Yarın Miraç Kandili
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, bütün insanlığın yücelmesine ve yükselmesine engel teşkil edecek sorunların önüne ancak Miraç değerleriyle geçilebileceğini bildirdi.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Miraç Kandili dolayısıyla yayımladığı mesajda, pazar gününü pazartesine bağlayan gece, bir Miraç Kandili'nin daha huzur ve mutluluğunun yaşanacağını belirtti.
İsra ve Miraç mucizesinin, Hazreti Muhammed'in, önce Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya, oradan da Allah'ın sonsuz kudret ve ayetlerini müşahede etmek için semaya yaptığı, içerisinde pek çok ilahi lütuf, ihsan ve bereketi barındıran, hikmet, hediye ve müjdelerle dolu manevi bir yolculuk olduğunu ifade eden Görmez, Miraç'ın Hazreti Muhammed'in yaşadığı büyük buluşma, Allah'ın sonsuzluğuna, büyüklüğüne ve birliğine yapılan en görkemli şahitlik olduğunu kaydetti.
Bu şahitliğin ve manevi tecrübenin müminin miracı olan namaz ile taçlandırılmasının, Miraç hediyesi ayetlerde bildirilen sorumluluk bilincinin, Allah’tan başkasına kulluk etmeyenlerin günahlarının bağışlanacağı ve sonunda cennete gireceği müjdesinin, Mirac'ın, inananları sonsuzluğa götüren yüce değerleri olduğunu belirten Görmez, şöyle devam etti:
"Miraç, bizim için yüceliş ve yükseliştir. Beşeriyetin insanlığa, fiziğin metafiziğe, bedenin ruha, ruhun sahibine, kulun Allah'a yükselişidir. Her yıl gelen Miraç, her şeyden önce bizlere hem yücelme ve yükselme yollarının yegane sahibinin Allah olduğunu hem de birey, toplum ve insanlık alemi olarak gerek bu dünyada gerekse öte dünyada yücelmemizi ve yükselmemizi sağlayacak değerler manzumesini hatırlatmaktadır. Miraç değerleri, insanlığa yüce ufuklar kazandıran değerlerdir. Miraç değerleri, Kur'an-ı Kerim'de geçen kavramların sembolik anlamlarıyla ifade etmek gerekirse insanı esfel-i safiline yani aşağıların aşağısına yuvarlanmaktan engelleyen, ahsen-i takvim, yani en güzel hal üzere bırakan, sidre-i müntehaya yani en üst kemal noktasına ulaştıran, cennet-i me'va'ya yani ebediyen huzur içinde kalınacak salah, felah ve saadet yurdu cennete götüren yüce değerlerdir. Dolayısıyla bugün, Sevgili Peygamberimizin Miracından ve Miracın getirdiği değerlerden ilham alarak bireyin, toplumun ve bütün insanlığın madden ve manen yükselişi üzerinde yeniden düşünmek durumundayız."
Açıklamasında, "Üzülerek ifade edelim ki bugün hem birey, hem toplum, hem İslam alemi, hem de insanlık alemi olarak miraç değerlerine her zamankinden daha fazla muhtacız" ifadesini kullanan Görmez, "Bugün İslam coğrafyasının pek çok yerinde akan kan ve gözyaşının bir türlü dindirilememesi, Miracın yaşandığı mukaddes topraklarda Hz. Ömer'in gerçekleştirdiği ve yüzlerce yıl insanların barış ve huzur içerisinde birlikte yaşamalarını sağlayan hukuk ve ahlakın, günümüzde bir türlü tesis edilememesi, bölgenin ve insanlığın barış ve huzurunu tehdit eden zulüm ve haksızlıkların hala devam etmesi, hem Müslümanların hem de insanlığın Miraç değerlerinden uzaklaştığını gösteriyor. Sadece İslam dünyasının değil bütün bir insanlığın yücelmesine ve yükselmesine engel teşkil edecek bu ve benzeri sorunların önüne ancak Miraç değerleriyle geçilebilir" değerlendirmesinde bulundu.
Miraç Kandili vesilesiyle üzerinde ağır sorumluluklar taşıyanlar başta olmak üzere istisnasız bütün müminlerin hemen her konuda üzerine düşen tüm vazife ve sorumlulukları bir kez daha hatırlaması gerektiğini vurgulayan Görmez, "İslam alemi olarak Miraç değerlerine olan ihtiyacımız bir yana ülke ve millet olarak hepimizi hüzne gark eden ve 301 kardeşimizi kaybettiğimiz maden faciası karşısında milletimizin gösterdiği sabır, metanet ve tevekkül; sergilediği birlik, beraberlik, yardımlaşma ve dayanışma ruhu, Miraç değerleri konusunda milletçe ümitvar olmamızı gerektirmektedir" görüşünü aktardı.
Faciada kurtarılmayı bekleyen bir işçinin, kurtarma ekiplerine, eşi hamile olan yanındaki arkadaşını göstererek onun kurtarılmasını istemesinin, aslında milletin fertleri arasında miraç değerlerinin çok güçlü bir şekilde yaşadığını ve yaşatıldığını gösterdiğini belirten Görmez, "Yeter ki bizleri yükseltecek miraç değerleri konusunda ısrarcı olalım. Yeter ki burağımız imanımız, refrefimiz ibadetlerimiz, salih amellerimiz ve güzel ahlakımız olsun" ifadesini kullandı.
Öte yandan, ülke olarak bir taraftan Soma'daki acıları dindirmek ve yaraları sarmak için uğraş verirken diğer taraftan Bosna-Hersek'te yaşanan sel felaketine karşı milletin gösterdiği duyarlılığın her türlü takdirin üstünde olduğunu belirten Görmez, Allah'tan Türkiye'ye ve İslam beldelerine bir daha böyle acılar yaşatmamasını niyaz etti.