Yeni bir medeniyet kurmak bu kadar zor olmamalı?
Daha doğrusu unutulmuş bir medeniyeti yeniden diriltmek….
Toplantılarda ‘Bir çivi bir nalı, bir nal bir atı bir at bir komutanı bir komutan bir ülkeyi’ muhabbeti yapmak kolay…
O muhteşem, büyüleyici medeniyetimizi yeniden kazanmak için kim hangi çiviyi çakıyor bir bakmalı? Birbirlerinin eteklerinden asılanlar çivi çakmaya vakit bulabiliyor mu? bu da ayrı bir tartışma konusu elbet…
Mesela dilimize sahip çıkmak bu kadar mı zor? Yabancı kelimeler yerine ‘Bize ait’ olanları tercih etmek…
Hadi bu zor diyelim… Şu programlardan önce yapılan ‘Saygı Duruşları.’
‘Hadi bu sefer bir dakikalık saygı duruşu’ yapmayacağızdemek zor olmasa gerek… Bütün kültürle ilgilenenleri göreve çağırıyorum. ‘Saygı Duruşu’ bize ait bir şey midir? Açıklasınlar…
Bir de bugünkü ‘Faizsiz Bankacılık’ haberimize binaen söylüyorum. Toplam bankacılıkta oranı yüzde 5’miş, nasıl yüzde 5.5 yaparız’ diye bilim adamları, finansörler, girişimciler ve din adamları kafa patlatıyor…
Faiz gibi bu medeniyetin en büyük düşmanı bir kurumu ortadan kaldırmak da mı çok zor… En azından inananlar için… Bankaya bile gitmiyorsunuz bunu için; Telefonla yada internetle bütün hesabınızı bir ‘Katılım Bankasına’ aktarabiliyorsunuz… Sonrasın dada efendimizden miras bir medeniyeti yeniden ayağa kaldırmak ve sömürü düzeni faizi yok etmek için önemli bir adım atmış oluyorsunuz…
Biz tavandan bekliyoruz her şeyi…
Ama her inşaat temelden başlar…
Dünyaya alternatif bu medeniyet için birkaç yüzyıl daha beklememiz (mi) gerek?
…
HEY 18’Lİ…
Recep Tayyip Erdoğan’ın 18 yaşında bir çocuğu mu var? Bizim bilmediğimiz…
Peki Binali Yıldırım’ın…
Peki Devlet Bahçeli’nin mi çocuğu var?
Ya da Bakanlardan kaçının?
Öyleyse Kemal Kılıçdaroğlu’nun bakkalın çocuğunu değil, kendi çocuklarını milletvekili yapacaklar dediği adamlar ve onların çocukları kim?
Koca 3 bin 5 bin yıllık geleneği olan bir devleti yöneten bu isimler yaşları tutan birkaç kişi için ve kimsenin bilmediği o kişiler için 18 yaş maddesini mi koydular şimdi…
Kapak ta tabi ki bir Konyalıdan geldi… Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Akış’tan… Capcanlı bir örnek verdi Akış; ‘Kendinden.’ Anadolu’nun küçük bir şehrinden babası bakkal birinin 28 yaşında nasıl vekil olduğunu anlattı…
Kılıçdaroğlu anladı mı mesajı meçhul. Ama şu gerçek Kemal Kılıçdaroğlu, Ak Partiye Konya’dan oy veren yüzde 70’in tamamının büyükelçi çocuğu olduğunu sanıyor…
Halktan ve gerçeklerden bu kadar uzak…
…
Eminim artık, iki ihtimal var;
Bu Kılıçdaroğlu, ya henüz ergen olmadı, ya da oldu ama olgunlaşmadı… Çünkü onun söylediğini 18 yaşındaki çocuklar söylemez… Temelsiz, mesnetsiz…
Boş verdik asıl mesele şu; 18-25 yaş arası tek bir genç ‘Hayır’ verecek mi?
Yani ‘Bana niye güveniyorsunuz ki’ diyecek mi?
Bir diğer mesele de şu ki ; “Konya kapak konusunda her zaman ustadır”
…
Ya eski sistem bizi dünyanın en gelişmiş, en güvenli ve en istikrarlı ülkelerinden biri yaptı da ‘Cumhurbaşkanlığı’ geri götürecek…
…
Adam Doğru Söylemiş…
‘Evet’in bir önerisi var bu ülkeye; ‘Yeni Sistem’
Peki ya ‘Hayır’ın… Ne öneriyor… Hiçbir şey… Hayır diyeceksiniz ve sandıktan sürpriz çıkacak; “Eski sistem…” Tam o sırada da komfetiler falan yağacak yukarıdan…
Hani hep o şikayet ettikleri ve ettiğimiz sistem… Hatta onların yaşamaktan utandıkları ülkenin sistemi… Lafa gelince Batı’da her şey müthiş azizim… Bizde her şey kötü…
Peki düzelmesi için önerin? ‘Hayır’
Teşekkür ederiz… Almayalım…
…
FETÖ’den devralınan ve önce ismi 15 Temmuz olarak belirlenen Kadın Doğum Hastanesinin ismi hala netleşmemiş…
Önüne yapılan üst geçit içinde aynı durum söz konusu… Her ikisi içinde bir yarışma yada anket düzenlenmeli… O hastane bugün milletinse o gece dışarı çıkanlar sayesinde sonuçta…
En azından hastanenin ve üst geçidin ismine o gece dışarı çıkanlar karar versin bence…