Sosyal medya dezenformasyonlarına dikkat

Seçime saatler kala sosyal medyada dezenformasyon yoluyla son hamleler yapılıyor.

Sosyal medya dezenformasyonlarına dikkat

Her bir sosyal medya kullanıcısının yayıncı olduğuna dikkat çeken Sosyal Medya Uzmanı Ümit Sanlav, “hayır” diyenlerin namuslarının, “evet” diyenlere helal olduğuna dair yapılan yayınların organize bir suç olduğunu iddia ederek vatandaşları dezenformasyonlara karşı uyardı.

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin son anda AK Parti’ye ihanet ettiğini iddia eden tweetler ile “hayır” diyenlerin mallarının, canlarının hatta namuslarının, “evet” diyenlere helal olduğuna dair tweetler üzerinden yapılan algı operasyonları sosyal medyada konuşuluyor.

Konuya dair açıklamalarda bulunan Medya ve PR Danışmanı, Sosyal Medya Savaşları Kitabı Yazarı Ümit Sanlav “sosyal medya; algı oluşturmada, algı yönetmede ve kitleleri yönlendirmede günümüzün en etkili unsuru. Ve bu anlamda amaçlı bir şekilde ciddi dezenformasyonlar yapılıyor” dedi. Sosyal Medya Uzmanı Ümit Sanlav şu açıklamalarda bulundu.

“Günümüzün en etkili iletişim mecrası olan sosyal medya, algı oluşturmak, algı yönetmek ve kitleleri yönlendirme konusunda en etkili iletişim kanalı. Aslında burada suçlu sosyal medyanın kendisi değil, onu bu şekilde etik olmayan kullanıma alet eden unsurlar. Zira eskiden “asparagas habercilik” tabiri ile yanlış bilgilendirilip üzerinde infial yaratılan toplum, şimdilerde “sosyal medya dezenformasyonu” tabiri ile algı operasyonlarına alet ediliyor. Ortaya atılan bir bilgi, bot hesap dediğimiz tek kullanıcı tarafından yönetilen binlerce hesap tarafından anında yayılarak algı yönetimi yapılıyor. 

“Can, mal ve namus korkusu salınarak propaganda yapılıyor” 

Bugün gündemde olan ve “Hayır” diyenlerin üzerine giderek algı operasyonu yaptıkları “hayırcıların karıları ve kızları helaldir” tarzındaki açıklamalarla sosyal medyada ilk kez karşılaşmıyoruz. 1 Kasım seçimleri öncesinde de benzer çalışmalar yapılmış, radikal İslamcı görünümünde organik olmayan hesaplar açılarak, Darül harp fetvalarına dayanan paylaşımlar yapılmıştı. İlk başlarda ayet ve hadisler paylaşarak gerçek takipçi kazanırken, teknik hilelerle takipçi arttırma yoluna gidilen bir hesap oluşturulmuştu.

Planlı ve belli bir amaca hizmet eden bu hesap üzerinden, seçime haftalar kala bazı ayet ve hadislere dayandırılan darül harp fetvaları yayınlanmıştı. Seçime 2 gün kala yapılan yayınlarda da bu sözde fetvalar daha da ileri götürülerek, belli bir görüşü savunan zihniyetteki insanların malları, canları, hatta namuslarına tasallut eden paylaşımlar yapılmıştı. Tabii ki seçimlerin hemen ardından da bu hesaplar ortadan yok oldu.

“Unutulmamalıdır ki her bir sosyal medya kullanıcısı bir yayıncıdır”

Şimdilerde de sosyal medyada buna benzer organizasyonlar var. “Hayır” görüşünü savunan grup ve kişiler, bu organizasyona sarılarak “evetçiler ırzımıza namusumuza göz dikiyor” algısı üzerinden propaganda yapıyorlar.

Ya maksatlı olarak yapılan ciddi bir organizasyon var ortada, ya da tamamen kendini bilmez, haddini bilmez, ne söylediğini bilmez bir densizin deli saçmaları. Bunu yargı organları ortaya çıkartacaktır. Zira bu organizasyon “kişisel” bir olay değil, sosyal medya yoluyla gerçekleştiği için, “yayın yoluyla” yapılan bir hakaret, tehdit ve infial yaratacak provokasyondur. Unutulmamalıdır ki her bir sosyal medya kullanıcısı bir yayıncıdır.”