AK Parti’de değişim sürecinin yakın zamanda yapılacak kongrelerle birlikte başlayacağı söyleniyor. Değişimin lafta mı kalacağını, yoksa vatandaşın beklentileri doğrultusunda sokaktan haberdar olan isimlerin mi göreve getirileceğini bekleyip göreceğiz. AK Parti’yi destekleyen insanların partililerden beklentisi, partinin hangi kademesinde görev alırsa alsın, öncelikle vatandaşın sorunlarına odaklanmasıdır. Ulaşılabilir, kendini değil, vatandaşı ve partinin geleceğini düşünen insanlara ihtiyaç var. Vatandaşın gündeminden, dertlerinden bir haber olanların geldikleri nokta ortada. Son günlerde AK Parti’nin Rize teşkilatında yaşanılanlar neyin nasıl olması gerektiğini noktasında oldukça yol göstericidir.
Partide görev alanların öncelikli görevi hata yapmamak olmalı. Eğer bir hata yapılıyorsa da en kısa zamanda bu hatadan dönülüp zarar görenlerden özür dilenmeli. Bu noktada Rize’de yaşanılanlar ibretlikti. Bir yıldır Filistin’de yaşanılan bir soykırım var. İnsanlar İsrail’i ve ona destek veren markaları boykot ediyor. Rize’de açılışı yapılan hamburger markası da boykot ürünlerinin sembollerinden. Böyle bir açılışa AK Partili belediye başkanları, parti teşkilatı falan tam kadro katılıyor. Dualar eşliğinde açılış yapılıyor(!) Yetmiyor açılışı protesto eden bir akademisyen darp ediliyor. Bütün bunlar yaşandıktan günler sonra AK Parti’nin il başkanı özür dilemek yerine lafı dolandırıyor, dolaylı yoldan hakaret ediyor. Sosyal medyada tepki görünce de özür dilemek zorunda kalıyor. Bu yazıyı kaleme aldığımız esnada görevden alındığı ile ilgili bir haber daha yoktu. İnşallah en kısa zamanda görevden affını ister...
Halktan kopuk olmak, vatandaşın sorunlarını bilmemek işte böyle oluyor. Yapılan her hataya bahane bulmakla, sürekli birilerini suçlamakla gidilecek bir yer yok. Teşkilatların görevi partinin üzerindeki yükü almak olmalı, lakin bunlar bir şekilde yük olmayı beceriyorlar. Ondan sonra gelsin insanlar partiden neden uzaklaşıyor, partinin oyları neden düşüyor soruları. Bu tarz teşkilat mensupları sorunu kendilerinde görmediklerinden, kolay yoldan vatandaşı suçlayıp işin içinden sıyrılabiliyorlar. Rize sadece bir örnek. Onun gibi kendilerini Kaf dağının ardında gören çok sayıda il ve ilçe teşkilat yönetici ve üyeleri var. Değişim ilk önce bunlara ayar vermekle başlamalı.
Toplumda parti ve hükümete yönelik imajla gerçekler arasında da dağlar kadar fark var. Lafa geldi mi özellikle kamunun her alanında torpil var. Bir kamu kuruluşunda işe mi girmek istiyorsun illâ ki partiden bir adamın olacak gibi bir izlenim var. Fakat kamuda yeni başlayanlara bakıyoruz, ne AK Parti ile ne de onun temsil ettiği değerlerle en ufak bağlantısı olmayan tipler en iyi makamlara geliyorlar. Bunlar mutlaka birilerinin yandaşı, torpillisi ama kimin belli değil. AK Parti ile bir alâkaları olmadığı kesin. Bugün kamu kuruluşlarında bir seçim yapılsa AK Parti kesinlikle birinci parti çıkamaz. 20 yılı aşkın bir süredir iktidarda olan bir partinin kendi kadrosunu oluşturamaması tuhaf. Tuhaf olan bir başka şey ise kamuoyunda tam tersi imajın bulunması.
Ekonomik sıkıntılar elbette vatandaşın tercihini etkiliyor. Lakin AK Parti özellikle yerel seçimlerde kaybettiği yerleri bir daha alamamaya başladı. 2019 seçiminde kıl payı kaybedilen yerler son yerel seçimde büyük farklarla kaybedildi. Bunlara yenileri eklendi. Milletvekili seçiminde de oylar düşmüştü. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karizması ile ilerleyen bir parti var. Her şey Cumhurbaşkanından bekleniyor. Elini taşın altına koyanların sayısı yük olanların yanında çok az olduğundan fark edilmiyor bile...
AK Parti’nin 2028 sonrasında ayakta kalması için şimdiden ciddi adımlar atılmalı. Makam, mevkii önceleyenler değil gerçek dava adamları göreve getirilmeli. Anadolu çocukları dururken, kimden torpilli olduğu belli olmayan tipler her alanda poz kesmemeli. İyi bir yönetici, teşkilatçı nasıl olur sorusuna daha çok cevap verilebilir. Lakin kötü örnek olarak Rize teşkilatı rahatlık örnek gösterilebilir. Değişim süreci Rize teşkilatını aşmak hedefiyle başlatılabilir.