Türk bilim insanları atmosfer araştırmalarını Beyaz Kıta'ya taşıdı
Türk bilim insanları, 7. Ulusal Antarktika Bilim Seferi kapsamında Antarktika'nın Horseshoe Adası ile çevresinde atmosfer araştırmalarını gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde, TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü koordinasyonunda gerçekleştirilen 7. Ulusal Antarktika Bilim Seferi kapsamında Horseshoe Adası ile çevresinde yürütülen atmosfer araştırmaları kapsamında hava kalitesi ölçüm istasyonları kuruldu.
Çalışmanın bir parçası olarak, İHA fotogrametrisi ile haritalama için veriler toplanıp ölçümler gerçekleştirilmesinin yanı sıra astronomi gözlemleri de yapılarak, meteoroloji istasyonundan veriler anlık şekilde Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün sitesine aktarıldı ve adadaki hava durumunun vatandaşlarca erişilebilmesi sağlandı.
Bilim seferine katılan Meteoroloji Genel Müdürlüğü Elektronik Mühendisi Çetin Biçer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2019’da Horseshoe Adası üzerine kurulan meteoroloji istasyonunun bakım, onarım ve iyileştirme çalışmalarını gerçekleştirdiğini anlattı. Adada kurulu istasyondan alınan meteorolojik verileri her gün düzenli olarak güncellediklerini aktaran Biçer, istasyondan toplanılan verilerin anlık olarak Türkiye’ye gönderildiğini ve enerji yeterli olduğu sürece vatandaşların isterlerse Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinden buna erişebildiklerini kaydetti."
“Burada ultraviyole seviyeleri oldukça yüksek”
Biçer, 2020’nin şubat ayından itibaren tüm verilerin mevcut olduğunu belirterek, “Başta fen bilimleri olmak üzere tüm araştırmalara meteorolojik veriler temel girdi olarak ve eksiksiz sağlanmaktadır. İstasyonumuz kurulduğundan beri Türkiye’ye aktarılan verileri kontrol altında tutuyoruz ve bu veri sağlama konusunda 2022 yılında istasyonumuza bir ultraviyole sensör ekledik. Ben Antalya da çalışıyorum ve ultraviyole sensörü eklendikten sonra yaptığım gözlemlere göre burada oldukça yüksek ultraviyole seviyeleri ölçtüm.” dedi.
Çetin Biçer, başta ultraviyole verileri olmak üzere toplanan bütün verilerin bilim insanlarının incelemesine açık olduğunu söyleyerek, gözlemlerini şöyle anlattı:
“Geçen sene ve bu seneki sıcaklık derecelerini değerlendirdim. Sefer sırasındaki tarihlerde yaklaşık olarak bir derece sıcaklıklarımız yüksekti. Bu da iklim değişikliğinin gözle görülür seviyelerde olduğunu gösteriyor. Antarktika’da çalışma yapmak gerçekten çok zorlu ortamlarda bulunduğumuzu gösteriyor. 4 yıldır bu konuda çok iyi bir teknik bilgi ve hafıza sağladık.
Buradaki güneş ölçüm sistemi kuzeye bakıyor, Türkiye'de tam tersi güneye bakar. Kuzeye bakan küresel güneşlenme ve ultraviyole sistemimizi tam açıklığa alarak bu şekilde bir geliştirme yaptık. Şu an Antarktika için nadir gördüğümüz güneşli bir hava içerisindeyiz. Küresel güneşlenme sensörümüz yaklaşık 1500 watt/metrekare güç sensörümüz de yaklaşık olarak 500 miliwatt/metrekare ile oldukça yüksek değerler gösteriyor.”
Hava fotoğraflarından oluşan haritalandırma çalışması yapılıyor
Yıldız Teknik Üniversitesi Harita Mühendisliği Araştırma Görevlisi Mustafa Fahri Karabulut da Horseshoe Adası üzerinde insansız hava aracı ile fotogrametrik ölçümler ve yeryüzüne ait 3 boyutlu koordinat bilgilerini içeren, “ortofoto” olarak adlandırılan hava fotoğraflarından oluşan bir haritalandırma çalışması yaptığını dile getirdi.
Karabulut insansız hava aracı ile uçuşları gerçekleştirdiklerini, Türkiye’ye döndükten sonra bunları işleyeceklerini ve sonuçların ortaya konacağını belirterek, şunları kaydetti:
“Geçen sene çektiklerimizle bu sene çektiğimiz alanı karşılaştırıp hem hacimsel hem de alansal olarak buzullarda değişim var mı onu inceleyeceğiz. Ayrıca yer radarı dediğimiz GPR ile geçen sene ölçtüğümüz alanı tekrar bu sene ölçtük ve hacimsel olarak ikisi arasındaki farkı inceleyeceğiz. TAE 4 seferinden itibaren yaklaşık 4 senedir veri toplayan GNSS istasyonlarımızın verisini aldık. Bu veriler ile de alanda hem buzul ve kar değişimi, hem deniz seviyesi değişimi, hem de atmosferik çalışmalar yapmaktayız.”
Bir değişimi incelemek için tek ölçüm yetmediğini, bunun gibi en az 2 dönem, farklı periyotlarda ölçümler yapılarak bunların incelenmesi gerektiğini söyleyen Karabulut, “Bu çalışmaların sonucunda elde ettiğimiz verilerle buzul, kar değişimi, deniz seviyesi değişimi, troposferdeki yoğuşabilir su buharı gibi değerleri nicel olarak ortaya koyacağız. Ayrıca bu veri birçok çalışmaya altlık sağlayacak. Gelecek senelere yönelik yapılacak buzul değişim modellerinin doğruluğunu artıracak ayrıca uydu görüntüleri işlenerek elde edilen sonuçların doğrulanması için de kullanılabilecektir.” şeklinde konuştu.
“Araştırmalar, burada hava kirliliğine sebep olmadığımızı gösterdi”
TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü Araştırmacısı Furkan Ali Küçük ise Horseshoe Adası üzerinde iki farklı çalışma prensibine sahip hava kalite cihazları ile partiküler madde ölçtüklerini aktardı.
Küçük, “PM10” ve “PM 2,5” denilen, havada asılı duran, sıvı veya katı olan, saç telinden çok daha ince yaklaşık 10 mikrondan küçük partiküler maddeleri ölçmeye devam ettiklerine dikkati çekerek, “Elimizde görmüş olduğunuz bir endüstriyel cihazımız var. Kendi güneş enerjisi var ve kendi enerjisini kendisi üretiyor. Bu sayede de herhangi bir jeneratöre bağlı kalmadan havada asılı duran partikülleri ölçebiliyoruz.” bilgisini verdi.
Küçük, “Amacımız; Antarktika’da kamp alanında yaptığımız çalışmalar sırasında, bu bölgede herhangi bir partiküler madde kötüleşmesine sebep oluyor muyuz, hava kirliliğine yol açıyor muyuz? Bunu araştırıyoruz. Türkiye olarak, Antarktika’da yaptığımız çalışmalar sırasında hava kirliliğine sebep olmadığımızı gösteren çalışmalara devam ediyoruz.” yorumunu yaptı.