YÜKSEKÖĞRETİM Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, "Üniversitelerimizin daha proaktif ve rekabetçi olması gerektiğine inanıyoruz. Rekabet sadece özel üniversiteler arasında yürütülmesi gereken bir süreç değil. Devlet üniversiteleri arasında da rekabetin artması gerekiyor" dedi.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesini (KMÜ) ziyaret etti. Özvar'a, Yükseköğretim Kurulu Başkan Vekili Prof. Dr. Haldun Göktaş, Yükseköğretim Yürütme Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Naci Gündoğan ve Prof. Dr. Hüseyin Karaman eşlik etti. Özvar ve beraberindeki heyet, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi'nde incelemelerde bulundu. Birleşmiş Milletler, Türkiye ve Kanada ortaklığında yürütülen özel gastronomi projesi ile ilgili bilgi alan Özvar, mültecilere eğitim ve istihdam fırsatı yaratılmasını amaçlayan projenin kursiyerleriyle sohbet etti. Rektör Prof. Dr. Mehmet Gavgalı'dan üniversitede yürütülen çalışmalar hakkında bilgi alan Özvar, senato toplantısına başkanlık etti. Özvar, üniversitelerin farklılaşmalarının önemine dikkat çekerek, "Üniversitelerin kendilerini farklılaştırması ve bu doğrultuda yatırım yapması çok önemli. Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinin bölgesel kalkınma misyonu var. Üniversitelerimizin her birinin bölgesel kalkınmada başarı hikayeleri yazacağına inanıyorum. Biz üniversitelerin iddialı olmasını istiyoruz" dedi.
Üniversitelerin daha proaktif ve rekabetçi olması gerektiğine inandıklarını belirten Özvar, "Rekabet sadece özel üniversiteler arasında yürütülmesi gereken bir süreç değil. Devlet üniversiteleri arasında da belli etik kurallara dayanmak suretiyle rekabetin artması gerekiyor. Rekabet kaliteyi getirir" diye konuştu.
Üniversitelerin öncelikle akademik üretim konusunda rekabet etmesinin önem taşıdığını vurgulayan Özvar, "Akademik üretkenlik konusunda muhataplarımızdan, muhitimizin içinde olan paydaşlarımızdan bir adım daha öteye gitmek için de rekabet etmemiz lazım. Peki akademik üretim nasıl ölçülecek? Akademik üretimin ölçütleri kolay değil; ama biz bundan büyük ölçüde nitelikli yayını anlıyoruz. Elbette patenttir, faydalı tasarımdır, bunlar da işin içindedir; ama akademik üretim dendiğinde bir üniversite hocasının, bir bilim insanının en temel çıktısı yayındır" ifadelerini kullandı.
'YÖNETİMLERDEN HASSAS OLMALARINI BEKLİYORUZ'
Özvar, üniversite yönetimlerinden rekabetin birinci parametresi olan akademik üretim konusunda hassas olmalarını beklediklerini kaydederek, "Üniversite yönetimlerinin akademik üretkenliği esas alan bir üretim anlayışı sergilemelerinin üniversitenin geleceği açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu şu demek; üniversite yönetimlerinin ve senatoların daha fazla, daha kaliteli üreten hocaya pozitif ayrımcılık uygulaması lazım. Diğer bütün hocalarımızın o hocaları sırtında taşıması lazım. Bu bilim ahlakını veya kültürünü biz bir şekilde üniversite ikliminde inşa etmek durumundayız" dedi.
Daha çok ve daha kaliteli yayın yapan bilim insanlarına sahip çıkmanın herkese katkı sağlayacağına işaret eden Özvar, bütün üniversitelerin politikalarını buna göre tanzim etmesi gerektiğini belirtti. Özvar, yükseköğretimin uluslararasılaşmasına da değinerek, son 30-40 yıldır dünyada ön plana çıkan bu konuya önem verdiklerini dile getirdi. Uluslararasılaşmanın daha fazla sayıda araştırmacının ve öğrenci hareketliğinin yanı sıra ulusal sınırları aşan araştırma-geliştirme veya teknoloji faaliyetlerini de kapsadığını anlatan Özvar, "Biz Yükseköğretim Kurulu olarak üniversitelerimizin sadece kendi kampüslerinde değil ülke sınırları içerisindeki ve sonra giderek büyüyen sınırlarda diğer ülkelerdeki üniversitelerle, diğer yükseköğretim kurumlarıyla ilişkiye girmelerini arzu ediyoruz. Tabii bunun temel göstergesi mutabakat zabıtları değildir. Bu, sadece içinde faaliyet göstereceğimiz bir hukuk metni çerçevesi sunar. Biz bunun çok daha ötesine gitmemiz gerektiğine inanıyoruz. Uluslararasılaşmanın Türkiye'deki yükseköğretime gerek ulusal gerek uluslararası duyulan saygınlığın da artmasına vesile olacağına inanıyoruz. Bu bakımdan üniversitelerin önündeki belki en önemli konulardan bir tanesinin de uluslararası saygınlık olduğu söylenebilir" ifadelerini kullandı.