Sigarayı bıraktıktan sonra alınması gereken 7 önlem!

Memorial Antalya Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nden Uz. Dr. Yalçın Kahya “9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü” nedeniyle sigara bırakma yöntemleri hakkında bilgi verdi.

Sigarayı bıraktıktan sonra alınması gereken 7 önlem!

Sigara bağımlılığı Dünya Sağlık Örgütü tarafından en önemli halk sağlığı sorunlarından biri olarak kabul ediliyor ancak önlenebilir sağlık problemleri arasında yer alıyor. Sigara bağımlıları hayatları boyunca sürekli bırakma ve tekrar başlama gibi karmaşık bir döngü arasında gidip geliyor ve genellikle sigarayı kişinin tek başına bırakması güç olabiliyor. Sigaranın kalıcı olarak bırakılabilmesi için bazı önemli noktalara dikkat edilmesi gerekiyor.

“Sigaranın benim hayatımdaki yeri nedir?” sorusunun yanıtı önemli

Sigara bırakma polikliniklerine birçok sigara bağımlısı başvurmaktadır. Kimi zaman bu hastaların sigara bırakma polikliniklerine başvurusu kendi istekleriyle olmakla birlikte, kimi zaman doktorlarının yönlendirilmesi, kimi zaman da çevreden gelen baskılarla olmaktadır. Hangi şekilde olursa olsun hastalara sigara bırakma konusunda yardım edebilecek seçenekler mevcuttur. Sigara bırakmak için başvuran kişiye öncelikle “sigaranın hayatınızdaki yeri nedir” sorusu sorulmalıdır. Kişi sigarayı zor durumlarla başa çıkmak, rahatlamak, kaygısından kurtulmak, derin nefes almak, olaylardan uzaklaşmak gibi birçok sebeple içiyor olabilir. Sigara bırakma polikliniklerinde sigara bağımlılarında sorgulanması gereken en önemli noktalardan birisi budur. Sigara bırakma polikliniklerinde hastalar yargılanmamalı, empatiyle dinlenmelidir. Sonuçta kararları ne olursa olsun onları yargılayıcı bir tutum içinde olunmamalıdır.

memorial-antalya-hastanesi-psikiyatri-bolumunden-uz-dr-yalcin-kahya.jpg

Psikososyal tedavilere başvurulmalı

Sigara bırakma polikliniklerinde daha çok medikal tedaviye odaklanılsa da aslında psikososyal tedavilerin nikotin bağımlılığı tedavisinde önemli bir yeri bulunmaktadır. Hastaların nikotin bağımlılığı tedavisinde verilen nikotin yerine koyma tedavileri sonrasında bile bir yıl içerisinde % 80 gibi bir oranda tekrar sigaraya başlama oranları mevcuttur. Bu yüksek bir orandır. Bu sebeple sadece farmakolojik tedavi değil hastalara psikososyal tedavi de sunulmalıdır. Ruhsal hastalıklarda başvurulan bilişsel davranışçı terapi modellerinin sigara içme alışkanlığında da oldukça etkili bir şekilde kullanıldığı görülmektedir. Birinci basamak olan sigara bırakma polikliniklerinde bu tarz uygulamalar etkili olabilmektedir.

Sigarayı bırakmanın adımlarını eksiksiz uygulayın

Bilişsel yöntemler;

· Sigarayı tetikleyen davranış modellerini belirlenmeli ve bu davranış modelleri azaltılmalı

· Hastada oluşan otomatik düşünceler belirlenmeli

· Kişinin yanlı düşünceleri belirlenmeli

· Kişinin iç sesi yönlendirilmeli

· Odaklanması sağlanmalı, dikkati sigara içmediği dönemdeki faydalara yönlendirilmeli

· Sigara ile ilgili olumlu ve olumsuz düşüncelerin yeri değiştirilmeli

· Kişi kendini görüntülemeli, kim olmak istediğini ve nasıl görünmek istediğine karar vermeli

Davranışçı yöntemler;

· Sigaraya karşı olumsuz bir tepki geliştirilmeli

· Hastalıklarla ilişkilendirme, sigara içme davranışının zevkli olmayan ortamlara taşıma, maddi kayıpların kazanca dönüştürülmesi

· Çay, kahve, alkol, çakmak, arkadaşlar, yemek sonrası gibi sigarayı çağrıştıran koşullanmalar söndürülmeli

· Sigara hatırlatıcılar ortadan kaldırılmalı

· Meyve suyu, bitki çayı, el uğraşısı gibi içme isteğini geçirecek davranışlar edinilmeli

· Sigara bırakma anlaşması yapılmalı

· Sigara bırakma davranışının ödüllendirilmesi, sigaradan elde edilen kazancın maddi bir ödüle dönüştürülmesi sağlanmalı

Bir kereden bir şey olmaz demeyin!

Hastalarda özellikle ilk 3 ayda tekrar sigara içme eğilimi olabilir. Kişi eğer sadece nikotin replasman tedavisiyle sigara bırakmayı deniyorsa bu oran daha da artmaktadır. Bu nedenle kişiye verilecek psikososyal desteğin önemi de ortadadır. Yüksek depreşme oranlarının olduğu bir durumda tedavinin son aşaması olan sürdürüm tedavisi çok önemlidir. Ancak hastaların çoğu zaman en çok zorlandığı dönemlerden biridir. Eğer hasta sigara içmek için riskli ortamları sürekli tercih ederse içme isteğiyle baş etmekte zorlanabilir. Bir kereden bir şey olmaz gibi kolaylaştırıcı düşünceler artabilir ve tedavi yolundan sapmaya neden olabilecek kayma dediğimiz durum görülebilir. Hastada sigaranın keyif verici etkisini hatırlatacak olaylarla birlikte etrafı suçlama, pişmanlık, suçluluk duyguları oluşabilir.

Tekrarlama tehlikesine karşı alınabilecek önlemler

1. Hasta kayma belirtilerini tanımlamalı, bu belirtiler olduğunda ne yapacağının planı çizilmelidir.

2. Hasta kendisinde kaymaya yol açacak yüksek riskli durumları belirlemeli ve her yönle ilgili de bir baş etme yolu belirlemelidir.

3. Kişiler arası ilişkilerinin düzenlenmesi sağlanmalıdır. Kişi sınırlarını çizmeli, bazen hayır diyebilmeyi öğrenmelidir.

4. Duygularını fark etmeli ve davranışlarını yönlendirmeyi ve denetlemeyi öğrenmelidir

5. Kişi sigara içme isteğini fark etmeli ve bu içme davranışını kontrol etmek için alıştırmalar yapmalıdır.

6. Kişi bireysel hatalarını fark etmeli ve bu bilişsel hataların düzeltilmesi için yardım alınmalıdır.

7. Ek medikal hastalıklar değerlendirilmeli, bu konuda destek sağlanmalıdır

Sigara bağımlılığı için toplum olarak hareket edilmeli

Sigara bağımlılığı çok ciddi bir halk sağlığı sorunudur ancak bırakma aşaması ne kadar zor olsa da önlenebilir bir durumdur. Bu konuda tüm sağlık profesyonellerine çok fazla görev düşmektedir. Sigara bırakma tedavisinde hem farmakolojik tedaviler hem de ruhsal yaklaşımlar iyi bilinmelidir ve tedavi sürecinde her iki yöntem de kullanılmalıdır. Sigara bırakma poliklinikleri yaygınlaştırılmalı, bu anlamda özelleşmiş uzman sağlık personelleri yetiştirilmelidir.

Kaynak:HABER MERKEZİ