Yeni Haber'de Ramazan | Film ve Kitap Önerileri - 12 Nisan
Ramazan ayı, oruç ile geçirdiğimiz manevi yönden zengin en önemli aylardandır. İbadetle ve dualarla geçirilen Ramazan ayında iftar ve sahur arasında uyumayıp sahuru bekleyenler için izlenebilecek filmleri ve okunabilecek kitapları derledik.
Yayınlanma:
FİLMLER
WALL-E
2008 yapımı 3D animasyon filmi PixarAnimationStudios tarafından yapılmıştır. Dağıtımı ise Walt Disney Pictures tarafından üstlenilmiştir. Film ilk kez 27 Haziran 2008'de ABD'de gösterime girmiştir. Yönetmenliğini daha önce FindingNemo filmini de yönetmiş olan Andrew Stanton yapmıştır. Film gelecekte geçiyor, (Kıyamet sonrası bir evrende) ve iki robot arasındaki romantik ilişkiyi anlatmaktadır. Filmin ana karakterlerinde hayvan sesi kullanılmamış, bunun yerine Ben Burtt tarafından tasarlanmış olan beden dili ve robotik sesler yer almıştır. Şu ana kadar yapılmış en yüksek maliyetli PixarAnimationStudios filmidir.
Yönetmen: Andrew Stanton
Senarist: Andrew Stanton, JimReardon
Orijinal adı: Vol-i
Türü: Animasyon, Bilimkurgu, Komedi, Macera
AYI
Ayı 1988 yılı Fransız yapımı bir doğa filmidir. Film 19. yüzyıl Kanada'sında geçmektedir. Yönetmen Jean JaquesAnnard’dır. Filmin kahramanı olan erkek ayı başka filmlerde de rol almış olan özel eğitimli Bart adında bir Alaska boz ayısıdır.Bu yavru ayı annesini kaybetmiştir. Artık tamamen yalnız olarak bir şekilde hayatta kalmak için çabalayacaktır. Bunun için ilk yapması gereken kendisini koruyacak bir yetişkin ayı bulmaktır. Ancak kendini sevdirebilmesi pek de kolay olmayacaktır.
Yönetmen: Jean-JacquesAnnaud
Senarist: GérardBrach
Orijinal adı: L'ours
Tür: Macera, Dram, Aile
DUNKİRK
ChristopherNolan’ın hem senaryosunu tek başına kaleme aldığı hem de yönettiği Dunkirk, 2. Dünya Savaşı’nın en kilit olaylardan biri olan, Kuzey Fransa’daki bir kıyı bölgesi olan Dunkerque’ten yüz binlerce İngiliz askerlerinin tahliye edilmesini konu alıyor. Bu tahliye sürecini, üç farklı kesitten izliyoruz. Filmin müziklerini besteleyen HansZimmer, kullandığı saat tiktakları ile filmdeki gerilimin dozunu inanılmaz arttırıyor. Filmin başrollerinde ise Mark Rylance, KennethBranagh, TomHardy var, FionnWhitehead ve Harry Styles gibi oyuncular var. Filmin, 8 Oscar adaylığına rağmen En İyi Kurgu, Ses Montajı ve Ses Miksajı olmak üzere toplam 3 ödülü bulunuyor.
Yönetmen: Sang-HoYeon
Senarist: Joo-Suk Park
Orijinal adı: Busanhaeng
Tür: Aksiyon, Korku, Gerilim
TORİNO ATI
Macar sinemasının usta yönetmeni BélaTarr’ın 2011’de vizyona giren ve büyük ses getiren filmi A TorinóiLó / Torino Atı, sinema sanatı adına eleştirmenlerden tam not alan bir film. Fakat baştan uyarmamız gerekir ki filmin siyah beyaz oluşu, uzun monologlardan ve uzun sekanslardan oluşması genel sinema izleyicisini zorlayabilir. Filmin çıkış noktası, ünlü filozof Nietzsche’nin psikolojisini altüst eden, İtalya’nın Torino şehri kırsalında sahipleri tarafından kırbaçlanan bir atın hikayesi.
Yönetmen: BélaTarr, ÁgnesHranitzky
Senarist: BélaTarr, LászlóKrasznahorkai
Orijinal İsmi: A TorinoiLo
Tür: Dram, Gerilim, Gizem
KİTAPLAR
MİRASI KUŞANMAK-M. AKİF İNAN
Asr-ı Saadetten bugüne ulaşan tarih dilimi, İslam dünyasının önüne birçok meseleyi getirip koydu. Bu meseleleri çözme yolunda oluşturulan bütünlüklü bir yaklaşım tarzı ise ilk Müslümanlardan bugüne süregelen bir miras oluşturdu. Çağın getirdiği yeni bazı meseleler karşısında Müslüman bir yüreğin ortaya koyabileceği birtakım açıklamaları Mirası Kuşanmak’ta buluyoruz. Din ve felsefe, slogan-tebliğ ayrımı, anarşi-dindarlık zıtlığı, fitnenin bu çağda görünen yüzü, cemaat modeli/cemaatin daveti/cami cemaati, dernekler, fetva kavramı, spor, İslam gençliği, garip dindarlıklar gibi birçok kavram, işte bu mirası kuşanabilmemiz yolunda dikkat çekici birtakım işaretlerle ele alınıyor. İnan’ın Kur’an ve Peygamber, nefis ve ölüm konulu yazıları da bu kitapta birer öbek oluşturuyor. Zamanında çeşitli vesilelerle bir topluluk karşısında gerçekleştirdiği hitabeler ise Mirası Kuşanmak’ı bütünlüyor.
BEYAZ ZAMBAKLAR ÜLKESİNDE-GRİGORY PETROV
Finlandiya’nın kuruluşunu ve bataklıklar ülkesinden beyaz zambaklar ülkesine dönüşümünü anlatan, GrigoryPetrov’un en ünlü eseridir. 1900’lerin başında, yazarın Finlandiya’ya yaptığı seyahatlerde aldığı notlardan oluşmuştur. Eserde; Finlandiya’nın taşlı ve verimsiz arazilerden, eğitimsiz ve fakir insanlardan, yozlaşmaya doğru hızla yuvarlanan baskıcı bir sistemden, özgürlüğe ve uygarlığa kavuşma serüveni incelenmekte, aydınların halkı harekete geçirip bugün sahip oldukları kültür, sanayi ve eğitimin kurulmasına önayak oluşu anlatılmaktadır. Eğer isterse ve çaba gösterirse, halkın, uygarlık mücadelesinin her alanında nasıl başarılı olacağına örnek teşkil etmektedir. Kitabı okuyan herkes “Bizde eksik olan nedir?” sorusunu kendisine soracak ve gücün asıl kaynağını keşfedecektir.
KÖRLÜK-JOSE SARAMAGO
Koronavirüs süreci başladığından itibaren satışları artan kitaplardan birisi Körlük… Ben uzun yıllar önce okumuştum. Fakat bu süreçte geleneği bozmayıp virüs sürecinin havasıyla tekrar okudum. İkinci okuyuşumdaki hislerle eseri tarif etmem daha doğru olacak sanırım. İlk okuyuşumda kitabı okurken aşırı ütopik bulmuş ama beğenmiştim de... Şimdi ise okurken fazlasıyla ürktüm. Gerçekliği ikinci okuyuşumda daha fazla hissettiğimi söyleyebilirim. O zamanlar toplumların böyle bir olayla çökebileceğini düşünmezken şimdi canlı şahidi olmak ara ara kitaba bakarak derin düşüncelere dalmamı sağladı. Kitabın kısaca tanıtımı şöyle; adı bilinmeyen bir ülkenin adı bilinmeyen bir kentinde, arabasının direksiyonunda trafik ışığının yeşile dönmesini bekleyen bir adam ansızın kör olur. Arkasından, körlük salgını bütün kente, hatta bütün ülkeye yayılır. Ne yönetim kalır ülkede, ne de düzen; bütün körler karantinaya alınır. Roman, kentteki akıl hastanesinde karantinaya alınan, oradan kurtulunca da birbirinden ayrılmayan, biri çocuk yedi kişiye odaklanır.
UYGARLIKLARIN BATIŞI-AMİN MAALOUF
Uygarlıkların Batışı, doğup büyüdüğü Lübnan’ın çokkültürlülüğünden beslenen ve bunun önemini her zaman dile getiren AminMaalouf’un Ölümcül Kimlikler ve Çivisi Çıkmış Dünya ile başladığı düşünce serüveninde en karamsar durak. Buzdağını gördüğü halde ilerlemeye devam eden insanlık gemisi için bir taziye. Her ne kadar hâlâ süper güç olarak anılsa da ahlaki inandırıcılığını kaybetmekte olan Amerika; çağımızın en umut verici projelerinden biri olarak sınırları kaldırmayı amaçlayan, ancak bugün parçalanmanın eşiğine gelmiş Avrupa Birliği; umutsuzluğa kapılmış ve herkesin kendisinden nefret ettiği yanılsaması içinde dünyaya sırt çeviren Arap-Müslüman âlemi; yeni süper güç olma yolunda silahlanma da dahil her alanda büyük adımlarla birbirleriyle yarışan Çin, Hindistan, Rusya... Ve çağımızın yaşadığı muazzam teknolojik ilerlemenin büyüsü ardına saklanmış iklim felaketleri, etnik düşmanlıklar, kaybolmuş özgürlük hayali ve pusulasını yitirmiş insanlık.
İslam