YENİDEN SEÇİM

Murat Güçlü

Demokrasinin temelinde birden fazla partinin yarışması yer alır. Bunun sağlanması halinde seçimin bir değeri olmaktadır. Halkın kendi tercihleriyle kendini yönetecek siyasete yön vermesidir demokrasi. Bu sebeple demokrasilerde partiler, siyasiler halka yukarıdan bakamaz, halkın tercihlerine saygı duymamazlık edemez. Hiçbir şart ve bahane öne sürmeden seçim sonuçlarının kabulü ve gereğinin yerine getirilmesi gerekir.

Türkiye de 7 Haziran seçimlerinde halkın iradesi ile 4 partili bir meclis oluşmuş ve partilerden hiçbiri tek başına iktidar olacak sandalye sayısına ulaşamamıştır. Koalisyon yapma mecburiyeti doğmuştur. Ancak seçimlerden bugüne kadar yaşananlar hükümet kurmaya yetecek bir koalisyon imkanının olmadığını göstermiştir. Ülkenin içine girdiği bu düğümü çözmek yine millet iradesine düşmektedir.

Türkiye seçime giderken 7 Haziran seçimlerinin sonuçlarını doğru değerlendirmelidir. Aksi halde benzer bir neticede ülkenin kaybı çok daha büyük olur. Kimse 7 Haziran seçimlerinin uluslararası güçlerin ve bu güçlerden medet uman yerli işbirlikçi unsurların, belli bazı benzer unsurlar taşıyan seçmen kitlelerini manipüle etmeleri ve bunun için provokasyon ve algı operasyonları yapmalarının sonucunda şekillendiğini inkar edemez. HDP’nin anketlerde sürekli olarak % 9,5 civarında gösterilerek Kürt oylarının yönlendirilmesi, HDP’nin baraj altı kalması halinde 6-8 Ekim olaylarının çok daha şiddetlisinin yaşanacağı tehditleri, seçimlerde yapılan baskı ve hileler, seçmen sayısından fazla HDP’ye oy çıkan sandıklar, Etiler, Nişantaşı, Bebek gibi semtlerde HDP’nin aldığı yüksek oy oranları. Bu liste daha da uzar.

Türkiye seçim sonrası hem terör olayları hem de siyasi partilerin koalisyon kurma konusundaki isteksizlikleri sebebiyle herkes koalisyondan ziyade tek başına bir iktidarın gerekli olduğunun farkında. Bu sandığa ne kadar yansır bilemeyiz.

Bir önemli husus da olası bir seçim döneminin silahların ve terörün gölgesinde yapılabileceği endişesi. Bu konuda da herkesin itidalli olması gerektiğini düşünüyorum. Bölgemiz etnik ve mezhep farklılıkları üzerinden parçalanıyor, insanlar birbirini boğazlıyor. Hala en müreffeh, en özgür ve en güvenli ülke Türkiye… hem de kendisine savaş açanlar için bile…Bunun kıymetini bilelim.