Twitter seçime müdahale ediyor
Türkiye'de 14 Mayıs seçimleri için geri sayım sürerken Twitter'ın seçimlere yönelik tutumu eleştiri konusu oluyor. Yeni Şafak yazarı Bülent Orakoğlu, konuyu köşe yazısına taşıdı. Orakoğlu, "Son 1 aydır Erdoğan’a destek veren hesapların görünürlüğü ve etkileşimlerinin düşürüldüğü görülüyor. Öte yandan muhalif liderler, muhalif hesaplar hatta FETÖ ve PKK hesapları Twitter algoritması tarafından önerilmeye başlandı." ifadelerini kullandı.
Bülent Orakoğlu'nın "İstanbul mitingine Pentagon kontrolündeki Twitter’dan kalleş saldırı ve skandal sansür!" başlıklı yazısı şöyle:
Türkiye Yüzyılı’nın ‘katılım ve strateji açısından’ Türkiye’nin belki de dünyanın en büyük ve muhteşem İstanbul mitingine karşı Pentagon’un kontrolündeki Twitter’den milli iradeyi hedef alan alçak ve kalleş organize bir saldırı düzenlendi. 14 Mayıs seçimlerinde Başkan Erdoğan ve Cumhur İttifakı’na açıkça sansür uygulanarak milyonlarca insan engellenerek, yok sayılarak, Kandil ve Pensilvanya’nın adayı Kılıçdaroğlu’nun öne çıkarılması amacıyla açıkça suç işlenmiştir. Bu olay Türkiye’de 14 Mayıs seçimlerine resmen müdahale ve antidemokratik bir girişimdir. Bu saldırının hesabı Twitter ve arka plandaki azmettiricilerinden uluslararası ve iç hukuk açısından sorulmalıdır. Gerekirse Türkiye’de Twitter seçimlerin selameti ve iç güvenlik açısından uygun bir süre kapatılmalıdır.
İstanbul mitingi, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde mahşeri bir kalabalık eşliğinde yapıldı. Mitingin başlama saati olan 17.00 raddelerinde Başkan Erdoğan’a bir yetkili tarafından mitinge katılımın 1 milyon 700 bin olduğu söylendi. Aslında miting alanına gelmeye çalışan vatandaşlarımızla birlikte katılımın 2 milyonu geçtiği mitingi canlı yayınlayan bazı TV’ler ve haber ajansları tarafından da açıklanmıştı. Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi, Yenikapı miting alanından 2 kat, CHP’nin dolduramadığı Maltepe’deki alandan 5 kat büyük. Başkan Erdoğan’ın Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını Türkiye Yüzyılı olarak değerlendirmesi ile İstanbullular da mahşeri bir katılım ile Başkan Recep Tayyip Erdoğan’a, Amerika ve Batılı ülkelerinin psikolojik harp jargonu ile yakıştırma sıfatlarla itibar suikastlarına karşı destek vermişlerdi. Gerek bizzat İstanbul mitingine katılan gerekse televizyonları başında İstanbul mitingini izleyen milyonlar, “Reis’imizi yedirmeyiz” sloganları ile devlet-millet işbirliğinin en üst düzeyde temsil edilmesinde ön ayak olmuşlardı. İstanbul’daki AK Parti yetkililerinin verdiği bilgilere göre bizzat Başkan Erdoğan’ın “İstanbul mitingine civar illerden taşıma yapılmayacak” talimatı hassas bir şekilde uygulanmıştı.
TÜRKİYE’YE VE BAŞKAN ERDOĞAN’IN İSTANBUL MİTİNGİNE SKANDAL SANSÜR
Siyasi manipülatif operasyonlarına hız veren Twitter seçim maratonunun başlamasından itibaren ilk olarak FETÖ ve PKK yanlısı hesapları öne çıkardı, çeşitli iftira kampanyaları ve kara propagandaların yayılmasına önayak oldu. Seçimlere doğru yaklaşırken daha da gaza basan Twitter, AK Partili vatandaşların paylaşımlarını ‘algoritma’ düzenlemesi adı altında daha az gösterirken, geçtiğimiz günlerde de yine Türkiye Yüzyılı etiketini gizleme çabasına girişti. (Aynı dakikalarda, Twitter’ın masaüstü versiyonunda söz konusu etiket görünürken, mobil versiyonunda ise engellendiği görülüyor)
Atatürk Havalimanı’nda gerçekleşen ‘Büyük İstanbul Mitingi’ için de siyasi operasyonun düğmesine basan Twitter, #TürkiyeSanaEmanet hashtagi altında yapılan milyonlarca paylaşımı da bilinçli biçimde engelledi. Türkiye Gündemi/Keşfet listesine giren etiketi sistematik olarak engelleyen Twitter’ın hazımsızlığını gizleyemediği operasyonu mobil/masaüstü versiyonlarındaki farklılık ile ayrıca kanıtlandı.
PSİKOLOJİK SAVAŞIN EN BÜYÜK HEDEFİ TÜRKİYE
Türkiye, EUCOM bölgesinde bulunuyor. Türkiye, Suriye ve Irak operasyonları ile CENTCOM faaliyet alanına aktif müdahale ediyor. Pentagon eli ile planlanan, CENTCOM, EUCOM gibi askeri birimlerce uygulanan bu psikolojik savaşın en büyük hedeflerinden birisi de Türkiye. Yakın dönemde ABD tarafından Türkiye’deki seçimler, “yılın en önemli olayı” olarak nitelendirilmişti. Yine ABD’nin Türkiye’de iktidarın değişmesi yönündeki istek ve çabaları uzun zamandır biliniyor. Türkiye’de yakın zamanda FETÖ ve PKK propagandası yapan hesaplar ve paylaşımlar, sıklıkla Twitter kullanıcılarının önüne çıkmaya başladı. Kullanıcılar, bu hesapları takip etmese de seçim sürecinde bu paylaşımlarla daha sık karşılaşır hale geldi. Özellikle son 1 aydır Erdoğan’a destek veren hesapların görünürlüğü ve etkileşimlerinin düşürüldüğü görülüyor. Öte yandan muhalif liderler, muhalif hesaplar hatta FETÖ ve PKK hesapları Twitter algoritması tarafından önerilmeye başlandı. Seçime sayılı günler kala Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu’nun hesabının da bu etkileşim operasyonunda olduğu görülüyor.
Öte yandan muhalif liderler, muhalif hesaplar, hatta FETÖ ve PKK hesapları Twitter algoritması tarafından önerilmeye başlandı. Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu’nun hesabının da bu etkileşim operasyonunda olduğu görülüyor. Kılıçdaroğlu’nun paylaşımları, takip edilmese bile kullanıcılara zorla gösteriliyor. Muhalif hesaplar bu şekilde ücretsiz şekilde reklam ve etkileşimle desteklenirken, Başkan Erdoğan’a yakın hesaplara etkileşim kısıtlama ve sansür uygulanıyor. Tüm bunlar, Erdoğan’a yakın hesaplar para karşılığı bile Twitter’da reklam yaptıramıyorken yaşanıyor.
İSTANBUL MİTİNGİ NEDEN ATATÜRK HAVALİMANI’NDA YAPILDI?
Başkan Erdoğan’ın İstanbul mitingini Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde yapma planı şüphesiz milli ve yerli olmayan mandacı bir zihniyet taşıyan 7’li koalisyon, Kandil ve Pensilvanya’nın Cumhurbaşkanı adayı olduğu iddia edilen Kılıçdaroğlu ve 7’li koalisyona verilmiş stratejik bir mesajdır. Kılıçdaroğlu, milyondan fazla gencin yarıştığı, dünyanın en iyisi milli teknoloji projelerinin sergilendiği TEKNOFEST’e ev sahipliği yapan Atatürk Havalimanı’nı ABD’li bir şirkete verme fikrini açıkladı. Bu, Kılıçdaroğlu’nun Batılı ülkeler ve Pentagon ile CIA’nin kontrolündeki FETÖ ve PKK terör örgütleri ile direk veya örtülü görüşmelerinde verdiği tavizler ve vaatler göz önüne alındığında, ABD’nin üst aklının koordinesinde Sierra Nevada şirketi ile Kılıçdaroğlu’nun aynı art niyetli bir amaç etrafında dizildiklerini gösterir.