Türkçe, Hindistan’da yeni bir dil değil aslında. Bundan önceki yazılarımda da Hindistan’da Türkçenin gelişiminden bahsetmiştim. Fakat bir yazıda Türkçeden ve Hindistan’da bulunan tüm Türk eserlerinden söz etmek kısa bir yazıda imkânım olmadığından dolayı anlatmak istediğim şeyler hep eksik kalmış.
Bugünkü yazımda Türkçe okuyan öğrenciler için Yunus Emre Enstitüsü tarafından Türkçeye hizmet sunulmak üzere Hindistan’da ilk Türkçe Kütüphanesinin açılmasından bahsedeceğim.
Uzun zamandır öğrenciler bir kütüphaneye ihtiyaç duyuyorlardı. Hindistan’da Türkçe gazete veya Türkçe magazinlerin bulunma imkânı olmadığından dolayı öğrencileri Türkçeyi geliştirmek için dijital araçlara yönlendiriliyordu. Fakat televizyon seyretmek ve internette gezinmek öğrencilerde okuma azınlığının ötesinde okuma yeteneğinde büyük zafiyet yarattı.
Sağ olsun! Yunus Emre Enstitüsü, talebelerin Türk diline olan ilgisi ve Türkçe öğrenme heveslerini görünce “Türkçe Kütüphanesi” açılmaya kara verdi şu an bu kütüphaneden istifaden eden öğrencilerden aldığım mesajların bazıları sizlerle paylaşmak istiyorum.
* ilk defa üniversitemizde Türkçe Kütüphane kuruyor olmaktan çok mutluyuz.
*bizim ayrı bir kütüphane olduğu için çok mutluyuz. Artık istediğimiz zaman burdan kitap alabiliyoruz.
*kütüphane olmadığı zaman ders dışındaki kitaplarından istifade edemiyorduk ama şimdi seviyemize göre hikaye, roman, çizgi kitapları okumaya başladıktan sonra sanki Türkçemiz daha güzel oldu.
*kütüphaneden faydalanmaya başlayınca ben Türkçe daha güzel konuşmaya başladık güzel ve etkili cümleler kurmaya başladık.
*okuma yazma yeteneğimizi geliştirdik.
Hocalardan biri, “kütüphanenin açılmasıyla öğrencilerin çoğunu artık kütüphanede görüyoruz, Yunus Emre Enstitüsü tarafından hediye edilen Türkçe Kütüphanesi, öğrencilerimizin Türkçelerini geliştirmelerine büyük bir katkı sağlayacağına inanıyoruz.” dedi.
Zaman zaman Türkçe okuyan Hint öğrencilerinden yorumları alıyoruz. Yorumları gerçekten takdire şayandır. Özellikle Hindistan’a gelen Türk turistlerinin yorumları bizi daha çok mutlu etti. Çünkü eski gibi zorluk çekmeden tüm Hindistan’ı rahatça gezebilmek, alış veriş ve ticaretlerinin kolay yapabildiklerini belirttiler. Gerek gezi rehberi olsun gerekse ticaret için tercüman olsun kolay bulabildiklerini söylediler.
Demek ki 2006’da Yunus Emre Enstitü tarafından dikilen ağaç şimdi meyve vermeye başladı. Bundan dilin ne kadar büyük bir rol oynadığını anlıyoruz. Bu yüzden Türkiye Devleti, Türkçeyi dünya dili haline getirmek için ciddi çalışmalar yapıyor çünkü siyasi ve ekonomi yönden güç olmak için ilk ihtiyaç duyulan şey dildir. Bu amaçla yapılan çalışmalarında Türkiye’nin başardığını görüyoruz ve ileride de başaracağına inanıyoruz.