Uyarıları dinlemedi... Ankara'daki düğün acıya dönüştü

Olay 2 Haziran saat 13.00 sıralarında, Sincan ilçesi Beyobası Mahallesi'nde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, düğün öncesinde damat evinde toplanan davetlilerden bazıları havaya ateş açmaya başladı. Havaya ateş açan gruptan Ö.A.'nın silahı tutukluk yaptı. Bu sırada, tutukluk yapan tabancasını düzeltmeye çalışan Ö.A.'nın silahı ateş aldı. Silahın ateşlendiği anda yakında bulunan Ö.A.'nın 13 yaşındaki akrabası Seyfi Efe Sarıoğlu, başından vurularak yere yığıldı.

15 gün boyunca yaşam mücadelesi 5 kez kalbi duran 7. sınıf öğrencisi Sarıoğlu, yapılan tüm müdahalelere rağmen Kurban Bayramı'nın ilk gününde hayatını kaybetti. Akrabası tarafından vurularak hayatını kaybeden Sarıoğlu, bayramın ikinci gününde vurulduğu yerden 500 metre uzakta olan aile mezarlığına defnedilirken Ö.A. ise tutuklandı.

Tutukluk yapan silahını kullanmaması için uyarılmıştı

Ö.A.'nın silahının tutukluk yaptığını ve çevresindekiler tarafından uyarılmasına rağmen onları dinlemediğini dile getiren minik Seyfi'nin eniştesi Kayahan Yücetürk, "Bu arkadaşın da silahı devamlı tutukluluk yapıyordu. Uyarmışlar da yani bir türlü dinlememiş. İnsanlar örnek alsınlar. Bir aile yandı iki taraf da yandı. Biraz dikkatli olsunlar. Kimse yanmasın bir daha" diye konuştu.

"Babası yanından çıktıktan sonra da 3 saat sonra vefat ediyor"

Mahalle sakinlerinden Sinan Pehlivan, olayın düğün öncesi "damat yürütme" geleneğinin gerçekleştirileceği anda meydana geldiğini söyleyerek, "Öğlen sıralarında damat yürütülürken bu evden çıkıyor. Evin önünde silah atmaya kalkıyor. Silah tutuklu yapınca elindeki silahı düzeltmeye çalışırken de mermi patlıyor. Önündeki Seyfi kardeşimize isabet ediyor. Ona isabet ettikten sonra çocuk yere yığıyor. Silah atan kim varsa buradaki insanların hepsi donup kalıyor koşuyorlar oraya. Babası buraya geliyor çocuğu kucaklıyor ama hiçbir araba gelmiyor. Herkes korkmuş yani panik halinde olmuş. Ve sonradan bir araba geliyor atıyorlar Ankara'ya götürüyorlar. Ondan sonra çocuk 15 gün yoğun bakımda yattı. Hatta babası çocuğun yanında geldiğinde bilinci falan da açıkmış. "Elimi tut oğlum" diyor, elini tutuyor, elini sıkıyor. Babası yanından çıktıktan sonra da 3 saat sonra vefat ediyor" ifadelerini kullandı.

"Burada da şehirlerde de hiç kimse silah sıkmasın"

Pehlivan, köylerde havaya silah sıkma olaylarının çok fazla yaşandığını ancak bunun yaşanmaması gerektiğini de kaydederek, "Bir daha köylerde olsun, şehirlerde olsun böyle canlar yanmasın. Bu aile yandı perişan oldu. Çocuğumuz 13 yaşında. Çok da güler üç yüzlü çok tatlı dilli bir çocuktu. Burada da şehirlerde de hiç kimse silah sıkmasın. Her tarafta silah sıkılıyor. Bu ne demek ya? Bunlar bırakılsın artık. Buna bir yasak getirilsin veya cezalar büyütülsün yani" dedi.