Türkiye Hayat Emeklilikten fon türlerine ilişkin değerlendirme
Türkiye Hayat Emeklilik Fon Yönetimi ve Ekonomik Araştırmalar Direktörü Gürol Sami Özer, 2025'te çoklu varlık fonlarının öne çıkmasının beklendiğini vurgulayarak, gelişmiş ülkelerden Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere sermaye girişinin hızlanacağını ve bu sermayenin büyük oranda pay piyasalarına yöneleceğini belirtti.
Türkiye Hayat Emeklilik'ten yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Özer, son dönemde hisse senedi ve altın fonlarının getiri bakımından öne çıktığını belirterek, sürdürülebilirlik temalı hisse senedi fonlarının da gelecek dönemde pozitif ayrışmasının beklendiğini aktardı.
Özer, "Önümüzdeki yıl mevcut risk ve fırsatların yönetimi açısından çoklu varlık fonlarına esas olan karma ve değişken fon türlerinin ön plana çıkacağı kanaatindeyiz. Dünya genelinde önemli merkez bankalarının enflasyonla mücadele kapsamında attıkları sıkı para politikası adımlarının sonuna gelindi ve politika faizleri kademeli olarak indirilmeye başlandı. 2025'te de söz konusu faiz indirimlerine devam edileceği düşüncesindeyiz. Bu sebeple gelecek yıl gelişmiş ülkelerden, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere sermaye akışının hızlanacağı ve söz konusu sermayenin ağırlıklı olarak pay piyasalarına akacağı kanısındayız." ifadelerini kullandı.
"Fon seçimleri doğrudan yatırımcı karakteri ve yaşı ile ilişkili"
Türkiye Hayat Emeklilik'in fon çeşitliliği açısından önemli bir ayrışma gösterdiğini ve 49 adet emeklilik yatırım fonu bulunduğuna değinen Özer, "Katılımcılarımız için geleceğin yatırım temalarını kapsayan fonlar kurmaya devam ediyoruz. Örneğin, 'Katılım Karma Fonu'muz, sektörün ilk faizsiz karma fonu olmasının yanı sıra katılım finans prensiplerine uygun yabancı hisse senedi içeren emeklilik fonu olma özelliğini taşıyor. Tarım ve gıda sektörüne yatırım yapacak emeklilik yatırım fonumuzun kuruluşunu ise yakın bir zamanda tamamlamayı hedefliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Özer, tasarrufun değerini koruma içgüdüsü ile yatırımcısına getiri sağlayan fonlara dair ilginin de arttığını vurgulayarak, fon seçimlerinin doğrudan yatırımcı karakteri ve yaşıyla ilişkili olduğu bilgisini paylaştı.
Katılımcılara bu konuda bazı tavsiyelerde bulunan Özer, şunları kaydetti:
"Risk seven bir yatırımcıysanız ya da gençseniz, risk seviyesi daha yüksek olan fonlara yönelebilirsiniz. Ancak risk almayı çok tercih etmeyen ya da yaşı biraz daha ilerlemiş bir katılımcıysanız, riski görece daha az olan fonları tercih edebilirsiniz. Fon dağılımını yaparken dikkat edilmesi gereken önemli bir konu da tüm birikimlerinizi tek bir fonda değerlendirmek yerine çeşitlendirme yöntemini kullanarak, farklı varlık gruplarına yatırım yapmak."
Yaşam döngüsü fonları sadece Türkiye Hayat Emeklilik'te
Özer, Türkiye Hayat Emeklilik'te bulunan yaşam döngüsü fonlarının tüm katılımcılarla kurdukları geniş iletişim ağıyla öne çıktıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Yaşam döngüsü fonları, katılımcının yaşıyla fonun riski arasında ilişki kurarak yatırımlar yapıyor. Böylece piyasaları takip edemeyen veya düzenli fon değişikliği yapmak istemeyen katılımcılara bir seçenek sağlıyor. Ayrıca, FonaSor uygulamamız katılımcılarımızın risk profilleri, yaşları, fon dağılım değişikliği hakları gibi birçok kriteri göz önünde bulundurarak fon karma önerisi sunuyor. Katılımcımız olsun ya da olmasın tüm katılımcılar internet sitemizi ziyaret ederek Ekonomik Araştırmalar sayfasında yer alan model portföyümüzü inceleyip kendi risk profiline göre seçimde bulunabiliyorlar."
Emeklilik fonları konusunda da tavsiyelerde bulunan Özer, bu fonların kısa vadeli kazanç olarak düşünülmemesi gerektiğini, bu fonların önemli bir tasarruf aracı olduğuna işaret etti.
Özer, genç yaşta tasarruf ederek birikim yapmaya başlayan katılımcıların sisteme daha geç dahil olanlara kıyasla emekliliklerinde daha fazla katkı alabileceklerini kaydetti.
Kaynak:AA