Toprak, su ve hava 'Sürekli İzleme Merkezi'nde 7/24 takip ediliyor

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Sürekli İzleme Merkezinde, Türkiye'nin toprak ve havadaki kirliliğe ilişkin güncel durumu ile denizler ve havzalardaki kirliliği, 5 farklı izleme sistemi çerçevesinde 7/24 takip ediliyor

Toprak, su ve hava 'Sürekli İzleme Merkezi'nde 7/24 takip ediliyor

ANKARA (AA) - Ankara Gölbaşı'nda bulunan ve 5 yıl önce kurulan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Sürekli İzleme Merkezi ve merkez bünyesinde çalışmalar yürüten Çevre Referans Laboratuvarı kapılarını AA'ya açtı.

"Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı", "Evsel ve Endüstriyel Kirlilik İzleme Programı", "Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme Programı", "Sürekli Atık Su İzleme Sistemi" ve "Sürekli Emisyon Ölçüm Sistemi" kapsamında 81 ilde kurulan istasyonlar ile toprak, su ve havanın güncel durumu izleniyor.

Uluslararası standartlarda ve yüksek teknoloji ile çalışan izleme merkezinde, büyük ekranlara yansıyan verilerin incelenmesinin ardından, denetimlere ışık tutacak raporlar oluşturuluyor.

Laboratuvar, Ölçüm ve İzleme Daire Başkanı Soner Olgun, AA muhabirine, Türkiye'nin tamamında çevre mevzuatına ilişkin tüm alıcı ortamlarda üretilen ve ürettirilen verilerin merkezde toplanarak değerlendirildiğini ve karar destek sistemlerine dönüştürüldüğünü ifade etti.

Merkezdeki verileri, "çevrim içi veriler" ile "periyodik izlenen veriler" olarak iki kategoride topladıklarını belirten Olgun, Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı kapsamında 81 ilde 360 istasyondan Türkiye'nin hava kalitesini anlık takip ettiklerini ve vatandaşın bilgisine mobil uygulama ile sunduklarını söyledi.

Büyük sanayi tesislerinin baca gazı emisyonlarını da çevrim içi "Sürekli Emisyon Ölçüm Sistemi" kapsamında izlediklerini belirten Olgun, "İzlediğimiz baca sayısı 680. Bu bacalardan ne seviyede emisyon çıktığı merkezimize iletilmiş oluyor. Bu verilerle tesisin kendine tanınmış limitleri aşıp, aşmadığını tespit edebiliyoruz. Limit değeri aşan tesisler varsa da tedbirleri aldırıyoruz ve idari yaptırımlar uyguluyoruz." dedi.

OIgun, atık su arıtma tesislerinden gelen verileri de çevrim içi olarak izlediklerini belirterek, "Arıtmanın verimli çalışıp, çalışmadığını kontrol edebilmek adına deşarj noktalarında arıtmanın çıkışını kontrol etmemiz gerekiyor. Toplamda 367 atık su arıtma tesisinin çıkış noktasındaki suları çevrim içi izliyoruz. Arıtma tesislerinin verimli çalışıp, çalışmadığını görmüş oluyoruz. Çevre Kanunu'na göre ihlaller tespit edildiği zaman bunun karşılığındaki yaptırımların neler olduğu çok net. Kendilerine tanınmış olan yasal limitler üzerinde hava, suya, toprağa atık bırakan tüm tesislerin bir idari yaptırımı var." değerlendirmesinde bulundu.

7 havzada mevsimsel izlemeler yapılıyor

Soner Olgun, Türkiye'nin 3 tarafının denizlerle çevrili olduğunu ve uluslararası sözleşmelerden gelen denizleri izleme yükümlülüklerinin uyumlu bir şekilde yerine getirildiğini söyledi.

Denizlerde 423 noktada izleme çalışmasını periyodik olarak yaparak, ekolojik kalite durumlarını ortaya koyduklarını belirten Olgun, Evsel ve Endüstriyel Kirlilik İzleme Programı çerçevesinde riskli durumdaki 7 havzada mevsimsel izlemeler yaptıklarını ve sonuçlarını değerlendirdiklerini belirtti.

Türkiye'nin hava kalitesini, 7/24, 81 ildeki 360 istasyonda izlediklerine dikkati çeken Olgun, hava kalitesinin izlenecek noktalarını belirlemeden önce bölgenin nüfus, trafik ve sanayi yoğunluğunu izlediklerini ve ön çalışmalar yaptıklarını belirtti.

Daire Başkanı Soner Olgun, hava kalitesini karbon monoksit, kükürt dioksit, partikül madde10, partikül madde 2,5, ozon ve azot oksit olarak sınıflandırdıklarını ve her bir kirleticinin mevzuatta tanımlanmış insan sağlığı açısından farklı sınır değerleri olduğunu, bunların aşımını incelediklerini ifade etti.

"Hava kirliliğinde yüzde 25-30'a varan iyileşme görüyoruz"

Ölçülen parametre değerlerini halkın anlayabileceği şekilde renklendirdiklerini, elde edilen sonuçları paylaşabilmek için Ulusal Hava Kalitesi İndeksi'ni geliştirdiklerini vurgulayan Olgun, şunları kaydetti:

"Buradan elde edilen sonuçlar kendi içinde mukayese ediliyor. Vatandaşlar, bulundukları ilin ve ortamın sağlık açısından ne durumda olduğunu Ulusal Hava Kalitesi İndeksi mobil aplikasyonunda görebiliyor. Halkımıza etkinlik önerileri sunuyoruz. Bu havada bisiklet sürülebilir mi, piknik yapılabilir mi, hasta olanlar varsa açık havada etkinlik yapabilir mi gibi. Bu ölçüm sonuçları ile mevcut durumu iyileştirmeye yönelik neler yapabiliriz ayrıca projelendiriyoruz."

Kirliliğin fazla olduğu noktalarda denetimleri artırdıklarını ifade eden Olgun, kış aylarında hava kirliliğinin, ısınma, sanayi ve trafikten dolayı arttığına işaret etti.

"Türkiye'de hava kirliliğinde bir artıştan bahsetmek yanlış olur" diyen Olgun, son 5 yılda yürüttükleri çalışmalara bakıldığında hava kirliliğinde yüzde 25-30'a varan iyileşme gördüklerini söyledi.

Bakanlıkça bu alanda önemli çalışmalar yürütüldüğünü anlatan Olgun, "Partikül madde haricinde birebir Avrupa Birliğindeki sınır değerlere uyumlu bir şekilde ilerliyoruz. Partikül madde mücadele etmesi en zor olan kirleticilerden biri ve kaynağı en fazla olanlardan. Trafik, sanayi, ısınma ve inşaat faaliyetlerinden dolayı partikül madde artışı oluyor. Türkiye'nin Afrika çöl tozlarının etkisinde kalmasından dolayı da partikül madde artıyor. Bu maddenin artışında anlık uyarılar yapıyoruz ve valiliklerimiz aracılığıyla uyarılarımız oluyor." dedi.

Laboratuvarda 7 bin parametre üzerinde analiz yapılıyor

Sürekli İzleme Merkezi bünyesinde yüksek teknoloji ile hizmet veren Çevre Referans Laboratuvarı'na ilişkin de Soner Olgun, yerinde incelenemeyen ağır metal içerikler, organik bileşik içerikler de dahil 7 bin parametrenin analizinin burada yapıldığını söyledi.

Olgun, "Havada, suda, deniz suyunda, arıtma çamurundan her türlü numunenin içeriğini Çevre Referans Laboratuvarı'nda yapıyoruz. Ayrıca Türkiye'nin tamamında, sanayi tesislerini çevre mevzuatı dışında ölçüm istatistikleri ve yükümlülüklerine yönelik hizmetleri de bakanlığımız tarafından yetkilendirilmesi yapılan 230 yetkili çevre laboratuvarı eliyle yürütüyoruz. Onların her türlü sanayi tesisinde yapmış olduğu ölçüm raporları Bakanlığımıza iletiliyor." bilgisini verdi.

Laboratuvar Müdürü Mevlana Karakaya da 55 personel ile çalışmalara devam ettiklerini, kömür analiz laboratuvarı, organik ve inorganik kimya, dioksin-furan analiz ve Ar-Ge laboratuvarları olmak üzere değişik birimlerde analizlerin yapıldığını anlattı.

Karakaya, Ar-Ge laboratuvarını analiz tanımlaması yapmak ve illerden gelen çevre şikayetlerini incelemek amacıyla yakın zamanda kurduklarını kaydetti.

İllerden zaman zaman balık ölümleri şikayetleri geldiğini, işaretleyici tanımlama sistemi ile kirletici kaynakların teşhisini yaptıklarını belirten Karakaya, dünyadaki en yüksek teknolojiyi kullanarak 617 parametrenin akreditasyon işlemini burada gerçekleştirdiklerini söyledi.

81 ilden gelen verileri de zaman zaman incelediklerini, rutin çalışmaların haricinde, adliye ve savcılıkların talep ettiği özel araştırmaları da yürüttüklerini kaydeden Karakaya, 274 data bankasından, 114 milyon kimyasal madde üzerinde araştırma yaptıklarını ifade etti.

Kaynak: