Yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı

Yasemin Güçlü

Yerli malı haftası 12-18 Aralık tarihleri arasında Türkiye’de okullarda kutlanan belirli günler ve haftalardandır. İlkokulda yerli malı haftasını kutlardık. Panolar şiirlerle, resimlerle süslenirdi. Öğretmenimizin belirlediği bir gün tüm öğrenciler evlerinden bir yiyecek getirerek, sınıf arkadaşlarımızla paylaşırdık. Bir nevi sınıf içi piknik gibi. Çok eğlenceli olurdu. Çünkü o gün ders işlenmezdi. Sınıf sıralarını ortada birleştirir koca bir masa oluştururduk. Etrafına dizilirdik. Masanın üzeri evlerimizden getirdiğimiz meyveler, kekler, poğaçalar, kuruyemişlerle dolardı. Yer içer oyunlar oynardık. Paylaşmayı öğrendiğimiz güzel bir etkinlikti.

Şimdilerde yerli malı haftası kutlanmasın deniliyormuş. Çocuklar tüketime özendiriliyormuş. Bu kutlamaya gelinceye kadar tüketime sevk edilen bir sürü saçma günler icat edilmedi mi? Hediye almanın , vermenin bir zorunluluk olduğu günler. O kadar abartılıyor ki duyunca kulağa çok saçma gelen günler çıkartılmış. Hadi canım bugünün de mi günü kutlanıyormuş denilesi günler.

Hediyeleşmek güzel bir paylaşım. Almak ta vermek te insana haz veriyor. Fakat içinden geldiği , mecbur bırakılmadığı sürece. Zorunlu tutulması hiç hoş olmuyor. Bazıları sevdiği insana hediye almak için çok ağır yüklere girebiliyorlar toplumca kanıksanmış beklentiler yüzünden. Hiç gerek yok bana göre.

Yerli malı haftası bu günlerle karıştırılmamalı abartılmadan bu güzel gün kutlanmaya devam edilmeli.

Çocuklarımızı iyiliğe, paylaşmaya yönlendiren tüm etkinlikler yapılmalı teşvik edilmeli.