Ayçiçek yağı, zeytinyağı ve süt ürünlerinde birçok sahtecilik yapılıyor.Yoğurda jelatin, baharata gıda boyası katılıyor. Atık olan Ayçiçek yağları yeniden piyasaya sürülüyor. Tüketici Başvuru Merkezine göre hile konusunda ilk sırada Ayçiçek yağı yer alıyor. İddiaya göre atık yağlar piyasadan ucuza toplanıyor ve filtrelenerek yeniden kullanıma sokuluyor. Gıda Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Hulusi Ada, gıda sahteciliğinde kullanılan yöntemleri anlattı.
‘TEMEL AMAÇ DAHA FAZLA KÂR ETMEKTİR’
Gıdadaki hilelerin temel amacının maliyeti düşürmek ve daha fazla kâr etmek olduğunu söyleyen Başkan Hulusi Ada, ”Sütün yağı alınarak margarin ilave edilmesi, yoğurda su tutması için kıvam arttırıcı katılması, tarihi geçmiş küflenmiş peynirlerin eritilerek eritme peynir yapılması, tereyağına margarin katılması, bozuk etlerin rengini iyileştirmek için gıda boyası katılması, tatlılarda kullanılan fıstığa bezelye ve soya karıştırılması, baharatlara kuru ot, sap ve nişasta karıştırılması, zeytinyağına daha ucuz olan ayçiçek, pamuk yağı gibi yağların karıştırılması, tarihi geçmiş sucukların yeni yapılan sucuklara ilave edilmesi, et ürünlerine at eti ve benzeri ucuz etlerin karıştırılması, bala mısır şurubu olan glukoz ve fruktozun karıştırılması, üzüm kullanılmayan üzüm pekmezi, ilaç etkin maddesi katılmış gıda takviyeleri, içme suyu yerine sanayi suyu kullanılması, gıda boyası, tatlandırıcı, koruyucu gibi fazla kullanımı sağlığa zararlı olan katkı maddelerinin gereğinden fazla kullanılması, çürük domateslerden salça yapılması, çürük meyvelerden meyve suyu yapılması gibi hileler görülmektedir. Bu sahtecilik ile hem insanlar maddi olarak zarara uğramakta, hem de sağlığı bozulmaktadır” diye aktardı.
‘TAKLİT VE TAĞŞİŞ ÜRÜNLER SAĞLIĞI BOZUYOR’
Taklit ve tağşiş ürünlerinin insan salığına zararları olduğunu söyleyen Ada, “Gıda fiyatlarının artmasıyla insanların güvenilir sağlıklı gıdaya ulaşması zorlanmaktadır. Gıda fiyatları yükselse bile insanoğlunun yaşamını devam ettirebilmesi için gıdayı tüketmek zorundadır. Yükselen gıda fiyatları nedeniyle tüketicinin gıdaya ulaşamaması gıda fırsatçılarına gün doğurmaktadır. Gıda fiyatlarının yüksek seyrettiği dönemlerde gıdanın orijinal özelliği bozularak, ikame bileşenler gerektiğinde aroma ve renklendirici girilerek taklit ve tağşiş ürünler üretilmekte ve piyasaya arz edilmektedir. Taklit ve tağşiş gıdalar kısa ve uzun dönemde halk sağlığını tehdit etmektedir. Şöyle ki; taklit veya tağşişli gıda orijinal gıda gibi gerekli besin öğeleri vitamin değerlerini sağlayamadığı için beslenmede eksiklikler ortaya çıkmakta bunun yanında taklit veya tağşişli gıda imalatında kullanılan bileşenler uzun vadede ciddi sağlık sindirim ve metabolik rahatsızlıklara sebep olabilmektedir” şeklinde belirtti.
‘GIDA SAHTECİLİĞİNİN ÖNÜNE GEÇİLMELİDİR’
Gıdada sahteciliğin önüne geçilmesi için denetimleri sık sık yapılması gerektiğinin altını çizen Ada, “Gıda denetimlerini liyakat sahibi kişiler yapmalı ve cezalar caydırıcı olmalıdır. Yani verilen ceza, yaptığı sahtecilikten kazandığı paradan daha fazla olmalıdır. Gıda Mühendisleri; bilimsel ve mühendislik bilgileri ile "tarladan/çiftlikten sofraya" kadar güvenilir bir şekilde gıdaların üretimi, hazırlanması, işlenmesi, paketlenmesi, dağıtılması ve gıdalardan uygun bir şekilde yararlanılmasını sağlar. Temel amaçları insanların güvenilir gıdaya ulaşmasıdır. Piyasada taklit ve tağşiş gıda arzında artış var mıdır sorusunun cevabı kesinlikle evet olacaktır. Peki, Tarım ve Orman Bakanlığı denetimleriyle bunları önlemek mümkün mü? Şu anki altyapı ve personel sayısıyla piyasaya arz edilen gıda miktarı ve gıda işletme sayısı göz önüne alındığında bakanlığın bu işi tek başına yapabilmesi mümkün görülmemektedir” şeklinde konuştu.
‘İNSANLAR GÖZLE SAHTECİLİĞİ FARK EDEMEZ’
İnsanların gıdada yapılan sahteciliği kendilerinin fark edemeyeceğini vurgulayan Ada, “İnsanlar gıdada yapılan hileyi gözle ve duyusal olarak fak edemez, ancak laboratuvar analizleri ile hileler tespit edilebilir. Bu yüzden insanlar gıda alırken öncelikli olarak ambalajlı, etiketli ürünleri almalılar, açıkta satılan gıda ürünü alınmamalı ve ürünün makul fiyatı düşünülerek gıda alınmalı, çünkü genel fiyatından çok ucuz bir gıda ürünü satılıyor ise mutlaka sahtecilik yapılmıştır. Taklit tağşiş ve güvenilir gıdanın piyasaya arzında işin kompetanı olan gıda mühendislerinin görev alması ve Gıda Mühendisleri Odası aracılığıyla organize edilmesi tüketicinin güvenilir gıdaya ulaşmasını sağlayacaktır. Gıda mühendislerinin mutlaka denetimlerde paydaş olması şarttır. Gıda mühendislerinin gıdanın satıldığı ve toplu tüketime sunulduğu işletmelerde yetkilendirilmesi, ham maddeden son ürüne, üretimin tüm aşamalarında gıdanın güvenilirliği sağlanacak. Ayrıca haccp ilkeleri doğrultusunda üretim yeri hijyenik koşulları kontrol altında olacaktır” diye konuştu.
‘CEZALAR CAYDIRICI OLMAZSA GIDA GÜVENLİĞİNDEN BAHSEDİLEMEZ’
Gıda güvenliğinde cezaların önemine dikkat çeken Ada, “Konya’da gıda ürünleri her ilimizde olduğu gibi, etkin ve zamanında denetim yapılır ise güvende olacaktır, fakat cezaların caydırıcı olmadığı ve denetimleri daha sık ve etkin yapılmadığı sürece Gıda Güvenliğinden bahsedilemez. Güncel gıda mevzuatımızın, tarlada Ziraat Mühendisi, çiftlikte Veteriner Hekim kontrolündeki gıdanın, işlenmek üzere fabrikaya gelmesinden tüketiciye ulaşıncaya kadar Gıda Mühendisi kontrolünde olacak şekilde yeniden düzenlenmesi bu sorunların azalmasında etkili olacağını Gıda Mühendisleri Odası Konya Şubesi olarak altını çizmekteyiz” diyerek sözlerini tamamladı.
SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ