Koskoca bir yılı daha geride bıraktık.
Yılın son günlerini; asgari ücret, kanal İstanbul ve yerli otomobil gündemiyle dolu dolu geçirdik.
Yerli otomobilimiz tanıtıldı. Emeği geçen herkesi yürekten tebrik ediyorum. Kendimize ait bir markamız olsun diye hayaller kurarken hem tasarım olarak hem de teknoloji olarak çağın ötesinde bir prototip çıktı karşımıza. Sosyal medyadan yağan destek mesajları gösteriyor ki seri üretim sonrası yollarda en çok göreceğimiz marka kendi yerli ve milli markamız olacak.
Yerli üretim olacak olması, teknolojik gelişimi, istihdama katkısı ve benzeri kazanımları görmemek için elinden geleni yapan bir zihniyet var. Hayattaki tek gayeleri AK Parti’nin ve Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası olan projelerin karşısında durmak.
Lafa gelince çevreci olan, sosyal medyadan dünyayı kurtaran ünlülerimizin büyük kısmı yine lal olmuş. Yüzde yüz elektrikle çalışan çevreye zararsız bir otomobil üretiyoruz sayın ünlüler… Hani tebrikler?
Derdiniz başka tabi. İşinize gelmez yapılan güzel şeyler.
Gelelim mevzunun Konya ile ilgili kısmına…
Malum Konya’mız sanayisiyle, özellikle otomotiv yedek parça konusunda kendisini ispat etmiş bir şehir. Türkiye’ye hangi marka yatırım yapacağını açıklasa şehrimizin yöneticileri bir araya gelip yatırım yapacak markanın peşine düşüyor senelerdir. Marka temsilcileri, büyükelçiler, araya girsin diye bizim bakanlar tek tek ziyaret edilip sunulacak imkanlar anlatılıyor. Konya’ya otomobil fabrikası getirmek için canla başla çalışılıyor. Biz hep böyle gördük böyle bildik… Peki geldiğimiz nokta ne?
Yerli otoyada yer veremedik…
Ülkemiz yüzde yüz yerli bir fabrika kuruyor. Başka ülkeyi ikna etmeye gerek yok. Özel bir markaya dert anlatmaya gerek yok. Gelin fabrika yapın size şu imkanları sunarız diye dert anlatmaya gerek yok. Tüm imkanları sunan makamlar karar mercisi zaten…
Konyalı Sayın Bakanlarımız, Milletvekillerimiz, Belediye Başkanlarımız, bürokratlarımız Sanayi Bakanlığına kamp kurmalıydı…
Nerede üretilecek? Sorusuna bu sefer malzeme bile olamadık.
Kaçan fırsatlar geri gelmez sonra çok ah vah ederiz.
Kaçan fırsatlar demişken. Futbol uzmanlık alanım değil. Ama Konyaspor maçlarını kaçırmamaya çalışırım. Gelinen noktada taraftar hariç kimsenin yapması gerekeni yapmadığı aşikar.
Yönetim, Hoca ve futbolcular gerekeni yapmalılar…
Gereken ne mi? Yönetim transfer yapmalı, hoca sisteminin yanlış olduğunu artık kabul etmeli, futbolcular da mümkünse topa vurmalılar…
Herkese hayırlı seneler dilerim…