Yeni vali, yeni umutlar…

Hayrettin Atak

“Bir bürokrat bir şehir için ne yapabilir ki?” diye sormanın ya da tartışmanın bir anlamı yok artık bugün…

Çünkü tarihe geçmiş, on yıllar öncesinde kalmış olmasına rağmen hala hayırla yad edilen bürokratlar varsa, bir bürokrat bir şehir ve o şehrin insanı için çok şey yapabiliyor demektir…

En küçük değişiklikler bile bir şehir için çok şey ifade edebilirken en üst seviyede yeni bir Bürokrat nasıl bir anlam taşır varın siz tahmin edin gayri…

Özellikle bu şehir, yeni ve büyük atılımların eşiğindeki, sanki bir küçük fitil ateşlense büyük bir patlama yapacak, küçük bir toplu iğne batırılsa sönecek gibi sürekli bir tereddüt ve ikilem içinde duran  Konya gibi bir şehir ise…

…   

Beyefendiliği, mütevaziliği, anlattığı konulara hakimiyeti ve bürokratik geleneğe bağlılığı açılarından  Muammer Erol’la aynı izlenimleri bırakıyor ilk karşılaşmada…   

Her ne kadar ‘Tam olarak en ayrıntısına kadar inceleme fırsatım olmadı” dese de, en ince ayrıntısına kadar önemli bir ön çalışma yaptığı “Konya konularına” hakimiyetinden de belliydi yeni vali Sayın Yakup Canbolat’ın…

Tabi Konya hakkındaki bu bilgi ve birikim ‘1992 yılında konuşulanlarla, bizim 2016 yılında konuştuklarımızın, hatta söylem ve sorunlarımızın da aynı olmasından’ da kaynaklı olabileceğini de düşünmedik değil… Çünkü her ne kadar konuşulanlar büyük oranda kabuk değiştirse de özünde hala aynı olduğu hepimizin malumu…   

‘Hayırda yarışan bir şehir Konya’ söyleminin üstünde özellikle durması bu şehri ne kadar tanıdığı konusunda önemli bir fikir veriyor insana…

Sohbet “sorunlar, çözümleri ve neler olmalı” kısmına gelince ödevine ne denli özenli çalıştığını çok daha iyi anlıyorsunuz… Konya’nın gelişim sürecinin daha da hızlanması için gerekli ilginin gösterilmediğinden sürekli şikayet edilen ‘Turizm ve Markalaşma’ başlıklarını öne çıkardı Canbolat. “Konya’ya gezi amaçlı gelen milyonları Konya’da biraz daha fazla kalmaya nasıl ikna edebilirizi” ve “Sanayi de olanca büyük üretime rağmen hala kendi markalarını üretememenin verdiği zararı hatırlattı” Canbolat.

Ve bir de “Prestij Cadde” eksikliğini… ‘Her şehirde var burada yok’ diyerek. Yeni Haber Gazetesi olarak bizim uzun süredir ‘Gardan, muhacir pazarına hatta Mevlana Müzesine kadar olan bölgenin en iyi şekilde değerlendirilmesi için verdiğimiz’ mücadele ile benzerlik gösteren bir cümle olması sevindirdi bizi… 

Ziyaretin sonunda; Konya’nın ilerleyişinde ve hedeflerine ulaşmada ne denli yardımcı olacağı ve oynayacağı rol konusunda önemli fikirler verdi Sayın Vali… Yakın zamanda tüm şehrin bu fikirde mutabık kalacağına da eminim…

Allah yolunu açık etsin…   

Milletvekillerinin iftar programlarında, ya bir haber eksikliği var yada uygulamada bir hata. Yeni yeni boy göstermeye de başladılar iftarlarda ama onda da stratejik yada programlama hatası var. Üç dört Milletvekilini bir programda görürken, başka önemli bir programda hiçbirini göremiyorsunuz.

Hatta bunların bir adım ötesinde hiçbirini hiçbir ilçede göremiyoruz. Konya’da asıl açık bırakılmaması gereken cephenin ilçeler olduğu malum. Ramazan da bunun için iyi bir fırsat.  Seçim uzak ama vatandaşa yakın markaj da fayda var. Özellikle Konya’nın geçtiği kritik dönem itibariyle. En önemli görev de vekillere düşüyor. İlçe ve mahalleliler onları bekliyor.

Burada olunca da en azından şehre dağılmakta…

Her ne kadar kıymetimizi bilmeseler de Milli Takımın kurtarıcısı gibi Konya… Şampiyonaya gidemiyoruz, orda oynasak olmaz mı dediler, bir şey demedik… Ama takım kötüye gidiyor diye Aykut Hoca’yı vermekte neyin nesi… O kadar da değil… Milli Takım Konya olmadan da ayakta durmayı öğrenmeli artık… Biz her zaman olmayabiliriz…

Futboldan anlamıyoruz dediysek Aykut Hocanın Konya için önemini bilmeyecek kadar değil.