Yeni müftümüzden iki isteğim var…

Hayrettin Atak

Konya İl Müftüsü Ahmet Poçanoğlu oldu.

Allah yolunu açık etsin, muvaffakiyetler versin.

Konya’nın yakından tanıdığı ve sevdiği bir isim. Bu başarısını katlayacak bir faktör olacak İnşaallah…

Konya’ya uzun yıllar hizmet etmiş Eski Müftü Ali Akpınar’a da bir teşekkür borçluyuz. Yeni hayatında başarılar, yolu açık olsun…   

Hazır yeri gelmişken, sokaktaki sıradan vatandaş ve cami cemaatinin en son safındaki ‘saf’ olarak iki beklentim/ricam olacak, müftülükten/diyanetten…

Birincisi Cami kameralarının kaldırılması, ikincisi Merkezi Ezan’ın geri getirilmesi…

Yurdumun Çocuk Parklarında, caddelerinde, meyhanelerinin/birahanelerinin/kerhanelerinin önünde, otobüs ve minibüslerinde yani gerçek anlamda olması gereken hiçbir yerin tamamında kamera yokken camilerde kamera kurulmasının anlamı ne olabilir?

Bir fikir fırtınası yapalım;

  1. Kilise ve Havralarda yok. Biz onlardan önce davrandık…
  2. Kilise ve Havralarda var. Biz onlardan örnek aldık…
  3. Müslümanlar, teknolojiyi çok sıkı takip eder…
  4. Sosyal Medya’ya komik videolar için bulunmaz maden…
  5. Ayakkabı hırsızlarına nefes aldırmıyoruz…
  6. Keramet gösteren biri olursa canlı yayına bağlanıyoruz…
  7. İnsanımız, izlendiğini hissettiği için daha bir huşu ile namaz kılıyor…
  8. Biz cemaatimize güvenmiyoruz…
  9. Biz Müslümanlara güvenmiyoruz…  

 

Ben utanıyorum… Camilerime güvenlik için kamera konulmasından…

Hazine’de kasaların olduğu yerde bu kadar kamera var mıdır?   

Bir memleketin hızsızları ibadethanelerden ayakkabı yada yardım kutusunu çalacak kadar alçaldıysa bırakıverin gitsin…

Bir memleketin sakinleri ve ibadet severleri bu adamları aralarında yaşatmaya devam edebiliyorlarsa onları da bırakıverin gitsin…

Bir memleketin kolluk güçleri her şeyin önüne geçebiliyorlarken, ibadethaneden bir şeyler çalınmasının önüne geçemiyorsa onları da bırakıverin gitsin…

Ben kameralardan utanıyorum… Bakamıyorum onlara…  

İkincisi tartışılabilir;

Ama benim tercihim her zaman ‘Merkezi Ezan’dan yana olmuştur. Her imamın sesi güzel olacak diye bir şart yok tabi. Olmamalı da… Detone olmak her imamın hakkıdır…

Sesi güzel değilse, ne ona, ne cemaate, ne yoldan geçene, ne ezanı duyan başka herhangi birine ızdırap çektirmenin ne anlamı var ki? Yada tüm şehrin,  güzel bir sesten çıkan ezanı dinlemesinde ne mahsur?

‘Güzel sesli birinden makamıyla okunan ezanı’ duyan ‘Gavurların’ Müslüman olduğu hikayeleriyle büyüdü bizim nesil. Muhtemelen bizden öncekilerde…

Hatta Neil Amstrong muydu? taa ay’dan duyan… Muhtemelen duyduğu bizim mahallenin ezanı değildir.  Müslüman olacağı varsa da vazgeçerdi…!

Hadi Konyalıya acımıyorsunuz, bari Mevlana’ya gelen turistlere acıyın…!   

Benim iki isteğim bu Müftülük’ten…

Yoksa bütün camilere imam falan değil.

Namazımızı gerekirse kendimiz de kılarız…

Camimizi kadınlarımız da temizler…

Bahçesi için birini de tutarız…

Nikahı bir büyüğümüze de kıydırırız…

Ama güvenlik kamerasının açtığı manevi yarayı hiç birimiz tek başımıza kapatamayız…

Yada güzel bir ezana hasret göçeriz ahrete…  

Yada boşverin kimse farkında da değil zaten…

Tıpkı günlük hayatta Allah’ın ve meleklerinin bizi sürekli izlediğinin hiç farkında olmadığımız gibi…