Yapay zekalı ve yüksek konforlu araçlar Bayraktarlar Merkon’da
Konya’da Mercedes-Benz’in tek bayisi olan Bayraktarlar Merkon, yapay zekalı ve yüksek konforlu araçlarla otomobil tutkunlarına hizmet veriyor. Mercedes’in otomotiv teknolojisinin öncüsü olduğunu ve dijitalleşmeye büyük önem verdiğini söyleyen Bayraktarlar Merkon A.Ş. Genel Müdürü Mehmet Akyol, “Mercedes-Benz, yapay zekaya çok önem veriyor. Yaklaşık 2 yıl önce de araçlarında bunu kullanmaya başladı. Yeni model araçlarda bunların kullanım fonksiyonları daha da artırılacak” dedi.
Mercedes-Benz’in Konya’daki tek bayisi olan Bayraktarlar Merkon A.Ş. hakkında bilgiler veren Genel Müdürü Mehmet Akyol, “Şirketimiz bilindiği üzere Bayraktarlar Holding bünyesinde faaliyetlerini yürüten bir kuruluş. Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın İzzet Bayraktar Bey’in girişimiyle 1960'lı yıllarda otomotiv sektörüne adım atmışlar. Bayraktarlar Merkon, Konya'nın en eski şirketlerinden birisidir. 1972 yılında temelleri atıldı, 1974 yılında da faaliyetine başladı. Kurulduğu günden bu yana da 1. organize sanayi bölgesinde hizmet vermeye devam ediyor. İlk kurulduğu dönemde 3 bin metrekare civarındayken bugün 20 bin metrekare mülkiyetli, 5 bin metrekare de kiralık alan olmak üzere toplam 25 bin metrekare alanda çalışmalarını sürdürüyor. Firmamız 50. yılına yaklaşıyor” ifadelerini kullandı.
OTOMOTİV AYDINLATMASINDA BAYRAKTARLAR FARKI
Bayraktarlar Holding’in ağırlıklı olarak otomotiv aydınlatma sistemleri üretimi üzerine hizmet verdiğini dile getiren Mehmet Akyol, “Şirket sahiplerimiz asıl iş faaliyeti olarak otomotiv aydınlatma grubu üretimi yapıyorlar. Odelo isimli global bir şirket ile hizmet veriyorlar. Türkiye, Almanya, Slovenya, Bulgaristan, Çin, Meksika gibi dünyanın farklı ülkelerinde otomobil ve ticari grup araçların aydınlatma ürünleri imalatlarını gerçekleştiriyorlar. Bunun yanında, Konya, Kayseri ve Aksaray'da Mercedes-Benz markasının bayilikleri bulunuyor. Kayseri'deki bayimiz buradan 2 yıl önce, Aksaray'daki bayimiz 90'lı yıllarda kurulmuş. Otomotiv sektöründe uzun yıllardır hizmetlerine devam ediyorlar” dedi.
LOGO; KARADA, HAVADA VE SUDA EVRENSELLİĞİ SİMGELİYOR
Mercedes-Benz’in logosundaki yıldızın anlamının karada, havada ve denizde kullanılan motorlu araçların motorlarının üretilmesinden kaynaklı evrenselliği simgelediğini vurgulayan Mehmet Akyol, “Burası Mercedes-Benz'in bayisi. Mercedes-Benz'in çatı firması Daimler, dünyanın en eski sayılı şirketlerden birisidir. 100 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren bir kuruluş. Bunun alt tarafında otomobil, hafif ticari araçlar, otobüsler, kamyonlar bulunuyor. Bunların haricinde endüstriyel araçlar, deniz araçları ve motorları, uçak motorları gibi farklı sektörlerde üretimleri var. Markamızın logosu olan yıldızın anlamı, karada, havada ve denizdeki taşıtlara üretim yapan bir firma olmasından kaynaklıdır. Dünyada en köklü otomotiv şirketlerinden birisidir. Biz de burada otomobil, hafif ticari araçlar, kamyon, otobüs ürünlerinin satışını, pazarlamasını yapıyoruz. Ayrıca; satış sonrası hizmetlerden servis ve hasar onarım hizmeti de bünyemizde bulunmaktadır” şeklinde konuştu.
YÜKSEK ORANDA MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ
Satış sonrası müşteri memnuniyetlerinin ölçüldüğünü ve yüksek oranda memnuniyet yakaladıklarını kaydeden Mehmet Akyol, “Müşteri memnuniyeti değişken bir şeydir. Verdiğiniz hizmetin kalitesiyle orantılı bir durumdur. Burada işin içine markamızın çok değerli bir konumu olması sebebiyle müşterilerimizin beklentilerine paralel; hem hizmet vermek gerekiyor hem de sunduğunuz ürünün o şekilde olması gerekiyor. Bizler de haftalık ve aylık değerlendirmeler yapıyoruz. Bizden ürün ya da hizmet satın alan müşteriler, hem bizim tarafımızdan hem de araştırma kuruluşu tarafından aranıyor. Kısa ve öz sorular sorularak değerlendirilmesi metoduyla yapılıyor. Sonuçlar bizimle düzenli olarak paylaşılıyor. Biz de buradan çıkan sonuçlara göre aksiyonlarımızı alıyoruz. Müşteri memnuniyeti sıralamalarında iyi bir durumdayız. Tüm ürün gruplarında memnuiyet oranımız yüzde 95'i bulmaktadır. Bunun için de müşterilerimize ne kadar teşekkür etsek azdır” dedi.
DİJİTALLEŞMEDE ÖNCÜ KURULUŞ
Mercedes’in teknolojiyi yakından takip ettiğini ve dijitalleşme konusunda yıllardır çalışmalar yaptığını dile getiren Mehmet Akyol, “Mercedes, dijitalleşme ve online araç satışı konusunda öncü kuruluşlardan birisidir. Bunun altyapısız olması mümkün değildir. Dünya üzerinde 120'yı aşkın ülkede faaliyet gösteren markamız, farklı ülkelerde online satışa yavaş yavaş geçti. Hali hazırda 5-6 yıldır uygulaması yapılan ülkeler bulunuyor. Bu konuda bizleri bilgilendiriyorlar. Türkiye'de de kısa süre içerisinde dijitalleşmede büyük mesafe kat edildi ve devamı da gelecek “ ifadelerini kullandı.
OTOMOBİLLER DE ONLİNE ALINABİLİECEK
Yeni yılda Mercedes-Benz’in otomobil satışlarını sanal ortamdan da yapacağını belirten Mehmet Akyol, “Bu yılki farklılığımız; müşterilerimiz, tüm ödeme işlemlerini, kredi işlemlerini online yapabilecekler. Herhangi bir online siteden herhangi bir eşya alındığı gibi otomobil de aynı şekilde markamıza ait web sitesi aracılığı ile online satın alınabilecek. Araç satın almanın farklı mevzuatları var. Bu alt yapıyı oluşturmak için geçtiğimiz yıllarda hazırlıklar tamamlandı. Web sayfasında satışa sunulan otomobilleri; kolaylıkla inceleyip; satın alabileceksiniz. Her ne kadar görsellerle, videolarla anlatılıyor olsa da birçok insanımız dokunmadan, içine binip oturmadan nihai karar verme şekilleri belki bir süre daha eski alışkanlıklar devam edecek. Fakat ilerleyen süreçte tamamen dijitale dönülecek. Bu süreç zarfında showroomlarımızda yine araçları görebileceksiniz. Marka olarak bunun öncülerinden birisiyiz. Çünkü ciddi bir alt yapı oluşturuldu. Personel eğitiminden tutun, kullanacağımız sistemler, destek hizmeti alacağımız dış firmalar vb. bu konuların hepsiyle ilgili çalışmalar tamamlandı ve bu yıl da bu sisteme başlayacağız” dedi.
‘ÜRETİM YALNIZCA KISITLAMALARIN OLDUĞU DÖNEMDE DURDU’
Mercedes bünyesinde araç üretiminin sürekli devam ettiğini, yalnızca sokağa çıkma kısıtlamalarının yaşandığı dönemde kısa bir duraksama yaşandığını kaydeden Mehmet Akyol, “Üretim sadece pandeminin yoğun hissedildiği dönemlerde, sokağa çıkma kısıtlamaları olan, fabrikaların kapanmalarının olduğu dönemlerde durdu. Onun haricinde üretim hiç aksamadı. Daimler'in dünyanın değişik coğrafyalarında fabrikaları bulunuyor. Türkiye'de, Almanya'da, Amerika'da, Uzak Doğu'da vb. dünyanın birçok yerinde üretimler devam etti. Araçların üretimleri hiçbir zaman aksamadı. Sadece çip krizi diye bahsedilen birtakım elektronik parçaların üretimindeki kısıt dolayısıyla üretimin zamanında gecikmeler meydana geldi” dedi.
‘KISA SÜRELİĞİNE ARAÇLAR FABRİKADAN ÇIKAMADI’
Mehmet Akyol, “Araçlarda dijital ve bilgisayar kontrollü parçaların çok olması üretimin gecikmelerine sebebiyet verdi. Otomobilin tüm üretimi tamamlansa da örneğin ufak bir sensörü eksik kaldığı için o araçlar fabrikadan çıkamadı. Bu konu global anlamda tüm markaları ilgilendiren bir durum olmakla birlikte; dijital parça üretimi yapan şirketlerinde sadece otomobil sektörüne üretim yapmıyor olmalarından kaynaklı bir sorun. Özellikle dokunmatik olarak çalıştırılan dijital tüm ürünlerde bu çipler kullanılmaktadır. Günlük hayatımızda kullanılan bir çok elektronik ürünler de dahil herşeyi kapsayan bir konu. Hatta pasaportunuz da bile bu çip var. Bu durumun da 2022 yılının sonlarına doğru tamamen ortadan kalkmasını ümit ediyoruz. Bu yaşanan gelişmelerden dolayı arz talep dengesi değişmiş oldu. Talep geçen yıllar ile aynı oranda olsa da arz az olunca; talebe anlık yetişilemedi. Teslimatları birkaç ay gecikmeli olarak yapmak durumunda kalıyoruz. Bu süreç tüm markalar için aynı şekilde yaşandı” şeklinde konuştu.
‘HER ÜRÜNÜN PAZARI FARKLIDIR’
Tüm araçların farklı bir Pazar payı olduğunu ve üretim sayılarının da bu doğrultuda değişkenlik gösterdiğini dile getiren Mehmet Akyol, “Her ürün eşit sayıda üretilmez. Sonuçta her ürünün bir pazarı vardır. Örneğin bugün S Serisi veya G serisi ile; C ve E serisinin pazardaki talep ve satış oranları aynı değil. Birininki yüzde 2 iken diğerininki yüzde 40'tır. Dolayısıyla fabrikalar da üretim planlarını bu doğrultuda yapıyorlar" dedi.
‘MERCEDES YAPAY ZEKAYA ÇOK ÖNEM VERİYOR’
Yapay zekanın Mercedes araçlarında yoğun olarak kullanıldığını söyleyen Mehmet Akyol, “Mercedes-Benz, yapay zekaya çok önem veriyor. Yaklaşık 2 yıl önce de araçlarında bunu kullanmaya başladı. Yeni model araçlarda bunların kullanım fonksiyonları daha da artırılacak. Örneğin kendi kullandığım aracımda eve giderken markete girip çıkmam gerekti. Aracı terk ederken otomobil bana 'telefonunuz araçta kaldı, bırakmak istediğinize emin misiniz?' diye sordu. Telefonum herhangi bir kabloyla bağlı olmadan orta konsolda duruyordu. Yeni model araçlarımızda yapay zeka fazlasıyla kullanılıyor. Yeni birçok özellik ekleniyor. Pazara yeni sunulacak araçlarımız ile birlikte, araçlarda yapılan yeni fonksiyonları da hep birlikte göreceğiz” ifadelerini kullandı.
ELEKTRİKLİ ARAÇLARDA YENİ MODELLER GELİYOR
Mehmet Akyol, “Geçtiğimiz yıl elektrikli araçlarımızı satışa sunmuştuk. Bu yıl yeni modellerimiz de aralarına katılacak. Biz de onların pandemi sebebiyle lansmanlarına online olarak katıldık. Şimdi heyecanla gelmelerini bekliyoruz. Çünkü fosil yakıtların kullanımı Avrupa'da birçok ülkede yasaklandı. Bizde de yavaş yavaş geçişler oluyor. Bundan 2-3 sene önce insanlar dizel araçlar tercih ederken bugün motorin fiyatı, benzin fiyatlarını geçmiş durumda. LPG'nin fazla bir avantajı kalmadı. Gelecek dijital, elektrikli, ses komutuyla; el hareketleri ile çalışıp yönlendirilebilecek otonom araçlarla şekillenecek” dedi.
MERCEDES PANDEMİDE DE ÇALIŞMAYA DEVAM ETTİ
Koronavirüs sürecinde Mercedes’in çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Mehmet Akyol, “Pandemiden etkilenmedik dersek doğru olmaz. Ne derece etkilendiğimize bakmak gerekir. 4 farklı ürün grubuna hizmet veriyoruz. Otomobil, sokağa çıkma yasaklarında kimse aracını kullanamayınca, bizler de belli dönemlerde çalışamadığımız için; gerek araç satışlarında, gerekse otomobil servis hizmetlerinde geçmişe yönelik azalma oldu. Fakat diğer taraftan lojistik sektörü tüm dünyada durmadan çalıştı. İnsanlar pandemi döneminde lojistik ve nakliye sektörüne çok şey borçlular. Eve kapansak da sabah gidip fırından taze ekmeği aldıysak; bunda o unu o fırına getiren nakliyesini yapan kişileri emeği inkar edilemez. Fırına un taşıyan, markete gıda taşıyan lojistik sektörüydü. Bu sektörün ihtiyacı olan ürünlerimizde talep artışı olması bizim işlerimize de olumlu şekilde yansıdı. Diğer taraftan şehirlerarası yolcu taşımacılığı; turizm; okul servisi tarafına bakacak olursak, bu sektörler için tarih boyunca geçirilen en zor dönemlerden birisiydi. 2020 ve 2021 yıllarında Şehirlerarası Otobüsler neredeyse 8 aya yakın kontak kapattılar. Hepsi otoparklara çekildi. Sürekli sürekli çalışma hizmet verme amacında olan Otobüs İşletmeleri ve çalışanları birden bire eve çekilmeyi kabul edemedi. Ne zaman açılacağız sorusu sürekli gündemimize geldi. Yine de bu süre zarfında şirket olarak ayakta kalmanın, faaliyetlerimize ara vermeden devam edebilmenin mutluluğunu da yaşadık” diye konuştu.
‘KURALLARA HARFİYEN UYDUK’
Salgın sürecinde kurallara harfiyen uyduklarını ve yüksek hijyen ile çalışmalarını sürdürdüklerini kaydeden Mehmet Akyol, “Pandemi kurallarına yüksek önem göstermeye çalıştık. Vale hizmetimiz oldu. Müşterilerimizin araçlarını evlerinden alıp evlerine teslim ettik. Bunları yaparken de pandemi kurallarına harfiyen uyduk. Halen de yapıyoruz. Vale hizmetinde müşterimizin aracını almaya gittiğimizde araca oturmadan ve teslimat anında dezenfektan işlemini yaptık. Yaptığımız dezenfektan sıradan bir dezenfektan işlemi değildi. Her şeyden önemlisinin insan sağlığı olduğunu biliyoruz. Hem müşterilerimizi hem de çalışanlarımızı korumuş olduk. Umarım pandemi bu sene sonlanır. Ülke olarak genç bir nüfusa sahibiz. Avrupa'ya ya da dünyanın çeşitli ülkelerine baktığımız zaman daha genç ve dinamik bir insan yapımız var. Boş durmayı sevmeyen harekete özen gösteren bir milletiz. Üretmemiz gereken bir toplumuz. Boş durmak, oturmak bize yakışacak bir durum değildir” ifadelerini kullandı.
‘YENİ YILDAN EN BÜYÜK BEKLENTİMİZ SAĞLIK’
‘Yeni yılda herkesin sağlığı yerinde olsun’ diyerek temennilerini belirten Mehmet Akyol, “2022'nin 2021'den çok farklı olacağını sanmıyoruz. Bizde planlamalar bir önceki yılın son çeyreğinde yapılır. Ekim-Kasım ayları gibi. Satış adetlerimizin pazar payları doğrultusunda 2021 ile paralel veya çok az üzerinde gerçekleşeceği yönündedir. Tabi anormal bir durum olmadığı takdirde bunun olacağı öngörüsündeyiz. Ekonomik faktörler; döviz kurları faiz oranları gibi işimizin gidişatını direk ilgilendiren konularda olağanüstü değişiklikler olmadığı takdirde geçtiğimiz yıla paralel, belki bir çıt üstünde bir yıl geçireceğimizi düşünüyoruz. Tabi ki herkesin sağlığı yerinde olsun. Kapanmayalım, çalışalım en büyük temennimiz bu yöndedir” diyerek sözlerini tamamladı.
HÜSEYİN KOYUNCUOĞLU / YENİ HABER GAZETESİ