Partisinin Aylık Olağan İl Başkanları toplantısında bir konuşma yapan Yeniden Refah Başkanı Erbakan, Türkiye'deki gündemin yoğun olduğuna değinerek, "Türkiye'de ekonomik sıkıntılar milleti bunaltmış durumdadır. Bunu hem milletimiz dile getiriyor hem de tabii ki ekonomik veriler bunu açık bir şekilde ortaya koyuyor. Biz de milletimizle her zaman iç içeyiz" diye konuştu.
"Yargı sistemi güvenlik güçlerinin görev şevkini de olumsuz etkiliyor"
Türkiye'de yaşanan cinayetlerin sorumlusunun yargı sistemi olduğunu kaydeden Erbakan, "Daha dün akşam saatlerinde İstanbul'da bir vahşi bir olay yaşandı, büyük bir şiddet olayı. İki tane genç kızımıza yönelik bir saldırı yapıldı. Onun öncesinde İstanbul'da 27 yaşındaki gencecik bir kadın polisimizi şehit eden zanlının 26 tane suç kaydı olduğu ortaya çıktı ve bugüne kadar hiç tutuklanıp cezaevine girmediği ortaya çıktı. 26 tane suç kaydınız ve bunların hiçbirinden bugüne kadar tutuklanıp cezaevine girmiyorsunuz. Burada ceza ve infaz sisteminin yeniden sorgulanması gerektiğini açık bir şekilde görüyoruz. Ceza ve infaz sistemi suçluyu yakalayıp kaydedip sonra da salıveren bir hale dönüşmüş. 26 suç kaydı olan birinin annesi bile neden içeri almadığını soruyor. 2 yılda bir yapılan infaz yasası değişiklikleri adalet yargı ve infaz sistemini perişan hale getirmiş durumda. Suçluyu cezalandırmayan bir yargı sistemi güvenlik güçlerinin görev şevkini de olumsuz etkiliyor" diye vurguladı.
"Adalet, zalime hak ettiği cezayı vermedikçe ülkemiz huzur bulamaz"
Tüm partilerin bir araya gelerek idamın geri getirilmesi gerektiğini savunan Erbakan, "Tüm siyasi partiler bir araya gelerek bir ceza infaz sistemi reformunu hayata geçirmesi ve milletimizin adalete güvenini yeniden tesis etmesi son derece önemli. Bir değil iki değil üç değil. Her hafta ya da 10 günde bir böyle bir vahşet haberiyle sarsılıyoruz. Ve burada ceza ve infaz sistemindeki eksikliğin, çarpıklığın çok büyük rolü var. Ayrıca milletimizin vicdanında yine derin yaralar açan Narin Güran cinayeti sonrasında bu gibi cinayet vakalarının önüne geçilebilmesi için idam cezasının caydırıcı bir ceza olarak mutlaka Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gündemine alınması gerektiğini ifade ediyoruz. Adalet, zalime hak ettiği cezayı vermedikçe ülkemiz huzur bulamaz. Mağdurların, adalet mekanizmasının veremediği adaleti kendi başlarına sağlamaya çalışması da ülkede teröre ve anarşiye yol açar" ifadelerini kullandı.