Ukrayna'dan tahliye edilen Türk vatandaşları Bükreş'e ulaştı
Dışişleri Bakanlığının Ukrayna hava sahasının kapalı olması nedeniyle kara yoluyla tahliye planı kapsamında, önceki gün yola çıkan otobüsler 2 bin Türk vatandaşını Bükreş’e ulaştırdı.
Dışişleri Bakanlığının Ukrayna hava sahasının kapalı olması nedeniyle kara yoluyla tahliye planı kapsamında, önceki gün yola çıkan otobüsler 2 bin Türk vatandaşını Bükreş’e ulaştırdı.
Türkiye’nin Bükreş Büyükelçiliği ve ülkede yaşayan iş adamlarının desteğiyle geçici barınma merkezine dönüştürülen Bükreş Romexpo Fuar Merkezi'nde vatandaşlara kumanyalar dağıtıldı ve ihtiyaçları giderildi.
Barınma merkezini ziyaret eden Türkiye'nin Bükreş Büyükelçisi Füsun Aramaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2 bin civarında vatandaş için geçici imkanlar oluşturulduğunu, Kiev’den trenle gelen vatandaşların Ukrayna’da trenden indikten sonra Türkiye’den gönderilen otobüslerle Romanya sınırına taşındıklarını belirtti. Aramaz, vatandaşların sınırda Büyükelçilik görevlilerince karşılandıklarını ve Siret kapısından Rumen makamlarının da son derece kolaylık gösterici tutumları sayesinde sorunsuzca Bükreş’e intikal ettiklerini aktardı.
Romexpo’da geceyi geçiren Türk vatandaşlarının buradan Bükreş Otopeni Havaalanı'na nakledilerek THY’nin tahliye uçaklarına bindirileceğini belirten Aramaz, bugün düzenlenecek altı ek seferle 2 bin kişinin tahliyesinin tamamlanacağını ifade etti.
Ukrayna'da okuyan Uygar Taç, Ukrayna’daki savaştan kaçıp geldiklerini ve çok zor günler geçirdiklerini söyledi. Taç, “Bugüne kadar geldik, Allah’a şükürler olsun, devletimizden Allah razı olsun, bize bu imkanı sağladı. Biz bunları da beklemiyorduk açık söylemek gerekirse. Çok yüksek ateş sesleri vardı. uyuyamıyorduk. Evde beş kişiydik, iki kişi uyuyup nöbet tutuyorduk. Bir gün sokakta geceledik. Sadece biz değil tüm Ukraynalı arkadaşlarımız da zor durumdaydı. Kaçan kaçtı, kalan kaldı.” dedi.
Ukrayna’ya 10 Şubat'ta iş için gittiğini söyleyen Onur Kıran da savaşa yakalandıklarını, oradaki beklenmedik durumun tüm hayatlarını etkilediğini söyleyerek “Herkes hayat, can derdi mücadelesindeydi. Oradaki insanların davranışlarını gördükten sonra kendinizi bu durumdan soyutlayamıyorsunuz. Her ne kadar kendi vatandaşınız olmasa da o insanlarla kader birliği yapıyorsunuz. Özellikle sirenler çaldığında yüzlerindeki korkuyu gördüğünüzde bu korkuyu hissedebiliyorsunuz.” dedi.
Kıran ayrıca “Sokaklarda valizlerle gezen insanları, diğer farklı şehirlerden gelen araçları, yoğun bir göç dalgasını, gönüllü askere katılacak olanları, tren istasyonlarına sevk edilen askerleri, o manzaraları gördüğünüz zaman savaşın gerçek dehşetini anlayabiliyorsunuz.” diye konuştu.
Kiev’den trenle ayrıldıklarını ve yaklaşık 6 saatlik bir yolculuktan sonra Ukrayna’nın Chernivtsi kentine vardıklarında Kızılay ekiplerinin kendilerini karşıladığını söyleyen Kıran, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Otobüsler hazır bekliyordu. Bir an önce otobüslere yerleştirildik. Koltuklarımıza gittiğimizde Kızılay, kumanyaları tüm vatandaşlarımızın koltuğuna hazır bırakmıştı. Çok uzun ve yorucu bir yolculuk olduğu için herkes haliyle aç ve susuz bir şekilde geldi oraya. Ondan sonra buraya gelen süreçte de konvoy halinde polis eskortuyla Romanya sınırına getirdiler. Sınırdaki kuyruğu da beklememiş olduk böylelikle. Ondan sonra da Bükreş’e otobüslerle getirdiler bizi. Oldukça iyi bir organizasyon olduğunu söyleyebilirim.”
Kaynak: