Suriye ile diyalog olacak mı? Bakan Çavuşoğlu açıkladı
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: "(Suriye) Diyalog için şart olmaz ama öncelikle Suriye'nin teröristlerden temizlenmesi lazım."
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Haber Global'de Erhan Ertürk'ün gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Çavuşoğlu, gündemin en sıcak maddelerinden olan Suriye ile diyalog konusunda, istihbarat servisleri üzerinden görüşmeler olduğunu belirtirken, "Diyalog için şart olmaz ama görüşmelerin amacı ne? Ülkenin teröristlerden temizlenmesi lazım, bizim sınır güvenliğimiz önemli, Suriye'nin toprak bütünlüğü, siyasi bütünlüğü önemli. İnsanların güvenli şekilde ülkeye dönebilmesi önemli" dedi. Bakan Çavuşoğlu, İran'da ortaya atılan Türkiye ve Suriye'nin bir zirve gerçekleştireceği iddiasını ise yalanladı.
Çavuşoğlu, olası Suriye harekatı, Türkiye-İsrail normalleşmesi ve Filistin'in buna bakışı, Doğu Akdeniz'deki gelişmeler, tahıl anlaşması süreci, Ermenistan'ın Laçın'daki saldırıları ile bazı batı ülkelerinin Türkiye vatandaşlarına yönelik vize sorunu çıkarması konularında da çok önemli açıklamalar yaptı.
Çavuşoğlu'nun açıklamaları:
ŞAM'LA DİYALOG
Suriye'de 11 yılı aşkın süren iç savaş var. Yansımaları ortada. Terör örgütlerinin mevcudiyeti. İnsanlar evlerine dönmek istiyor, dönemiyor. Rejimin kontrol ettiği yerlere de rejim korkusu ve dönen insanlara desteği veremediği için tereddüt edenler var. Biz Türkiye olarak en başından beri, en önemli sürecin siyasi süreç olduğunu söyledik. Çok inisiyatif aldık. Bir tek Astana formatı ayakta kaldı bunlardan. Rejimin de artık görmesi lazım, savaşarak ülke bölünecek. Bir taraftan PKK ile mücadele bir taraftan uzlaşı dediğimiz, anayasanın hazırlanması, BMGK'nın 2254 sayılı kararı, bunu kapsıyor. O nedenle bizim de desteklediğimiz muhalefet müzakere heyetini kurdu. Muhalefet iyi niyetli, yapıcı. Rejimden kaynaklı direniş var, mesafe kat edemediler. Zaten Astana formatında bir masanın etrafındayız, anayasa komisyonu toplantısında biz de varız. Suriye'de kalıcı barış için adımlar atılması lazım, biz de bunları söylüyoruz. Muhalefeti rejimin terör örgütü olarak görmemesi gerekiyor. Her zaman muhalefetin yanında olduk.
Diyalog için şart olmaz ama görüşmelerin amacı ne? Ülkenin teröristlerden temizlenmesi lazım, bizim sınır güvenliğimiz önemli, Suriye'nin toprak bütünlüğü, siyasi bütünlüğü önemli. İnsanların güvenli şekilde ülkeye dönebilmesi önemli. İlla bir şart değil ama amacı ve hedefi nedir? Bizim yürüttüğümüz Suriye siyaseti de hep çözüm odaklıdır.
İRAN'IN '3'LÜ ZİRVE' İDDİASINA YANIT
(İran'ın Türkiye ve Suriye'nin yer alacağı 3'lü zirve iddiası) Doğru değil, böyle bir şey yok. Esad da oraya davetli değil.
OLASI SURİYE HAREKATINA TEPKİLER
Bizim yaptığımız operasyonlar Suriye için önemli. Burada terör örgütü ile mücadele, uluslararası hukuktan kaynaklanan bir haktır bizim için. Rejimin bunu yapacak gücü yok. Görüşmeye ihtiyaç yok. Birbiri ile kavga eden, birbirine düşman olan ne kadar ülke varsa bizim harekatımıza karşılar. Bundan sonra yapacağımız harekatların da ne kadar isabetli olduğunu gösteriyor.
Rejimle muhalefetin uzlaştırılması gerektiğini söyledim. Uzlaşının amacı yeni bir anayasa, ülkenin BM gözetiminde acil bir şekilde seçime götürülmesi. Bu çerçevede müzakere heyeti kuruldu, anayasa komisyonu toplandı. Uzlaşı olmazsa rejimle muhalefet arasında nasıl anayasa yazacaklar, ülkeyi seçime götürecekler. Bu adımlar atılırsa seçim olduktan sonra kararı Suriye halkı verecek. Ülkenin geleceği için tek çözüm yolu siyasi süreçtir ve uzlaşı ile bunun sağlanmasıdır.
Güven artırıcı adımlar atıldı, esirlerin takası konusunda adımlar atıldı, orada bile muhalefetin istediği isimleri rejim bulamadık diyor, vermiyor.
Çavuşoğlu, Mısır ile ilgili ise; "Normalleşme süreci başladı ama yavaş seyrediyor. Herhangi bir olumsuzluk yok. Biraz daha ivme kazanması lazım. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ile yaşadığımız hızı Mısır’la henüz yaşayamadık.” ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD ve bazı Batılı ülkelerin, Türkiye'deki birçok vize başvuru sahibinin randevularının bekleme süresini çok uzun tutmasında "kasıt gördüklerini" belirterek "Eylül başında bu Batı ülkelerinin büyükelçilerini Bakanlığa arkadaşlarımız çağıracaklar, gerekli uyarıları yapacaklar. Eğer bundan sonra da düzelmezse biz de karşı tedbirler alacağız." dedi.
Türk vatandaşlarına ABD ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden vize almalarının zorlaştırıldığına ilişkin soruya Çavuşoğlu, "Maalesef ABD ve bazı Batı ülkeleri, AB ve AB üyesi olmayan Batı ülkeleri vatandaşlarımıza randevu süresini 1 yıl sonraya, 6 ay, 7 ay, 8 ay sonraya veriyorlar. Aynı şekilde ret oranını da yükselttiler. Şimdi bu, planlı ve kasıtlı." yanıtını verdi.
Çavuşoğlu, vatandaşların da bunun farkında olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
"En son Alman Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile İstanbul'da yaptığımız görüşmede, büyükelçileri de oradaydı, ona da söyledim. New York'ta ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'la ABD Ankara Büyükelçisi Jeffry Lane Flake oradaydı, ona da söyledim. Yani biz burada kasıt görüyoruz. Halkımız da böyle görüyor.
Seçim öncesi AK Parti iktidarını zorda bırakmak için yapılan adımlar olarak değerlendiriyoruz. Önümüzdeki günlerde, şimdi birçoğu tatilde, eylül başında bu Batı ülkelerinin büyükelçilerini Bakanlığa arkadaşlarımız çağıracaklar, gerekli uyarıları yapacaklar. Eğer bundan sonra da düzelmezse bu sefer biz de karşı tedbirler alacağız, kısıtlayıcı tedbirler."
Bu durumun "kasıtlı" olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Personel, yok Kovid'miş... Bu bahanelere inanmıyorum. Bunların çözümleri var. Çözümleri kendilerine de söyledik." dedi.
Çavuşoğlu, söz konusu ülkelerin büyükelçiliklerinin yerel personeli artırabileceğini ya da çalıştıkları vize şirketlerinden takviye personel alabileceklerini belirterek "İsteseler çok rahat çözerler. Burada kasıt var. Kesinlikle kasıt var. Biz bunu görüyoruz ve eylülün başında arkadaşlarımız, bakan yardımcılarımız çağıracaklar, zaten bazılarıyla da görüştüler ABD'li ve diğerleriyle...Yani bu çok kolay çözülecek bir konu." diye konuştu.
Bakan Çavuşoğlu, belgesi yetersiz ve istenilen şartları karşılamayan başvuruların reddedilmesinin anlaşılır olduğunu; ancak her türlü şartı yerine getiren ve gittikten sonra ülkeye döneceğinin garantisini sunan başvuruların reddedildiğini de gördüklerini anlattı.
AA, HABER GLOBAL