İsmail Poçan
İsmail Poçan Sürekli etrafa bakan önünü göremez

Sürekli etrafa bakan önünü göremez

Günümüzdeki en büyük sorunlardan bir tanesi de insanların kendi yapması gereken işleri bir kenara bırakıp sürekli etrafındaki insanların ne yaptıklarıyla alakadar olmalarıdır.

Ben bunu anlayamıyorum.

Hadi desem ki kendi işini yapıyor ama o da yok.

Göz boyamayla, ağlamayla, sızlanmayla, kendini çalışıyormuş gibi gösterip diğer insanları üzerine sinsice oynamak artık alışkanlık olmuş.

Bu tipleri her yerde görebilirsiniz.

Dedikoduya ayırdığı zamanın birazını işine ayırsa zaten ortada sorun da kalmaz.

İnsanlar yetinmeyi bilmiyor. Hep daha fazlasını istiyor. O daha fazlasına ulaşmak için de haksız yere birilerinin tepesine binmeyi marifet zannediyor.

 Türlü ayak oyunlarıyla birbirlerinin önünü kesmek için atmadıkları takla yok.

Yalakalık desen tavan yapmış.

Ama bunu görebilecek insanların da olması gerekiyor. Çünkü karşındaki sana övgüler yağdırıyorsa yarın bir başkasına da aynısını yapacağı kesin.

İnsanların menfaatine yaradığın sürece senden iyisi yok ama sen doğruların söylediğin takdirde o kişi menfaatini düşünüyorsa orada bir yanlışlık var demektir.

Diyelim ki istediklerini hileyle, kurnazlıkla aldınız. O kişileri de işinden ettin. Eline ne geçecek öyle yapınca.

İnsanların mutsuzluğuyla mutlu olacağını zanneden insanlar çok maalesef…

İyi veya kötü bir insana ne yaşattıysan Allah onu sana yaşatmadan canını almayacakmış.

Atalarımız da ‘Mazlumun ahı, indirir şahı’

‘Ağlayanın malı gülene hayır etmez’ diyerek yine bu durumu en güzel şekilde özetlemiş.

Anlamak isteyene tabi.

Ama bunu anlayacak idrak edecek insanlar kalmamış.

İnsan neye nasıl alışırsa öyle gidermiş. O yüzden kendimizi iyiye, doğruya alıştıralım ki yarın geç olmadan bazı şeylerin farkına varalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Poçan Arşivi