Yeniden merhaba

Servet R. Çolak

Gazetecilik mesleğime başladığımdan bu yana her zaman özveriyle yürüttüğüm bu görevi artık Yeni Haber Gazetesinde devam ettireceğim. Yeni bir aile kazanma heyecanıyla Yeni Haber’de kamuoyu aydınlatan haberlerimi tarafsız ve en doğru bilgilerle değerli okuyucularıma ulaştıracağım. Belki beni, özverili çalıştığım bu mesleğimden son zamanlarda biraz uzaklaşmış gibi görebilirsiniz. Lakin haklısınızda… Kendim ve mesleğim için eksik kaldığım taraflarımı yeniden yapılandırmak için harekete geçtim. Şu mübarek Ramazan ayı benim için hem adaptasyon hem de yeni haberler yazmam için büyük bir hazırlık zamanı da oluyor. İlerleyen günlerde güzel haberlerle karşınızda olacağım İnşallah…. Benim Yeni Haber ailesine katılmamı isteyen başta Genel Yayın Yönetmenimiz Lokman Koyuncuoğlu, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Seyfullah Koyuncu ve tüm ekip arkadaşlarıma gönülden teşekkür ederim.

-*/-*/-*/-*/                                     

Konya her haliyle eskisi gibi değil artık…

Koronavirüs, enflasyon, savaşlar, küresel ekonomi savaşları derken tüm bunlarda Konya da nasibini almış.

Bir millet her nesilde yeniden doğar’ cümlesinde olduğu gibi Konya’daki yeni nesilde de yaratıcılık dünyasında hayal gücünün sınırlarını zorlamayı amaçlayan bir çaba gördüm. Dünyanın artık çok çabuk değişmesini Konya’daki yeni nesil de yakından takip ediyor. Değişim her zaman yenilik ve heyecan getirir ancak bu doğru yöne olursa doğruyu getirir. Burada Konyalılara büyük görevler düşüyor. Yeni nesli bilinçli ve özümüzden ayrılmadan dünyaya açılmasını sağlamak gerekiyor. Bu köprüyü o kadar iyi kurmalıyız ki hepimiz bu değişimden nasibini alsın. Yine en önemli görevlerden birisi de gençlerin önünü açmak olacak. Çünkü yeni dünyaya geçişin kolaylaştırılması için en önemli şart bu.

İşte geldiğimiz noktada gençlerimize bazı sıfatlar takılıyor. Kimisi Z Kuşağı diyor, kimisi başka bir şey. Her kuşak ayrı güzeldir ve gelişmek için olmazsa olmazdır. Dünyanın en iyi millet ve devletinden olmak istiyorsak birbirimizle uğraşmak değil birbirimizi desteklememiz, eksiklerimizi kapatmamız lazım. Kendi içimizde kuşak çatışmasıyla, fikir çatışmasıyla asla güçlü olamayız. Aksine güçsüz ve yalnız kalmış oluruz. Bu kural hem bireysel olarak hem de toplumsal olarak aynen geçerli olduğunu iddia ediyorum. Bugün toplum olarak böyle gidersek yarın Konya olarak birlik olmuş oluruz. Bu bir milleti oluşturduğunda ülke olarak birlik olur ve güçlü oluruz. İşte söylemek istediklerim kuşak ve fikir çatışmalarının en aza indirilmesidir. Çünkü yarın herkes birbirine ihtiyaç duyacak. Bugün birlik olursak yarın daha güçlü olacağız. Konya’nın da eskisi olmadığını burada anlatmak istedim. Konya’nın tarihte de büyük bir şehir olmasının altında bu gerçek yatıyor. Geleceği görerek ileriye gidecek yolu hep açmıştır. Bugün de Türkiye’nin en ilerleyen ve gelişen şehri oluyorsak bunun sayesinde. Yine ileriye yönelen bir şehir göreceğiz ve yine başarılı olacağız.