Eğer telefonumda Bylock olsaydı 16 Temmuz sabahı yapacağım ilk iş cep telefonumu imha etmek, numaramı değiştirmek, elimdeki bütün belgeleri yok etmek, bilgisayar, laptop hatta çocuğa oyun için aldığım tableti imha etmek olurdu.
Ve sonra tabi ki uzun süreli bir Avrupa yada Amerika tatili….
…
Ama;
“Yok kardeşim bana kimse dokunamaz” yada “Dokunulamayacak kadar güçlü siyasi bağlantılarım var’ düşüncesindeysem…
Ya da;
“Bylock listesinde ismin var. Ne yurt dışına çıkabilirsin, nede görevi bırakabilirsin. Ya senden istenileni yaparsın. Ya da biz gereğini yaparız.” diye tehdit almıyorsam…
Gibi şeyler müstesna. Yani bu durumlarda oturur beklerim operasyon gününü…
…
Şehirde güç dengeleri değişirken, şehir yeni bir mecraya kayarken benim asıl merak ettiğim şeyler bunlar.
Çünkü bu öyle bir deprem ki! Değil Konya’nın siyasi şeklini, Coğrafi şeklini bile değiştirir. Sonucu da bu işleri uzaktan takip edenler bile tahmin edebilir. Tabi siyaset kesin kuralları olan bir bilim değil. Sürprizler yaşanabilir. Ama genel çerçeve belli.
‘Yeni Konya’ herkese hayırlı olsun bu sebeple… Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak…
…
Öncelikle;
Bylock’un farklı çeşitleri var sanıyorum bize söylenmeyen; Çilek kokulusu, Orijinali, Ultra Hisset, Ekstra ince, Ekonomik Paket gibi…
Çünkü yakalananların bir kısmı tutuklanıyor, bir kısmı göz altına bile alınmıyor, bir kısmı savcılıkta bir çay ikram edilip gönderiliyor, bir kısmı eğer müsaitse evinde ziyaret ediliyor…
Bunun kıstasının ne olduğunu öğrenebilecek miyiz bir gün, çok merak ediyorum…
Savcılar, Müdürler, Başkanlar, Kalemler, Damatların hangi Bylock çeşidini kullandıklarını daha çok…
Mücadelede en önemli nokta Milletin ‘Adalet’ duygusuna olan güvenini kaybetmemesidir.
O kaybolursa her şey kaybolur…
…
Ha bir de;
Etkin Pişmanlık Mevzuatını bir türlü anlayamadım…
Mekanizmanın nasıl işlediğini yani…
Mesela bende 249 kişiyi öldürüp, yakalanana kadar kimseye bundan bahsetmesem, yakalandığım anda da ‘Etkin Pişmanlık’tan yararlanmak istiyorum desem. Beni de serbest bırakırlar mı?
Hiç sanmam?
Üzerimde çakı yakalasalar, içeriden çıkamam ömrüm boyunca…
Bunun da sanıyorum ‘Az pişmiş pişmanlık yasası’, ‘Çok pişmiş pişmanlık yasası’ diye çeşitleri var hukukta…
…
Yine sormak istiyorum;
Ahmet Şan’ın Bylock kullanmış olduğunu bir yıl sonra öğrenmiş olamaz güvenlik güçleri değil mi? Ahmet Şan Bylock’u muhtemelen FETÖ’nün Hacıkaymak İmamıyla konuşmak için kullanmıyordu. Genelde Futbolun özelde Konyaspor’un önemli isimleriyle konuşmuyorsa boşuna yüklemiştir zaten o programı… Memduh Oğuz, Ali Egemen gibi isimlerle yani… Bu nedenle Ahmet Şan’ın Bylock kullandığı dün tespit edilip hadi toparlanın operasyona gidiyoruz denilmemiştir. Öncesinin çok uzun olduğunu düşünüyorum. Bunca zaman ne ve ne için beklendi. Ve neden bu deprem bugüne bırakıldı…
Peki Emniyet yada İstihbarat gibi kurumların elinde başka İsimler var mı bu şekilde?
Gününü bekleyen…
…
Mesela bir Bylock’çunun bir yıl sonra evinde, işyerine gidenler ne arayabilir… Hangi ‘Akıllı’ delil teşkil edebilecek şeyleri saklar bir yıl boyunca. Onca zaman sonra bilgisayarında hala ne saklıyor olabilir ki bu kişiler… Yada evinde, yada işyerinde… ‘Ruh Hastası’ değilse tabi…
Sadece bir göz boyama olmasın bu işler. Hazır ziyarete gelmişken bilgisayarı, tableti de alalım ‘Babında’ faaliyetler yerine;
“Bazı Baylock’çuların neden tutuklandığını, bazılarının neden salıverildiğini
bazılarının neden göz altına alınıp bazılarına neden sıranın gelmediğini” açıklamaları gerekir. Kamuoyu vicdanında ki yangını söndürmek için yani…
Ama söylenmeyecektir sanıyorum…
Çünkü onların her biri devlet sırrıdır eminim…
…
Ben herkes tutuklansın demiyorum. ‘Herkes için Adalet’ diyorum… Bir kesim bazı gerekçelerle tutuklanıyorsa, hepsi tutuklansın. Bırakılıyorsa hepsi bırakılsın…
…
İşin daha komik tarafları da var mesela. Başkan istifa ederken kulübü yani bu şehre ait takımı yönetim kuruluna emanet etmesi.
Miras gibi…
Şu saate kadar istifa etmeyi düşünmemiş olmaları bile garipsenecek bir durum…
Şan’ın ekibinde şaibe olmayabilir, ama Konya ve Konyaspor’u bu şaibeden temizlemeleri gerekir acilen…
…
Ha bir de neden sürekli “Devlet her zaman 18 yaşında” dediklerini de anladım böylece…
Devlet’te ‘Ergen davranışları’ gösteriyor çünkü sürekli…
Yoksa bu kadar hatayı bir ‘Yetişkin’ yapmaz...