An ve zaman, dünyanın yolcularıdır yanına insanoğlunu da alarak yol alan.
Zaman geçiyor.
Geçen zaman, kendisi ile beraber bir çok şeyi de göçürüyor yarına ve ebediyete.
Öyle zamanlar geçti ki; arkasına binlerce âhı da alarak ve bir daha ele geçmemek üzere.
Zaman kıymetsizdir elde iken. Yalnızca zaman mı kıymetsiz? be kardeş diyeniniz olur elbet.
Haklısınız!
Elde iken gençlik kıymetsiz, başın sağ iken sağlık kıymetsiz, zengin iken varlık kıymetsiz, boş anında zaman kıymetsiz ve yaşarken ömür kıymetsiz.
Gençlik de zamandır; sağlık da zamandır; zenginlik hayatı da zamandır; boş an da zamandır; ömür de zamandır ve hulasa, insan zamandır.
En kıymetlilerimize verdiğimiz kıymettir hâli-pür melâlimiz.
Kıymetsizdir vakitsiz pişmanlıklarımız.
Ve kıymet takdirinde özürlüyüz maalesef.
Zamanın boşa tükenişi, insanın tükenişidir. Bu öyle bir tükeniş ki, tükenen zamana bütün varlığını versen geri getiremezsin.
Geçen zamanın arkasından dilimizden dökülen ilk kelime “keşke” oluyor çoğu zaman. İnanan insan için, kaza ve kader inancı her ne kadar “keşke”yi yasaklasa da, bu “keşke”nin faydasını ummak lazım.
Şöyle ki:
Geç de olsa zamanın kıymeti takdir edilir ve yeni gayretin güzergahı “keşke” kapısından geçmeyecek şekilde belirlenir.
Kendisini sorgulayan bir insan vardır “keşke”nin içinde.
Gaflet perdesini aralama gayretidir “keşke” ve inancına halel getirmek değildir “keşke”nin sahibinin niyeti.
İnsana düşen vazife, varlık sebebine uygun davranmaktır zamanın her ânında.
Her vazifesi anlıktır ve o an geçmiş ise, ele geçmez o an ve aksamıştır o anın vazifesi.
Kıymeti hakkıyla takdir edilerek geçirilen zaman, insan için makamdır ukbada ve mekandır cennette İnşaallah.
İnsanın kıymeti, zamana verdiği değerde gizlidir ve verdiği değere eklediği fiili, ukba makamının bedelinin peşin ödenmesidir dünyada.
O fiil ki, failini felâha kavuşturacak olan yegâne hazinedir ve o fiil zamanda saklıdır.
Zaman gebedir fiile ve fiil dil ile kardeş ise, zaman paha biçilemez hazinedir insan için.
“Su aka aka yolunu bulur” diyen atalarımız, aslında zamana işaret etmişlerdir ve “zaman her derdin ilacıdır” şeklinde hayat bulmuştur dillerde.
Zaman, zihnin kadim dostudur ve merhemdir acılara.
“Zaman, insanları değil armutları olgunlaştırır” sözünü burada kullanabileceğimiz yer yok efendim.
Bunu da söylemiş olalım.
Daha dün gibi geçen zaman.
Çamurdan otobüsler yapıp, toprak yollar hazırlayarak yaptığımız seferler daha dün gibi.
Daha gün gibi, Karaman yolundan geçen otobüsleri paylaşmamız ve köyün deresinde bir gözenin altından 15 balık tutmamız.
Çamurdan en güzel otobüslerin sahibi Ahmet, şimdi yılların hâkimi ve kavgaların karar adamı ve de gayretinin getirdiği haklı yerinde.
Babasının fakirliğine şükreden bu fakirin kayıt için üniversiteye bisikletle gidişi daha dün gibi.
Bugün, mezuniyetler vebal olarak dönüyor bu fakire ve zaman geçiyor.
Efendim, zamanınıza epey haksızlık ettik bu satırlarla ve buraya kadar gelmişseniz, elinizden bir hazine kayıp gitmiş demektir bu satırları okurken.
Hakkınızı helal ediniz.
Yok eğer olmaz derseniz, geçen zamanı geri getirebilecek bir kuvvetim yok ve inat etmeyin, helalleşelim.
Bu arada, iyilikten iyi bir şey de yok, bunu da hatırlatmış olalım.