Son 30 yılın enflasyon karnesine baktığımızda istatistiki veriler bize Ak Partinin iktidar olduğu 2002 öncesi 14 yıllık dönem için enflasyon ortalamasını yaklaşık yüzde 71 olarak veriyor.
Ak Parti iktidarı döneminde ise son üç yıldaki ekonomik müdahalelere rağmen enflasyon ortalamasının yüzde 10 civarında olduğu görünüyor.
Ak Parti öncesi 14 yıllık dönemdeki en düşük yıllık enflasyon oranı 2002 de üçlü koalisyon döneminde yaşanıyor.
İktidarda DSP- MHP ve Anavatan Partisinin oluşturduğu Hükümet var ve enflasyon oranı yüzde 29,8.
Ak Parti öncesi 14 yıllık dönemdeki en yüksek yıllık enflasyon oranı ise 1994 yılında gerçekleşiyor.
İktidarda DYP-SHP Koalisyon Hükümeti var, enflasyon oranı yüzde 121 oluyor.
16 yıllık Ak Parti dönemine baktığımızda ise en düşük 2009 yılında 6.5, en yüksek ise 2018 yılında yüzde 20,3 olarak gerçekleştiğini görüyoruz.
İnsan fıtratı gereği unutmaya müsaittir.
Aynı zamanda rahat ortamlara çok çabuk alışır ve uyum sağlar. Buna mukabil geri dönüşlerden ve konfor kaybından da hoşlanmaz. Ama son yıllarda geçirdiğimiz olağanüstü olayları hatırlamamızda fayda var.
İl olarak Gezi Olayları ve akabinde 17-25 Aralık darbe girişimi ki bu girişim ülkenin en önemli birimleri tarafından yapılıyor. Emniyet-yargı, bürokrasi vasıtasıyla hükümeti ve itibarını alaşağı etme girişimi.
Devamında Güneydoğu Anadolu Bölgemizdeki çukur eylemleri ile direkt ve filli olarak ülkemizin birliğini ve bütünlüğünü bozma girişimi.
2015’te seçimlerin yenilenmesi zorunluluğu, Suriye Savaşı ve öncesinde Irak işgali ile başlayan sınır güvenliği tehdidi ve uluslararası çok boyutlu saldırılar.
Son olarak 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasında devam eden süreç…
Bunlarla birlikte 2002 de 65 milyon olan nüfus, günümüzde 80 milyona ve hatta ülkemizdeki yabancı sığınmacılar ile birlikte 85 milyonu bulan bir rakama ulaşmış durumda.
100 yılık devlet sistemi değişmiş, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçiş ve kurumsallaşma süreci devam ediyor.
Suriye başta olmak üzere ülkemize yönelik içeride ve dışarıda terör örgütlerinden, onların destekçilerine kadar pek çok terör tehditleri ile de mücadele devam ediyor.
Yapılan yatırımlar ve iyileştirmeleri Devletin Rutin faaliyetleri kapsamında değerlendirdiğim için yazmadım bile.
Ama önümüzdeki seçimlerde karar vermeden, bu tabloyu hatırlamakta fayda var.
Çünkü yapılanlar ve yeni hükümet sisteminin tamamlanması için yapılacak olanlar yarım kalmamalı.
Bu seçim sadece yereli ilgilendirse idi çok önem arz etmeyebilirdi fakat bu seçim yeni sistemi sorgulamak ve kabul etmek istemeyenlerin ellerini güçlendirecek bir netice ile sonuçlanırsa bütün emekler boşa gidebilir.
İktidarın ve yereldeki adaylarının birçok eksiği ve hatası kesinlikle olabilir lakin “pireye kızıp yorganı yakmamamız” lazım.
Aklıselim olup, ülkemizi güçlü ve büyük ülke yapma idealinde olan Cumhur İttifakına bu ikinci seçiminde de destek vermemiz, fırsat tanımamız lazım.