Tarım ve Orman ile Adalet ve Milli Savunma bakanlıklarının bütçeleri TBMM Genel Kurulunda kabul edildi
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar: - "ASELSAN kamuoyuna açıklama yaptı. Vatandaş bağışlarıyla kurulan bir kuruluş. Çoğunluk hissesi Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfına ait, dolayısıyla yurt dışına satılması gerçek dışıdır. ASELSAN, bu iddialara k
TBMM (AA) - TBMM Genel Kurulu'nda Tarım ve Orman Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığının 2022 yılı bütçeleri kabul edildi.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, bakanlıklarının bütçelerine ilişkin milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay'ın bir söylemi olduğunu belirterek, "Ben, Recep Tayyip Erdoğan'la inandığım bir lider olduğu için çalışıyorum ve çalışmaya da devam edeceğim. Kendisi siyaseti, siyaset için mi yapıyor, inandığı bir liderle mi çalışıyor, onun cevabı kendisindedir ama ben her zaman Recep Tayyip Erdoğan'ın yanında çalışmaktan gurur duydum, ondan talimat almaktan gurur duydum, ona hizmet etmekten, milletime hizmet etmekten gurur duydum, bununla ilgili bir problemim yok." dedi.
Burada söylenenlerin hepsini dikkate alacaklarını ifade eden Pakdemirli, "Ortak akıl bizim için önemli, dediğim gibi, biz sadece kendi aklımızla çalışmıyoruz. Cumhuriyet tarihinin en büyük iki Şurasını yaptık; biri Tarım Orman Şurası, biri de Su Şurası. Biz katkı koymak isteyen milletvekillerimizin, buradan, gruplardan hepsinin fikirlerine açığız." ifadelerini kullandı.
Pakdemirli, çiftçi hacizlerinin münferit olaylar olduğunu belirterek, "Buradan, değerli milletvekillerimizden varsa haksızlığa uğradığına inandığı dosyaları, münferit olarak bana ulaştırabilirler, tek tek bakarız onların hepsine." diye konuştu.
Pakdemirli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İYİ Parti Grubumuzdan bir şey geldi, '650 bin çiftçi çekildi' diye. Ben bunun kaynağını bulamadım ama istihdam 2008'den beri 4 milyon 620 binden 5 milyon 21 bine çıkmış. Kayıtlı işletme sayısı yani ÇKS sayısı da 2018'de 2 milyon 152'yken 2021'de 2 milyon 186 haline gelmiş. Limonla ilgili mesele de. Gerçekten, 2020 limon üretimi 1,19 milyon tonken tüm zamanların rekoru kırılarak yüzde 30 artışla 1,55 milyon tona çıkmıştır. Bununla ilgili şöyle bir önerimiz oldu bizim: Ticaret Bakanlığı üzerinden bir DFİF, ihracatla ilgili bir destek verilebilirse iyi olur. Bunu geçen hafta Lütfi Elvan Bakanımızla da görüşmüştük, Ticaret Bakanımızla da görüştük."
Bununla ilgili bir fonlama sağlanabilirse yapılabilir diye düşündüğünü kaydeden Pakdemirli, "Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından hem fırınlara olsun hem de üreticiye, besiciye sübvanse bir şekilde, maliyetlerini belli seviyelerde tutacak şekilde sübvanseli hem yem hem de buğday arzımız devam ediyor. Bu tabii ki piyasanın hepsini kapsayacak değil ama piyasanın bir miktar talebini ve isteğini kapsayacak bir şey yapıyoruz burada. Özellikle fırınlarda biz yüzde 50'sini hedefledik. Burada 380'in üzerinde fırın bizimle çalışıyor, çalışmaya da devam ediyor. Şu ana kadar ekmek fiyatları çok hızlı artmadıysa bunların da mutlaka şeyi vardır. Özellikle yemde de benzer regülasyonların faydasını gördük. Bu yapay balla ilgili Engin Bey bir şey söyledi; Bosna Hersek menşeli sadece glikoz ve früktoz şurubuyla ilgili bir tercihli ticaret anlaşmasıdır. Bunun ithalatı da yapılmamaktadır ama balla alakası yoktur." değerlendirmesinde bulundu.
Pakdemirli, Diyarbakır TKDK'de yapılan atamaların hepsinin mevzuata uygun yapıldığını da belirtti.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de görüşler, eleştiriler ve öneriler için tüm milletvekillerine teşekkür ederek, bunların hepsinin kendileri için önemli katkılar olduğunu ifade etti.
Yürüyen davalarla, soruşturmalarla ilgili birtakım konuların değerlendirildiğini anımsatan Gül, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Elbette tüm bunlarla ilgili, bunların görüşüleceği, karara bağlanacağı yerler adliyelerdir, duruşma salonlarıdır. Bizim yürütme olarak, sizin yasama olarak yürüyen bir davayla ilgili, soruşturmayla ilgili bir yetkimiz yok, kimsenin yargı adına vekaleten konuşma yetkisi de yok. Yargıyı yargıya bırakmamız lazım ve eksiklik varsa, hata varsa Türkiye bir hukuk devletidir, mekanizması içerisinde bunlar düzeltilebilecektir. Yanlış yok mu? Var. Eksik yok mu? Var. Eğer her şey güllük gülistanlık olsa bu reformları niye yapalım, bu kanunları niye çıkartalım, bu adımları neden atalım? Yargının elinden geçen 19 milyon dosya var geçtiğimiz yıl için; bunların içerisinden siz 100 tane hatalı karar söyleyin, daha fazla geldiği için ben de 500 karara 'bu nasıl karar?' diyeyim. Ama bunlarla ilgili bir eksik varsa istinafıyla, Yargıtayıyla, Anayasa Mahkemesiyle ve bağlı olduğumuz uluslararası hukuk anlamında, bunların hepsinin değerlendirilmesi mümkündür. Dolayısıyla, bu konuda yürüyen, işleyen bir hukuk sistemi çerçevesinde hiçbirimiz yargı mensubu değiliz ve bu anlamda da bir yetkimiz yok. Bu konuda milletimizin beklentisi; hakim savcıların önünde, uygulamadaki eksiklikler, ne varsa; yasama kanunları değiştirsin, bu adımları atsın. Yürütme, idari anlamda her türlü teknik desteği versin."
Herkesin ortak arzusunun, adliyenin kapısından kim girdiyse yargının adaletinin tecelli etmesi olduğunu ifade eden Gül, "Bizim hükümet olarak, hükümetin mensubu olarak hiç birimizin yargısal bir yetkisi yok. Bu konuda hem eğitimlerle hem kanunlarla, reformlarla bu yargı kültürünü hep beraber oluşturmaya çalışıyoruz. Eksiklik varsa hepimizin eksikliğidir, hepimiz bu anlamda görevimizi yapacağız. Çünkü yargı, AK Parti'nin yargısı değil, yargı Türk milletinin yargısıdır. Bu anlamda yargı, hepimizin ortak bir şekilde koruması gereken en müstesna bir yerdir. Bizim de bu anlamda ortak çalışmalarımızı hep birlikte yaparak, çalışmalarımızı sürdürmemiz gerekecektir." diye konuştu.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ise ASELSAN'ın yabancı yatırımcıya satılacağı yönündeki iddialara ilişkin, "ASELSAN kamuoyuna açıklama yaptı. Vatandaş bağışlarıyla kurulan bir kuruluş. Çoğunluk hissesi Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfına ait, dolayısıyla yurt dışına satılması gerçek dışıdır. ASELSAN, bu iddialara karşı hukuki yollara başvuracağını açıklamıştır." dedi.
Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde kimyasal silah bulunmadığını bildiren Akar, "Ne alındı, ne saklı, ne gizli, ne imal; böyle bir şey söz konusu değil, hiçbir şekilde de kullanılması söz konusu değil. Bu tür silahların takibi çok kolaydır. Uluslararası Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü gerekli araştırmaları yapıyor ve biz buna her zaman destek sağlıyoruz." ifadelerini kullandı.
Öte yandan AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, "intihar vakası" olarak nitelendirilen Garibe Gezer'le ilgili Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığınca adli ve idari soruşturmanın başlatıldığını bildirdi.
Konuşmaların tamamlanmasının ardından Tarım ve Orman Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı ile bağlı ve ilgili kuruluşların 2022 yılı bütçeleri kabul edildi.
TBMM Başkanvekili Celal Adan, birleşimi bugün saat 11.00'de toplanmak üzere kapattı.
Kaynak: