bunlara paralel yeni hedefler ve stratejileri de geliştirmeliyiz.” dedi.
- Türk-Ukrayna Organize Sanayi Bölgeleri
Türkiye ile Ukrayna arasında STA imzalandıktan sonra karşılıklı olarak sanayi yatırımların artacağını belirten Pekmezci, Ukrayna ile Türkiye’nin ortaklaşa gerçekleştireceği ve karşılıklı teşvik edici anlaşmalar dahilinde yatırımcı için cazip hale getirebileceği, içerisinde bürokratik engellerin bulunmadığı Türk-Ukrayna Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) ile karşılıklı sanayi yatırımlarımızın artamamasındaki engelleri aşabileceğimizi ifade etti.
Pekmezci, yatırımcılar için bürokratik sorunları olan Ukrayna’nın uzun vadede topyekûn düzelmesini beklemeye gerek olmadığını açıklamasında bulunarak, “Ukrayna devleti için hayati önem taşıyan OSB projesini hayata geçirerek karşılıklı kazanma ve tüm alanlarda bilgi paylaşım politikası yürütülebilir. Avrupa Ukrayna’ya yatırım yapmakta çekingen davranırken biz tam aksine birlikte ortak projelere imza atar daha sonra birlikte üçüncü ülkeler ile de ortak yatırımların önünü açabiliriz. Karşılıklı Kardeş TeknoParklar oluşturarak ortak imkanlarımızı daha iyi analiz eder, yeni sinerjiler yaratabiliriz.” yorumunu yaptı.
Ukrayna’da en önemli sektörlerin başında yol inşaatları, alt ve üst yapı projeleri, taahhüt işleri geldiğini vurgulayan Pekmezci sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yenilenmesi gereken çok fazla proje var. Yenilenebilir enerji projeleri devletin teşvikleri dahilinde karlı yatırımlar arasında, tarım yatırımları konusunda Avrupalıların bir hayli gerisinde olsak da son yıllarda Türk tarımcısı yatırımlarını artırmaya başladı. Bildiğimiz üzere Ukrayna coğrafyamızın en değerli tarım topraklarına sahip. Bilgi teknolojileri sektöründe faaliyet gösteren girişimcilerimize de Ukraynalıların bu konuda gayet iyi olduklarını ve değerlendirmelerini tavsiye ediyorum. STA imzalandıktan ve ortak OSB kurulduktan sonra yatırım cazibesi konusunda çeşitliliğin artacağını düşünüyorum. Yeni yatırımcılara, yatırımlarının her aşamasında dikkatli olmalarını ve yatırımları esnasında mutlaka profesyonel destek almalarını tavsiye diyorum, zira Ukrayna’daki ticari kurallar ve etikler Türkiye’dekilere hiç benzemiyor.”
- İhracatımızda tekstil ve otomotiv başı çekiyor
Pekmezci, yakın geçmişteki ihracat rakamlarına bakıldığında Ukrayna’ya genellikle katma değeri iyi olan, kullanıma hazır ürünler satıldığına işaret ederek, tekstil ve otomotiv ihracatında gayet iyi olduğumuzu fakat yeterli olmadığını söyledi. Ukrayna’dan başlıca ithalatlarımızın tarım ürünleri ve demir çelik sektörlerini kapsadığını anımsatan Pekmezci, son 3 yıldır ihracat rakamlarımızın 1,3 milyar dolar seviyesinde seyrettiğini ve 42 milyon nüfuslu bir ülke için bu rakamın yetersiz olduğunu belirtti ve sözlerini şöyle tamamladı:
"2008 yılında Ukrayna’ya 2,3 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğimizi hatırlatarak, “Bu rakamları artırabilmemiz için daha önce de belirttiğimiz gibi STA, OSB, SWAP ve her alanda maksimum analiz, iş birliği, güçlü lobi ve yakın diyalog şart. Bizler komşu ve stratejik ortak iki ülke olarak ortak tarihimizin ve coğrafyamızın bize bahşettiği potansiyellerimizi doğru kullanarak, kuracağımız iş birlikleri, yaratacağımız sinerjiler, gerçekleştireceğimiz ticari yatırımlar ve karşılıklı kuracağımız köprüler ne kadar güçlü ve büyük olursa, stratejik birlikteliğimiz o kadar güçlü olacaktır.”
Kaynak: