Türk savunma sanayisi 'buluta' çıkmak için hazır!
Türk savunma sanayisi "bulut bilişim" teknolojisinin sunduğu imkanlardan yararlanmak için hazırlıklar yapıyor.
Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yürütücülüğünde gerçekleştirilen, Anadolu Ajansının medya paydaşı olduğu TEKNOFEST KARADENİZ, Samsun Çarşamba Havalimanı'nda gerçekleştiriliyor.
Sistem entegrasyonu ve yazılım geliştirme alanlarında faaliyetler gösteren MilSOFT Yazılım Teknolojileri AŞ, savunma sanayisi için geliştirdiği çözümleri katılımcılara sergiliyor.
MilSOFT Genel Müdürü Adnan Metin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TEKNOFEST'in, ülkenin geniş katılımlı etkinliklerinden olduğunu söyledi. Böyle bir etkinlikte MilSOFT'un bulunmasının çocuklarla, gençlerle tanışmak, onlara şirketin yaptıklarını, yapacaklarını anlatmak için büyük bir fırsat olduğunu ifade eden Metin, bu fırsatı değerlendirdiklerini ve ilk kez TEKNOFEST'e katıldıklarını, bundan sonraki festivallerde de olacaklarını belirtti.
Dünyada savunma sanayisinde son dönemde bulut bilişim ve otonom alanında ciddi atılımlar gerçekleştirildiğini vurgulayan Metin, özellikle ABD ve Avrupa'nın bu konudaki yatırımlarına işaret etti.
Türkiye'de de savunma sanayisininin benzer bir gündemi bulunduğunu belirten Metin, şöyle konuştu:
"Savunma Sanayii Başkanlığımızın hazırlıklarını yaptığı, yakın dönemde bir ihtimal ihaleye çıkacağı bir gündem söz konusu. Savunma Sanayii Başkanlığımızın bu ajandasını desteklemek, bununla yetinmeyip kamuda, özel sektörde bulut ve bulutun etrafındaki alanlarda ürün ve hizmetler üretmek için kendimizi pozisyonladık. Dolayısıyla Türkiye'de bulut konusunda yetkin telekom şirketlerimiz var, TÜBİTAK BİLGEM gibi kurumlar da bulutla ilgili ciddi hazırlıklar yapılmış durumda. Ekosistemle, saydığım saymadığım çok sayıda oyuncuyla birlikte Türkiye'deki potansiyel bulut dönüşümünün parçası olmak, hatta mümkünse koordinasyon rollerinden birinde bulunmak istiyoruz."
Bulut bilişimin sağlayacağı olanaklara ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Metin, bunlardan birinin altyapı alanında ortaya çıkacağını dile getirdi.
Türkiye ve farklı ülkelerde veri merkezi yatırımlarının uzun zamandır yapıldığını ancak bu yatırımların bir kısmının atıl hale geldiğini anlatan Metin, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bunun önüne geçmek için altyapıyı konsolide etme ihtiyacı doğuyor. Bu konsolide edilen altyapı üzerinde güvenlik katmanını adam akıllı derlemek gerekiyor. Hele Türkiye'nin savunma sanayisinde veya kamu sektöründe milli ve yerli çözümlerin yer bulduğu güvenlik katmanını oluşturmak için bulut yine önemli fırsatlardan birisi. Asıl katma değeri bu altyapı, bu güvenlik zemininin üzerine oturacak, ortak kullanılabilecek yazılım çözümlerinde aramak gerekiyor. Örneklemek gerekirse kamu-özel sektörün kullanabileceği ortak çözümler, ortak ihtiyaçlar diye tarif edebileceğimiz bir e-posta, veri depolama, mesajlaşma ihtiyacı da dahil olmak üzere çok sayıda ortak unsur var. Bunların bulutta yer bulması mümkün. Ama asıl oyun muhtemelen kurumlarımızın ister savunma, ister kamu hatta özel sektör olsun onların kullanabileceği ortak uygulama parkını bulut üzerinden bir servis haline getirebilmek. Yani dağınık çözümler kurup uygulamaktansa bunları merkezi olarak kurgulayıp ama ihtiyaca göre özelleştirerek kurumlarımızın kullanımına sunmak. Dolayısıyla bunu yaptığımızda hem verimli hem de entegre bir çözümü tüm paydaşlarımıza sunma fırsatı bulacağımızı varsayıyoruz."
İhracat için de fırsatlar sunacak
MilSOFT'un cirosunun üçte ikisinin yurt dışı müşterilerden sağlandığına işaret eden Metin, şunları kaydetti:
"Bunu büyütmeye dönük de vizyonumuz var. Dolayısıyla bu bizim açımızdan kritik değişkenlerden bir tanesi. Bulutun şöyle bir avantajı var, bulutta çalışabilir ürünlerinizi dünyanın herhangi bir yerinde kullandırabilme lüksünüz var. Dolayısıyla onları tekrar tekrar geliştirmek yerine herhangi bir müşteri için geliştirdiğiniz ancak bulutta pozisyonlayabildiğiniz ürünler coğrafya bağımsız kullanılabilir ürünlere dönüşebiliyor. Burada ülkeden ülkeye farklı güvenlik endişeleri söz konusu olabiliyor. Bunu da o ülkelerin endişelerini gidererek adreslemek pekala mümkün. Dolayısıyla bulut teknolojileri ve bu teknolojiler üzerinde geliştirilecek olan yazılım ürünleri ihracat potansiyelini ciddi biçimde artıracak diye ümit ediyoruz."