Türkiye'nin denizleri kirliliğin önüne geçilmesi için 423 noktada izleniyor
Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürü Mehrali Ecer:- "Denizlerimizi izlemek için politika oluşturmak gerekiyor. İzleme programı kapsamında biyoçeşitlilik, fitoplankton, zooplankton, deniz çayırları, makroflora, radyoaktivite, deniz ç
ANTALYA (AA) - YASEMİN KALYONCUOĞLU - Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca, Marmara, Akdeniz, Ege ve Karadeniz, 423 noktada kirliliğe karşı düzenli takip ediliyor.
Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürü Mehrali Ecer, Akdeniz'in Kirlenmeye Karşı Korunması Barselona Sözleşmesi Taraflar Toplantısı (COP22) Türkiye'nin ev sahipliğinde Antalya'da devam ederken, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "mavi vatan" denizleri korumak için çalıştıklarını, 2014 yılından itibaren de "Denizlerde Bütünleşik Kirliliği İzleme Programı"nı hayata geçirdiklerini ve bunu üçer yıllık dönemlerle yaptıklarını söyledi.
Denizlerin sürdürülebilir izlenmesi için ekosistem temelli yaklaşımın benimsendiğinin altını çizen Ecer, daha fazla uluslararası standartta parametreleri izlemeye çalıştıklarını aktardı.
Ecer, çalışmayı ulusal bütçe ile Türkiye’de bu alanda çalışan 90'ın üstünde bilim insanı ile yürüttüklerini, böylece bütçe ve bilimsel kapasite olarak tamamen yerli kaynakla yaptıklarını kaydetti.
Bakanlık öncülüğünde ve TÜBİTAK Marmara Araştırmalar Merkezi koordinasyonunda, üniversitelerin denizcilik enstitüleri başta olmak üzere, geniş bir iş birliği içerisinde ülkenin bilim insanlarının katılımları ile bu çalışmaları yaptıklarını belirten Ecer, "Denizlerimizden topladığımız verileri, Ankara'daki Bakanlığımız Sürekli İzleme Merkezi'nde takip ediyoruz. Bunu hem Türkiye İstatistik Kurumuna raporluyoruz hem de kendi envanterimizi oluşturuyoruz." dedi.
Türkiye'nin hem Karadeniz'in kirliliğini önlemek için Bükreş Sözleşmesine hem de Akdeniz'in kirliliği ile mücadelede Barselona Sözleşmesine taraf olduğunu anımsatan Ecer, bu kapsamda her iki sözleşmeye yükümlülüğün gereği olarak sözleşme sekretaryasına, deniz izleme verilerini düzenli olarak raporladıklarını, bu alanda bölgede önemli deniz izleme ağlarına sahip olan ülkeler arasında ilk sıralarda olduklarını anlattı.
Ecer, "Türk denizlerinde 6 araştırma gemisi ile bilimsel çalışmalarla belirlediğimiz 423 noktada izleme programımızı oluşturduk. Denizlerimizi düzenli olarak izliyor, deniz suyu kalitesini takip ediyoruz. 2014'te izleme noktaları sayısı 263'tü. Daha iyi yönetebilmek için daha fazla noktada izlemek gerekiyor. Sayıyı artırdık. Denizlerimizi izlemek için politika oluşturmak gerekiyor. İzleme programı kapsamında biyoçeşitlilik, fitoplankton, zooplankton, deniz çayırları, makroflora, radyoaktivite, deniz çöpleri gibi her türlü kirliliği izliyoruz ve veri oluşturuyoruz." ifadelerini kullandı.
Bakanlığın Çevre Referans Laboratuvarı'nda izleme çalışmalarının değerlendirmelerinin yapıldığını ve güçlü bir teknik ekiple çalıştıklarını dile getiren Ecer, "İzleme programımız, tamamen yerli kaynaklarımızla oluşturulan bir programdır. 2020-2022 izleme programımızın bütçesi 20 milyon lira. İzlediğimiz verilere göre, her izleme döneminde program gözden geçirilerek, istasyon sayısını sürekli artırıyoruz." diye konuştu.
- Akdeniz ve Ege 178 noktada takip ediliyor
Mehrali Ecer, Akdeniz'in ekosistem temelli yönetimi kapsamında, 2016'da UNEP MAP tarafından belirlenen "Akdeniz Kıyılarının Entegre İzlenmesi ve Değerlendirilmesi (IMAP) Programı"na uyumlu izleme programının yürütüldüğü bilgisini verdi.
IMAP kapsamında, Akdeniz'in biyoçeşitlilik, yabancı türler, kirlilik ve deniz çöpleri, kıyı ve hidrografi gibi bileşenlerin entegre şekilde izlendiğine dikkati çeken Ecer, "Akdeniz'de 82, Ege'de 96 istasyonda toplam 178 noktada izleme yapıyoruz." dedi.
Ecer, çok fazla kıyıdaş bulunan Akdeniz'in hep izlenmesi gerektiğini, her ülkenin en az Türkiye kadar hassasiyet göstermesini bütün uluslararası toplantılarda dile getirdiklerini vurguladı.
Kaynak: