Geçen yılki yılbaşı hakkındaki yazımda, yılbaşı hakkındaki düşüncelerimi fazlasıyla yazmıştım. Hala aynı şeyleri düşünmekle beraber bu yıl farklı açıdan ele almayı istedim. Yılbaşı telaşının! Belki de psikolojik bir sürü sebebi vardır.
İnsanların kendilerini iyi hissetmek için daimi olarak hep yenilenmeye ihtiyaçları vardır. Bedenin arınması, ruhun arınması, zihnin arınması, yüreğin arınması hep bu yüzdendir. Arınmak sadece su ile olmaz. İnsana iyi gelen her şey şifadır. Yeni bir cümle, yeni bir amaç, yeni bir yüz, yeni bir kağıt, yeni bir yıl… Tatiller mesela… İyi gelir insana. İnsanlar bedenen ve zihnen yorgunluklarını boşaltırlar. Ve yeni olan her şey insanda bir beklenti yaratır. Ne olduğunun önemi yoktur. Ne geleceğinin de. Sadece insan o duyguyu sever. Üzülür, üzülmeyi sever. Mutlu olur, ağlamayı sever. Belirsiz olan fakat umut dolu olan her şey insan organizmasında bir arınmadır aslında.
Rakamlar neyi ifade eder bilmem? Yıl, kilo, yaş, not, nicelik, derece… Niteliğe daha çok önem veren bir insan olarak insanların aslında yılın sonundaki bir rakamın değişmesi ile psikolojik olarak o yılın bittiğine ve o yıla ait her şeyin de orada kaldığına olan inançları bu kadar mutlu kılıyor olabilir. Keza aynı şekilde yaşın değişmesi ile eski yaşının niteliksel olarak da orada kaldığını… Hayat yığınsaldır. Asla başlangıç noktasına dönmek gibi bir şey söz konusu değildir ama insanlar dönemedikleri o başlangıç noktasını eski olarak nitelendirmekle aslında yeni kelimesiyle ruhlarına ilaç sürmeye çalışıyorlar. Bu onlara iyi geliyor. İlke olarak tabiî ki olanaksız. Aman kimin umurunda !Tıpkı her pazartesi diyete başlamak gibi. Neden pazartesi? Pazartesi de haftanın her zaman başlangıç noktası, yani YENİSİDİR. İnsan zihni işte. Ne de olsa her şey çoğu insan için eninde sonunda rasyonaliteye değil de psikolojiye çıkmıyor mu? İnsanlar: “bana iyi geliyor mu geliyor, sebebinden bana ne” demiyor mu? Diyor.
Hayatta, olabileceğinin üstünde tutkulara sahip olmak, mutsuzluğun sebebidir diyor Fransız filozof Rousseau. Ne anlamlı ama ! Tutkularınız size değil, siz tutkularınıza egemen olmalısınız ki mutlu olasınız. Elbet doğal eğilim de budur.
Velhasıl Kelam, sayılar değişir değişmesine ama siz de değişin…
Yeni yıl herkese mutluluk, başarı ve sağlık getirsin…