Tuğamirale Tümamiralden tokat gibi cevap

Yunanistan'ın bile laf edemediği TCG Anadolu gemisi hakkında açıklamalarda bulunan Emekli amiral Türker Ertürk, geminin motorunun bozuk olduğunu ve Türkiye'nin buna ihtiyacı olmadığını söylemişti. Cevap Cihat Yaycı Paşa'dan geldi. “Çok Maksatlı Havuzlu Amfibi Hücum Gemisi TCG ANADOLU Dosta güven, düşmana korku salabilecek bir gemidir." diyerek geminin özelliklerini tek tek anlattı.

Tuğamirale Tümamiralden tokat gibi cevap

Muhalif kanallara çıkan CHP'li Ertürk, Türkiye'nin böyle bir gemiye ihtiyacı olmadığını öne sürerek,

"İHA'ların SİHA'ların kalktığı gemiler var mı? Amerikan uçak gemileri. Çünkü deniz aşırı görevler yapıyor. Keşif için o geminin üzerine koyuyorlar. Türkiye'de böyle bir şeye ihtiyaç yok. İHA, SİHA gemisi değil, uçak gemisi değil." diyerek şöyle devam etmişti.
"Bu geminin motorunda sorun var. Bu geminin İspanya'daki ikiz kardeşinde bu sorun var" ifadelerini kullanmıştı. CHP'li Ertürk'ün bu iddialarına Cihat Yaycı paşa şöyle cevap verdi.

1681405367-7c0973.png


İşte Emekli Tümamiral Cihat Yaycı'nın "Mavi vatanımızın yüzer kalesi: TCG Anadolu" başlıklı yazısı...

Türk Deniz Kuvvetleri’nin ilk “Çok Maksatlı Havuzlu Amfibi Hücum Gemisi TCG ANADOLU” 10 Nisan 2023 günü yapılan törenle Türk Deniz Kuvvetleri’ne teslim edildi.

Hakikaten bu gemi Türk Deniz Kuvvetleri’ni dünyadaki deniz kuvvetleri arasında üst lige taşıyan gurur verici tarihi bir dönüm noktasıdır.

Dosta güven, düşmana korku salabilecek bir gemidir TCG Anadolu.

Size bunun nedenlerini özetle anlatayım.

Önce geminin temel özelliklerinden başlayalım.

Üzerine iniş-kalkış yapacak SİHA'larla dünyanın "ilk SİHA gemisi" olan TCG Anadolu üzerinde şunlar bulunuyor:

- 12 Dikey İniş Yapabilen Uçak

- 41 SİHA

- 29 Helikopter

- 13 Tank

- 4 Mekanize Çıkarma Gemisi

- 27 Zırhlı Amfibi Hücum Aracı (ZAHA)

- 6 Zırhlı Personel Taşıyıcı

- 33 Muhtelif araç

- 15 Römork

Bunlar çeşitli kombinasyonlarda konuşlandırılabilmektedir.

Ayrıca gemi; bin 223 personel taşıma kapasitesine ve iki adet tam teşekküllü hastaneye sahiptir.

TCG Anadolu taşıma kapasitesi ve kendi kendine yeter özellikleri ile adeta yüzen bir kasaba gibidir de.

TSK ENVANTERİNDE BİR İLK: ZAHA

Zırhlı Amfibi Hücum Aracı (ZAHA), bir amfibi yani denizden karaya çıkarma harekâtı esnasında gemi ile sahil arasındaki mesafeyi en hızlı şekilde alma ve karada da harekât icra etme kabiliyetine sahip olan bir araçtır.

Yani hem denizde çıkarma aracı hem de karada personel taşıyıcı olarak görev yapabilmektedirler.

ZAHA hem karada hem de denizde üstün hareket kabiliyetine sahip araç olması nedeniyle TSK envanterinde ilktir.

Harekâtın çıkarma safhasında, kıyıya yanaşan havuzlu çıkarma gemilerinden denize inebilmekte ve aradaki mesafeyi yüksek süratle kat ederek, birliklerin koruma altında ve ateş desteği ile kısa zamanda karaya çıkmasını ve karada ilerlemesini sağlamaktadır.

ZAHA, karadaki çatışma ortamı için etkin balistik gövde ve mayın korumasına, kulesinde 40 mm otomatik bomba atar ve 12.7 mm ağır makinalı tüfeğe sahip.

ZAHA birçok üstün özelliği ile modern çıkarma harekâtının en önemli parçalarından olacak.

Tank ve amfibi yeteneği kısıtlı zırhlı araçlar, bu tip gemiler, kıyıya tam yanaşmadığında kıyıya ulaşabilmek için LCVP gibi yüzer taşıyıcı yani çıkarma araçlarına ihtiyaç duymaktadır.

Ancak ZAHA kendi başına gemiden kıyıya ulaşıp, karada harekât icra edip, tekrar gemiye dönebilecek yeteneğe sahiptir.

İşte TCG Anadolu ZAHA’lar sayesinde böyle bir çıkarma harekâtı yeteneği kazanmaktadır.

TCG Anadolu’da konuşlu ZAHA’lar sayesinde sahile yanaşmadan, gemide bulunan 27 adet ZAHA ile 600 yakın TİMSAH lakaplı amfibi piyademizin zırh koruması altında kıyıya çıkarılması ve karada da ilerlemeleri mümkün olabilecektir.

Dünyada çok az sayıda ülke, bu tür araçları envanterinde bulunduruyor.

Üstelik ZAHA’lar da Türk firması FNSS tarafından üretilmektedir. FNSS, Nurol Holding bünyesinde oldukça başarılı bir savunma sanayi firması.

NATO ve müttefiklerinde ise bu sınıftaki araçları üreten FNSS dışında tek bir firma bulunuyor.

Dolayısıyla göğsümüzü kabartan Nurol Holding’i ve bağlısı FNSS firmasını da tebrik ediyorum.

UÇUŞ RAMPASI EKLENDİ

Dediğimiz gibi, TCG Anadolu üzerinde hava araçlarını taşıyabilen çok maksatlı bir amfibi hücum gemisidir. Ancak Türk Deniz Kuvvetleri yine geleceği görerek bu geminin üzerine orijinal tasarımından farklı olarak bir uçuş rampası yaptırttı. Yani F35B, HARRİER gibi dikey iniş ve kalkış yapabilecek uçaklar için düzenleme yapıldı.

Dolayısı ile gemi hafif uçak gemisine çevrilmiş bir durumdadır.

Hatta Güney Kore de bizi örnek alarak kendi amfibi hücum gemilerine uçuş rampası ekletmeye başlattı. Bu rampa sayesinde uçak konuşlandıracak seviyeye geliyorlar.

Ancak malum F35 projesinden çıkarılmamız ve diğer alternatifleri temin edemememiz nedeniyle şu an için bu tip bir uçak konuşlandırılamıyor.

Ama HÜRJET inşallah konuşlandırılacak ve kısmen hafif uçak gemisi özelliğini fiilen kazanacak.

BEYAZ ÜNİFORMALI DENİZCİ JET PİLOTLARI

Fakat Türk Deniz Kuvvetleri her zamanki gibi planlama aşamasından itibaren, yani platformlar henüz elde edilmeden personelini eğitmeye başlamıştır.

2018 yılında Deniz Kuvvetlerimiz sahip olduğu ve sahip olmayı planladığı pervaneli ve jet motorlu uçaklar için kendi pilotunu yetiştirecek “Deniz Tayyare Okulu”nu kurmuştur.

O tarihte görevdeydim, şimdi nasıl gidiyor bilmiyorum ama umarım devam ediyordur.

Ve yine umarım Millî Muharip Uçağımızın dikey iniş yapabilen tipleri de üretilir, TCG Anadolu’ya konuşlanır ve pilotları da uçak gemilerine sahip diğer ülkelerdeki gibi “BEYAZ ÜNİFORMALI DENİZCİ JET PİLOTLARI” olur.

TÜRK DENİZ KUVVETLERİ GÜÇ AKTARIM KABİLİYETİNE KAVUŞTU

TCG Anadolu üzerindeki kuvvetler ile Türk Deniz Kuvvetleri’ne ülkemizden çok uzak coğrafyalara güç aktarımı yapabilme kabiliyetini kazandırmıştır.

Yani TCG Anadolu üzerinde bulundurduğu onlarca SİHA, İHA, uçak, helikopter, HÜRJET, tank, zırhlı personel taşıyıcı ve diğer hava ve kara aracının yanı sıra tam teçhizatlı asgari bir amfibi taburu dünyanın her tarafına götürebilir ve harekât icra edebilir.

Yani TCG Anadolu yüzen bir Türk Deniz Üssü’dür.

Bu kabiliyet Türkiye Cumhuriyeti’nin değişik coğrafyalarda etkisini ve gücünü göstermesi açısından oldukça önemli bir gemidir.

Bunu sadece harp gücü olarak algılamayın, aslında bu barış döneminde bölgenin ve dünyanın güvenliğine, istikrarına ve barışına katkı sağlayacak bir etki ve güçtür.

Zira TCG Anadolu sahip olduğu imkân ve kabiliyetler ile insani yardım ve tahliye harekâtlarında çok önemli görevler icra edebilir.

TCG ANADOLU GÜÇ ÇARPANI OLMUŞTUR

Üzerinde bulundurduğu hava ve kara araçlarının yanı sıra personel ile çok önemli bir güç çarpanı özelliğine sahiptir.

Yani TCG Anadolu sayısal olarak sadece bir gemidir ama güç aktarım kabiliyeti nedeniyle etkisi bir gemiden çok fazladır.

İnşallah dikey iniş kalkış yapabilen millî muharip uçaklarımız da olur. O zaman bu gemiye küçük bir uçak filosu eklenmiş olur. O zaman tam anlamıyla güç aktarım kabiliyetine ve fiilen küçük bir uçak gemisine sahip oluruz.

Bir kez daha söyleyelim bu bir uçak gemisi değildir.

İnşallah Türkiye’yi “uçak gemisi sahibi güçlü devletler kulübüne sokacak” tam bir uçak gemisine de yakın zamanda sahip oluruz.

TCG ANADOLU İLE TÜRK YÜKSEK HAZIRLIK SEVİYELİ DENİZ GÖREV KUVVETİ (TURMARFOR) TAM HAREKÂT KABİLİYETİNE ULAŞACAKTIR

TURMARFOR, NATO’daki Yüksek Hazırlık Seviyeli Deniz Görev Kuvveti’nin millî olanıdır.

Böyle bir gemi ve kuvvete sahip olmak ile NATO’nun Yüksek Hazırlıklı Deniz Kuvveti’ne komuta kontrol etme kabiliyetimiz de olmuş oldu.

Bu da diğer bir önemli sonuç ve dönüm noktasıdır.

Bu yetenek NATO ülkeleri içinde sadece ABD, İngiltere, Fransa, İtalya ve İspanya’da mevcut idi.

Şimdi Türkiye de bu kulübün üyesi oldu.

Türkiye, TURMARFOR ile 2023 ve 2028 yılında NATO’nun Deniz Unsur Komutanlığı görevini de yerine getirecek.

Bu Türk Deniz Kuvvetleri’nin kurumsal hedefiydi.

Görevde olduğum sürede de bunun hazırlığını yapmıştık.

Çok şükür başarılmış oldu.

TCG ANADOLU, TÜRKİYE İÇİN BİR GEMİDEN DAHA FAZLASIDIR

TCG Anadolu, Türk savunma sanayisi için bir dönüm noktasıdır.

Geminin yapımı, yerli ve millî teknolojilerin geliştirilmesi ve uygulanması açısından da büyük bir başarıdır.

Bu projeyi ihtiyaç olarak ortaya koyan Türk Deniz Kuvvetleri’ni, bu projenin inşa sürecini yöneten ve bu projenin hayata geçirilmesinde büyük gayret sarf eden Savunma Sanayi Başkanlığını özellikle kutluyor ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Sonuç olarak; “MAVİ VATAN kalesi TCG ANADOLU” dosta güven, düşmana korku salan bir güçtür.

TCG Anadolu’nun Doğu Akdeniz’de, Libya Türkiye arasında görevlendirilmesi ise MAVİ VATAN’ı taçlandıran Türkiye-Libya Antlaşması’nın ve Libya’daki varlığımızın arkasında durduğumuzun mesajı olacaktır.

Şunu söyleyelim, Mısır bile TCG Anadolu benzeri iki adet MISTRAL sınıfı gemiyi Fransa’dan alıp hâlihazırda kullanabiliyorsa, Türk Deniz Kuvvetleri gerekirse TCG Anadolu gibi beş adet gemiyi koruyabilecek güce haydi haydi sahiptir.

Allah Türk Silah Kuvvetlerimizi daima güçlü ve muzaffer kılsın.