Yeni HABER gazetesinde Yeni Haber okuyucuları ile yeniden birlikteyiz..
Bu köşede siz değerli Yeni Haber okuyucularına ülke ve dünya gündemini değerlendireceğiz..
Malumunuz olduğu sürece ülke ve millet olarak zor bir süreçten geçiyoruz..
Bir taraftan Milli Birlik ve Kardeşliğimizi yeniden tesis etmek adına atılan cesur ve yürekli adımlar neticesinde 30 yıldan bu yana dökülen Kardeş Kanını sonlandırmaya yönelik çalışmalar; diğer tarafta ise bununla eş değer nitelikte olan devlet içerisine sızmış bir takım illegal oluşumlar ile yürütülen mücadeleler..
Yeniden Büyük ve Güçlü Türkiye idealine ulaşma noktasında bu ülkenin bir ferdi olarak bu köşeden BÜYÜK TÜRKİYE idealine ulaşma noktasında elimizden geldiğince yazılarımızla YENİ HABER okuyucularına doğru bildiklerimizi bu köşeden ifade etmeye çalışacağız.
İnşaallah YENİ TÜRKİYE’ yi YENİ HABER gazetesi ile hep birlikte ilmik ilmik öreceğiz ve bu uğurda canını dişine takan, gecesini gündüzüne katan değerli büyüklerimizin sırtlarında ki yüke omuz atmaya çalışacağız..
Dostlar; ülkemiz 2002 yılından itibaren yani AK Parti iktidarı ile birlikte bir tür demokratikleşme süreci yaşıyor.
Paradigma değişikliği yaşıyor ve doğal olarak bu değişim ve dönüşüm de bir takım zorluklara ve sıkıntılara gebe..
Gerek Çözüm Sürecinde; Çözümsüzlüğü çözüme dönüştürme noktasında gösterilen sağlam irade ve gerekse de son 17 /25 Aralık jüristokratik Darbe girişimleri neticesinde iyice günyüzüne çıkan paralel yapılanma ve bununla bu tarihten sonra daha etkin bir mücadele etme noktasında ortaya konan irade.
Evet değişimi ve dönüşümü yaşayan bu topraklarda statükodan beslenen yapılar bu değişime karşı ayak direteceklerdir.
Türlü türlü senaryolar ile sokakları hareketlendirecekler veya algılarımıza ve zihinlerimize karşı akıl almaz saldırılarda bulunacaklardır.
Bu tip mütacaviz hareketler karşısında sağduyulu olmak zorundayız ülke ve millet olarak..
Ama aynı zaman da da önümüzde cereyan eden bu kirli oyunun da parçası olmamak adına da taraf olmak zorundayız. Taraf olmayan bertaraf olur.
Çünkü taraflı olmak kararlı olmaktır..
Çünkü taraf olmak Adil olmaktır.
Taraflılık hakta oldukça adalet getirir.
Taraf olan kararlı olur ,hak bildiğinden vazgeçmez..
Dostlarım bizde tarafız. Hakkın ,hakikatin, doğruluğun ve esenliğin tarafıyız..
Türkiye de ki bu değişim birilerini rahatsız ediyor..
Özellikle Türk Yargısı bu değişimin önünde büyük bir engel olarak durmakta.
Cübbesini sırtına giyen bazı yüksek yargı mensuplarından tutun da bazı baro başkanları ,bu ülkede hukuk adına onca cinayet işlenirken, hak ,hukuk, Adalet yerlerde sürünürken sus pus olanlar şimdi düşmanımın düşmanı dostumdur anlayışı ile kendince milletin idarecilerini köşeye sıkıştırmaya yönelik açıklamalarda bulunuyor.
Buradan açıkça sesleniyorum;
Ne BAROLAR ne de Yargının değişik üst katmanları siyaset yapma yeri değildir.
Kendinize güveniyorsanız çıkın er meydanına , boyunuzu ve posunuzu bir görelim.
Kendi meslek mensuplarının haklarını geliştirmek onların hak ve menfaatlerini birinci öncelik yapmak ,savunma mesleğini daha ileriye nasıl taşıyabilirimi düşünmesi gereken bazı baro başkanları Eski Türkiye’de kalmış ,eskimiş söylem ve teknikler yolu ile siyasete ve siyasetçiye ayar vermeye çalışıyor.
Artık bırakın bunları ve asıl iştigal etmeniz gereken işlerle uğraşın…
Şimdilik bu kadar..
Selam ve Dua…