Milli maç arasından sonra kendi sahasında Fenerbahçe’yi ağırlayan Konyaspor, zorlu bir 90 dakika sonrasında maalesef sahadan 1-0 mağlup ayrıldı. Açık söylemek gerekirse, sezon başından beri çok iyi oynamasa da sahadan puan ya da puanlar alarak yoluna yenilgisiz devam eden Konyaspor için milli maç arasının iyi geleceğini ve bu sürenin takımdaki birçok eksiğin tamamlanması adına fayda sağlayacağı umudunu taşıyanlardan birisiydim.
Ligde oynadığı son 3 maçı, üstelik Anadolu takımlarına karşı kaybeden Fenerbahçe için bu maçın önemi şüphesiz büyüktü. Bu nedenle, sahada tam anlamıyla kazanmaya odaklı bir Fenerbahçe olacağını düşünerek, Konyaspor’un bu durumu kendi lehine çevirip kazanabileceğini ümit ediyordum açıkçası. Fakat sahadaki oyun, maçın başlangıç düdüğünden ilk yarının sonuna kadar sadece bir orta saha mücadelesinin ötesine geçmedi dersek yanlış olmaz herhalde. Her iki takımında, maalesef lige verilen arayı çok iyi değerlendirdiği söylenemez.
Teknik açıdan değerlendirecek olursak; Konyaspor’un halen efektif bir orta saha eksikliği yaşadığı ortada. Bu nedenle Konyaspor, özellikle 2. bölgede oyuna çıkışlar, oyun kurma ya da set oyunu anlamında istediğini gerçekleştiremediği gibi, ligin 5.haftası tamamlamasına rağmen Konyaspor’da organize, planlı veya çalışılmış herhangi bir hücum aksiyonu görmüş değilim, gören varsa da söylesin. Zaten bu kurguyu gerçekleştirmesi ve oyun kurması beklenen 2 orta saha oyuncusu Jonsson ve Jevtovic’in de bu özellikte oyuncular olmadıklarını da hesaba katarsak, böyle bir durumu beklemek doğru olmaz. Bu maç için böyle bir handikap olmasının yanı sıra; son haftalarda özellikle gol bölgelerinde etkili ve güçlü fiziği ile rakip savunmaları zorlayan ve beğendiğim bir oyuncu olan Yatabare’nin 4-2-3-1 sisteminde sağ ve sol kenarda kullanılmasının da Konyaspor’un gol bölgesinde etkisini daha da azalttığı kanaatindeyim. Böyle bir oyuncunun gol bölgesinde değil de daha kenarda oynaması eminim ki Fenerbahçe savunmasını da rahatlatmıştır.
Maçın geneline bakıldığında, kesinlikle hakkını vermeliyiz ki, Konyaspor rakipten daha fazla gol pozisyonu yakaladı fakat değerlendiremedi. Özellikle ikinci yarı 67. Dakikada oyuna sonradan giren Eljif’in golüne kadar olan periyotta, Konyaspor golü bulup üstünlüğü de sağlayabilirdi. Yediği golden sonra, gol arayışlarına devam eden temsilcimiz, maçın son çeyreğinde kapanan ve kalesini gole kapatan Fenerbahçe’ye mağlup olmak zorunda kaldı.
Maçtan önce Fenerbahçe’ye sorsanız eminim ki, böyle bir skora razı olurdu. Fakat Konyaspor adına böyle bir durum tabi ki bizim için söylenemez ve dahası maçın içindeki kaçan pozisyonlar düşünüldüğünde ve kendi evinde böyle bir Fenerbahçe’yi yakalamışken, sahadan mağlup ayrılmak üzüntü verici. Fakat sonuç ne olursa olsun, Konyaspor’un bu maçla ilgili gerekli analizleri ve değerlendirmeleri yaparak, iyi başladığı bir sezonda gerekli önlemleri, tedbirleri ve eksiklikleri gözden geçirip yoluna yine kaldığı yerden devam etmek zorunda.
Belirtmekte fayda var; burada tabii ki en büyük sorumluluk Rıza Hoca’ya düşüyor. Aksi takdirde, özellikle Anadolu takımlarındaki kötü gidişlerin sonrasında seyreden süreçteki gelişmeleri tabi ki tecrübesi ve deneyimleri doğrultusunda Rıza Hoca bizlerden iyi biliyordur ve gerekenleri yapacaktır.