Yeni yasaklar ve Konya’nın durumu…

Büşra Aksakbağı Ay

Uzun zamandır covid ile alakalı yazı yazmıyordum.

Bunun nedeni bu süreçte yaptığım haberler ve aldığım bilgileri paylaşırken çok fazla yıpratılmış olmamdı. Biraz kenara çekildim ve kafamı toparladım.

Bu süreçte, özellikle yerelde hiçbir yetkili kurum ne vatandaşa ne de gazetecilere bilgi vermedi.

Ufacık bilgi kırıntısı için gazetecilerin ne sıkıntılar yaşadığını bizzat tecrübe ederek gördüm. Gazetecilerin ulaştığı bilgiler çoğunlukla yetkililerden alınan değil gizli kaynaklardan edinilen bilgiler oldu. Tabi ara sıra ağzımıza bal çalıp, çenemizi kapatmamız adına küçük bilgiler vermiyor da değillerdi.

Sürecin başında Bakanlık tarafından verilen sayılara güveniyordum.

Ancak küçücük Seydişehir’de bile öyle örtbas durumları ile karşılaştım ki artık hiçbir şekilde inanmıyorum.

Bilanço söylenenden ve düşündüğümüzden daha ağır.

*

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ekonomi göz önüne alınarak yasaklar yavaş yavaş esnetilerek sosyal hayata dönülmeye başlandı.

Maske ve mesafe kuralına uyulduğu takdirde sosyal hayata dönülmesinde bir sakınca görmüyorum.

Bunun denetimini hem bireysel olarak bizler hem de yetkili kişiler yapmalı elbette.

Ancak bu konuda da çuvalladık ve hala çuvallıyoruz.

*

14 ilde nişan, sünnet, kına gecesi gibi törenler yasaklanırken, düğünler de 1 saat yapılması koşulu ile serbest bırakıldı.

Bu 14 ilden birisi de Konya oldu.

Bu sektörden ekmek yiyen düğün salonları, fotoğrafçılar, kuaförler, kuyumcular, garsonlar vs isyan etti.

Hem alınan tedbirin amacını hem de bu insanların isyanını anlıyorum.

Plajlar, gece kulüpleri gibi insanların iç içe olduğu eğlence yerleri açıkken düğünlere kısıtlama getirince bu sektörden ekmek yiyen insanlarda kendini üvey evlat gibi hissetmeye başladı.

Ya bu tarz zaruri olmayan eğlence sektörünün hepsine kısıtlama getirilmeli ya da hepsi sıkı denetimler ile devam etmeli diye düşünüyorum. Sen devam et, sen biraz dur demek bana kalırsa da biraz haksızlık oluyor.

*

Anlayamadığım bir nokta daha var.

Son 2 ayda Ankara ve İzmir’e gittim.

Biz Konya’da yaşadığımız ve burayı gözlemlediğimiz için doğal olarak burada yeterince uyulmadığını düşünüyoruz.

Ancak bu şehirleri özellikle İzmir’i gördükten sonra aslında Konya’nın kurallara (en azından maske ve mesafe kuralına) daha çok uyduğunu fark ettim.

Buna rağmen Konya’nın durumu daha kötü.

Bunu kendime şöyle izah edebildim; demek ki el yıkama vs gibi hijyen kurallarına Konya’da daha az dikkat ediliyor olabilir ya da sarılma tokalaşma gibi temaslardan vazgeçemiyoruz.

Sosyal hayata dahil olalım ancak minimum temas ile olmasına özen gösterelim.