Ülkenin bir numaralı gündem sırasına terör saldırıları yerleşince koalisyon görüşmeleri haber bültenlerinde daha arka sıralarda yer almaya başladı...
Bugün Ahmet Davutoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu arasında koalisyon konusunun netleşeceği bir toplantı yapılacak...
Bir önceki görüşmenin olumsuz şekilde sonuçlanacağı tahmin edilirken, 4 buçuk saate yakın süren toplantının ardından bir görüşme daha yapılması hususundaki karar çıkmıştı...
Söz konusu toplantı sonrası Ak Parti adına açıklama yapan Kültür Bakanı Ömer Çelik, ''En geniş yelpazede hükümet kurma çalışmaları değerlendiriliyor'' şeklindeki sözleri yeni bir ihtimalin kapısını araladığı düşüncesine vesile oldu...
Yapılan bu açıklamaya göre , Ak Parti'nin CHP ile tarihi belirlenmiş bir seçim hükümeti kurma konusu üzerinde yoğunlaştığını düşünmek mümkün...Zira CHP'nin 4 yıl sürecek bir restorasyon hükümeti kurma düşüncesiyle ortak bir noktada buluşmak pek mümkün gözükmüyor..
Ak Parti'nin CHP ile tarihi belli seçim hükümeti kurma düşüncesi, seçimlere gidilirken seçim barajının düşürülmesi ve taşımalı oy sistemi gibi birtakım anayasal değişiklikleri yaparak daha sağlıklı bir ortamda seçimlere gidilmesini sağlamaktır..
Lakin bu ihtimalin dahi zayıf olduğunu ya da iyi bir seçenek olmadığını söylemek gerek... Geçtiğimiz pazar günü HDP'nin güya ''Barış mitingi'ne katılan 15 CHP'li vekil, Demirtaş'ın PKK'yı lanetmek yerine ''Ak Parti terörle arasına mesafe koysun'' şeklindeki deli saçması sözlerine orada bulunmak suretiyle onay vermiştir... Böyle bir zihniyete sahip vekillerin olduğu partiyle, ülkenin en önemli meselesi olarak önümüze duran terörle mücadele; etkin, güçlü ve kararlı bir şekilde sürdürülebilir mi?
Elbetteki hayır...
Zaten koalisyon görüşmeleri olumsuz sonuçlanırsa, CHP hiç zaman kaybetmeden kutuplaştırıcı siyaset söylemlerine yeniden hız verecek... En başta yapacağı ise terörle mücadele eden hükümeti savaş yanlısı olmakla suçlayacak ve yaşanılanları 7 Haziran sonuçlarına bağlayacak...
Seçim meydanlarında tabanını konsolide etmek adına, barışı savunduklarını söyleyip Ak Partiyi savaş çıkarmakla, ülkeyi kaosa süreklemekle itham edecekler... Çünkü seçim meydanlarında söyleyecekleri başka bir malzemeleri kalmadı ellerinde...
Koalisyon görüşmelerinin ülkeye en büyük faydası ise, iktidar ortağı olmak adına söylemlerin yumuşatılmasıyla kutuplaştırıcı atmosferin bir anda kaybolmuş olmasıdır... Yani bazılarının iddia ettiği gibi kutuplaştırıcı olanın ne Erdoğan ne de Ak Parti olmadığı yaşanan bu süreçde çok net bir şekilde ortaya çıkmıştır...
Selametle...