Koca bir yılı daha geride bıraktık. Zorlu, bol krizli, hareketli, çok gündemli, bol seçimli bir yıl oldu 2014. Malum ülke olarak sık gündem değiştiren bir ülkeyiz. Her an bir aksiyonumuz mevcut. Reklam sektörü açısından bakıldığında da yoğun dalgalanmalar yaşandı. Bazı mecralara olan ilgi artarken bazıları azaldı bir kısmı ise istikrarını korudu. Aslında 2014 yılının reklam sektörü açısından pek de iç açıcı olduğunu söyleyemeyiz. Çünkü gündemin sık değişmesi piyasalara da yansıdı ve kriz döneminde firmaların ilk hamlesi her zamanki gibi reklam bütçesini kısmak oldu. Aslında bu durum firmaların ekmeğine yağ da sürdü. Zaten reklam vermeye gönülleri olmayan firmalarımız fırsatı kaçırmadı her gündemi kendilerine reklam vermemek için bir savunma aracı olarak kullandı. Aslında kime yaptılar tabi ki kendilerine. Gündem değişse de, istenmeyen gelişmeler yaşansa da tüketiciler alışveriş yapmaya devam etti, ihtiyaçlarını karşıladılar. Rekabet yerinde durmadı ve her geçen gün etkisini arttırdı. Yani firmalarımız kendilerine bahane ararken bir yandan kriz ortamında reklam yapma fırsatını kaçırdı bir yandan da rekabette geriye düştü.
Şimdi yepyeni bir yıla merhaba dedik. Yeni yılın gündeminde neler olur, bir yıl boyunca neler yaşarız bilmiyoruz ama gerçek olan bazı şeyler var. Rekabet her geçen gün şiddetlenmeye devam edecek, ihtiyaçlarını karşılamak için alışveriş yapan tüketici daha nazlı hale gelecek ve tüketicilerden müşteri elde etmek çetin bir hal alacak. Geleneksel mecralarda bol erişimle yer almak bile markalar için yetersiz kalacak ki şimdi bile durum böyle. Sosyal medya krallığını sürdürecek gibi duruyor. Her geçen gün çeşitlenen sosyal medya kanalları firmalara yeni yaratıcı iletişim yöntemlerini de sunmaya devam edecek. Aslında bu yıl biraz daha firmalar halkla ilişkiler faaliyetlerine özen gösterecek gibi duruyor. Çünkü artık tüketicilere mecrada görünmek yetmiyor. Uzun süreli bir iletişim sürecinde birlikte yol almak gerekli.
Fakat bu demek değil ki reklam bütçeleri kısılmalı, reklam bırakılmalı. Reklam her firmanın lokomotif iletişim aracıdır ve olmazsa olmazıdır. Reklam yapmazsanız, yaptığınız halka ilişkiler de sponsorluk da birebir satış da boşa gider. Reklam firmaların temel gıdasıdır. Bu nedenle yeni yılda çetin rekabetten sıyrılarak öne çıkmak isteyen firmalar öncelikle reklam bütçelerini arttırmaları gerekiyor. Tabi ki bunun yanında diğer iletişim kanallarına da etkin bütçeler ayırmalılar. Artık tek başına bir iletişim çabası yetersiz kalıyor. Verimli bir iletişim yılı geçirmek istiyorsanız da etkin bir bütçe dağılımı yapmayı unutmayın. Cebinizdeki tüm parayı üç aylığına bir mecraya boşaltıp sonra tüm yıl müşterinin gelmesi için kapıya bakarsanız bu yılı da hüsranla sonuçlandırırsınız. O nedenle iletişim çalışmalarınızı tüm yıla yayacak bir strateji üzerine çalışmalısınız. Ürününüzün mevsimselliği, satın alma çevrimi, hedef kitle, rakipler gibi unsurları göz önüne alarak hangi dönemlerde reklam yapmanız gerektiğini, hangi dönemlerde daha yoğun reklam yapmanız gerektiğini hangi dönemlerde yoğunluğu azaltmanız ya da reklamı kesmeniz gerektiğini iyi tespit etmeniz gerekir. Bunu yapacak olan ise siz değil reklam ajansınız. Bu nedenle size doğru bir iletişim stratejisi çıkarabilecek ve sizi bu yolda taşıyabilecek bir reklam ajansıyla çalışmanız şart. Artık anlık refleksle verilen reklam kararlarını bir kenara bırakın ve ajansınıza sizi iletişim kurmanız gerektiği zamanlarda bu fırsatı sağlamaları için imkân verin. Yeni yıl tüm firmalara yeni fırsatlar getirsin, çok iletişimli, gündemden değil rekabetten etkilenen, krizleri iletişimle fırsata çeviren bir yıl olsun.