TSK arama kurtarma çalışmalarına geç mi müdahale etti?
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nce "19-20 Mart Dezenformasyon Bülteni" yayımlandı. "AFAD depremden 36 saat sonra TSK'dan yardım istedi, asker arama kurtarma çalışmalarına geç müdahale etti" iddialarına ilişkin açıklamaya da yer verildi.
Bültende, "AFAD depremden 36 saat sonra TSK'dan yardım istedi, asker arama kurtarma çalışmalarına geç müdahale etti", "Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Adıyaman'da çocukları kaçıran 'beyaz araba' iddiasını doğruladı", "Meclis Genel Kurulu tutanaklarında Kürtçe, 'bilinmeyen dil' olarak yazılıyor", "Türkiye'de vergi konseyi olmadığına" yönelik iddialar ile "Togg fabrikasına gazeteciler götürülmüyor, üretim bantları gösterilmiyor" iddialarına yer verildi.
Bazı basın yayın organlarında yer alan "AFAD depremden 36 saat sonra TSK'dan yardım istedi, asker arama kurtarma çalışmalarına geç müdahale etti" iddiasının gerçeği yansıtmadığı belirtilen bültende, depremin hemen ardından Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığının askeri birliklerden rapor istediği aktarıldı. TSK'ya harekete geçmesi için talimatlar verildiği, saat 04.30'da TSK İnsani Yardım Tugayı'na hazırlık emri verildiği anlatılan bültende, Kahramanmaraş'taki 2'nci Zırhlı Tugay Komutanlığı ile Islahiye'de bulunan 2'nci Zırhlı Tugay Komutan Yardımcılığının saat 04.30-04.35 arasında depremzedeleri kışla içerisindeki emniyetli bölgeye aldığı bildirildi.
Bültende, saat 05.00'te Antakya'daki 2'nci Hudut Alay Komutanlığının bölgede arama kurtarma ve halka yardım faaliyetlerine başladığı, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın, saat 05.10'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı arayarak ilk raporunu verdiği, Hatay'da bir yıkıntı altında 3 erin şehit olduğunu, kendisi ve komuta kademesinin Hatay'a gideceğini arz ettiği aktarıldı.
Saat 05.45'te Malatya'daki 2'nci Ordu Komutanlığı personelinin depremzedelere yardım için kışladan dışarı çıkarıldığı ve arama kurtarma çalışmalarına destek sağladığı belirtilen bültende, saat 07.00'de 2 ambulans uçağın Ankara'da pist başı yaptığı, Doğu Akdeniz'deki 2 fırkateyn ve 2 helikoptere 07.30'da İskenderun Körfezi'ne hareket emri verildiği, saat 08.00'de de Kayseri'den 3 A400M uçağının Ankara, İzmir ve İstanbul'dan AFAD personeli ve malzemeleri almak üzere havalandığı ifade edildi.
Depremden kendisi de etkilenen Antakya'daki 8'inci Komando Tugayının, 10.00'da arama kurtarma çalışmalarına başladığı bildirilen bültende, şu bilgiler paylaşıldı:
"Milli Savunma Bakanı Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever, 10.45'te İnsani Yardım Tugayına bağlı Doğal Afet Arama ve Kurtarma Taburu ile Etimesgut'tan yola çıkmıştır. Hatay Havalimanı pisti deprem nedeniyle kullanılamaz hale geldiği için Akar ve komutanlar İncirlik'teki 10'uncu Tanker Üs Komutanlığına inmiş, kara yoluyla Hatay'a hareket etmiştir. 2'nci Ordu Komutanlığı ilk birlik takviyesini 13.00'te Gaziantep'in Nurdağı ilçesine yapmıştır."
İkinci deprem
Akar ve beraberindeki heyetin Hatay yolunda olduğu sırada Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesi merkezli 7,6 büyüklüğündeki ikinci depremin meydana geldiği belirtilen bültende, Bakan Akar'ın Hatay'a ulaşmalarını takiben hava ve kara kuvvetlerinin hem askeri birlikleri hem AFAD ekiplerini istenilen noktalara taşımak için yoğun çaba gösterdiğini açıkladığı aktarıldı.
Kurulan "hava yardım koridoru"yla deprem bölgesine malzeme götüren uçakların dönüşte depremzedelerin bölgeden tahliyesine başladığı ifade edildi.
Bültende, 6 Şubat'ta, 28 uçakla 134 sorti icra edilerek personel ve araç sevki sağlandığı, 7 Şubat'ta ise 29 uçakla 146 sorti gerçekleştirildiği anlatılarak, şunlara yer verildi:
"Sisli ve karlı havaya rağmen deprem bölgesine askerlerin intikali ve acil yardım sevkiyatı için ilk 2 günde yüzlerce sorti yapılmıştır. TCG Gaziantep'e konuşlu SH-70 Sea Hawk helikopterleri ile çevre hastanelere tahliyeler gerçekleştirilmiştir. Kurulan 'deniz nakliye koridoru'yla İzmir, Antalya ve Marmaris'teki Aksaz deniz üssünden İskenderun'a büyük iş makineleri ve personel taşınmış, Bayraktar ve Sancaktar gemileri yüzer hastane rolüne geçmiştir."
"Bakanlık böyle bir açıklama yapmadığını duyurdu"
Bazı basın yayın organlarında yer alan "Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Adıyaman'da çocukları kaçıran 'beyaz araba' haberlerini doğruladı" iddiasının da gerçeği yansıtmadığı belirtilen bültende, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının böyle bir açıklama yapmadığını duyurduğu kaydedildi.
Bültende, Bakanlık açıklamasında, deprem bölgesinde ailesi ve yakınlarına ulaşılamayan refakatsiz çocuklarla alakalı bilgilerin, son derece açık ve şeffaf bir şekilde düzenli olarak kamuoyu ile paylaşıldığının ifade edildiği aktarıldı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dile getirdiği "Meclis Genel Kurulu tutanaklarında Kürtçe, 'bilinmeyen dil' olarak yazılıyor." iddiasının doğru olmadığı kaydedilen bültende, şöyle denildi:
"Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, tutanaklar resmi dil Türkçe ile tutulmaktadır. Türkçe dışında bir cümle veya kelime kullanıldığında, tutanağın metnine yazılmamakta, bir dipnot işareti konularak 'Hatip Türkçe olmayan kelime veya kelimeler kullanmıştır' şeklinde dipnot yazılmaktadır. Ancak bu, Kürtçe için özel bir uygulama değildir. İngilizce, Arapça veya İspanyolca için de aynı durum geçerlidir."
Bültende, bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan "Nurdağı'nda 11 yaşındaki Belinay'ın 3 ablasının cansız bedenine ulaşıldı. Sağlıklı beslenemiyor, okula gidemiyor. Depremin üzerinden 1 ay geçmesine rağmen Keçikuyusu köyüne hala adım atan yok." iddialarının da gerçek dışı olduğu kaydedildi.
Bazı gazetecilerin ulaştığı küçük Belinay ve ailesinin, iddiaların tamamen asılsız olduğunu belirterek, "Çocuklarımızdan kimse ölmedi, yıkılan ev bizim evimiz değildi. Devletimizden çok razıyız." açıklamasında bulunduğu aktarılan bültende, gazetecilerin mikrofon uzattığı Belinay'ın, "Orada yazan her şey yalan. Benim ablam ölmedi. 8 yaşındayım, yaşımı bile doğru yazmamışlar. Sağlıksız beslendiğim de yalan. Okuyorum ben." ifadelerini kullandığı belirtildi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun "Türkiye'de vergi konseyi olmadığına" dönük iddialarının da gerçek dışı olduğu ifade edilen bültende, "Vergi Konseyi, 1992 yılında kurulmuş ancak faaliyetleri kesintili ve kısa süreli olmuştur. 2003 yılında yeniden faaliyete geçen Konsey, 31 Temmuz 2004'te 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 33/A maddesinde yapılan düzenlemeyle yasal statüye kavuşmuştur." denildi.
Bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan "Togg fabrikasına gazeteciler götürülmüyor, üretim bantları gösterilmiyor" iddialarının da doğru olmadığı belirtilen bültende, şunlar kaydedildi:
"29 Ekim 2022'de açılışı gerçekleştirilen Togg'un Gemlik Kampüsü 24 Kasım 2022 tarihinde bir grup uzman gazeteciye kapılarını açmış, gazeteciler test sürüşü ve üretim hattını gezmiştir. Üretim bantlarına ilişkin görseller fabrikayı ziyaret eden gazeteciler tarafından birçok haberde kullanılmış, sosyal medya hesaplarından paylaşılmıştır. Togg'un resmi hesaplarından da otomobilin üretim hattındaki görüntüleri sık sık paylaşılmaktadır."