Seneler önce yeni dünya düzeni diye dillendirilmeye başlanan şeyin aslında Amerika’nın ekonomi odaklı problemlerinin çözüm döngüsü olduğunu söylüyordum. Günümüze geldiğimizde öngörümün doğruluğu bizi de içine alan, tüm dünyayı kasıp kavuran bir ekonomik buhranla ortaya çıktı.
Yüzyıl önce ve ondan daha öncesinde güçlüler yeni bir düzen inşa etmek istediklerinde savaş başlatıyorlardı. Savaşların sonuçları yeni sınırları, yeni güç dengelerini yeni ticaret rotalarını belirliyordu. Şimdi ise güçlüler iç karışıklıkları, terörü, doğal afetleri, hastalıkları ve parayı kullanarak yeni etki alanları açıyorlar kendilerine.
Büyük savaşlar bir nevi ekranı donmuş, kilitlenmiş bilgisayarınızı resetlemeniz gibi bir şey… Ekonomi problemli, ticari hayat çıkmazda, kaynaklar tükenmiş ya da tekelleşmiş durumdaysa başlat bir savaş ve önce silah ticaret başlasın elde biriken cephane tüketilsin. Sonrasında da savaş sırasında oluşacak büyük yıkımlar savaş sonrası ekonominin can damarını teşkil edeceği için ne kadar çok yıkım olursa da o kadar iyi olur. En önemlisi ise doğal kaynaklar bir tekelden diğerine geçer. Yeni ticaret alanları oluşur ve savaş sonrası savaşı başlatanlar muhakkak kazanırlar.
Son yıllarda dünya güç sahiplerinin bu emelleri doğrultusunda evriliyor. En çok karışıklığın olduğu yerlerin genelde en çok doğal kaynağa sahip ülkeler olması tesadüf değil herhalde. Birinci dünya savaşı sonrasında pay edilen yerler hep petrol kaynakları. Birinci dünya savaşının baş aktörü olan ve asıl yenileni olan Almanya’nın neden işgale uğramadığını ve kazananlar arasında paylaşılmadığını hiç düşündünüz mü? Tabi bu konu da kültürel bağlar, dini bağlar gibi durumlarda etkili olabilir. Ama Almanya zengin petrol rezervi olan bir ülke olmuş olsaydı sizce durum aynı mı olurdu?
Yüzyıl önceki gibi bir dünya savaşı çıkarmak isterler mi? Emin olmamakla birlikte yeni taktiklerle ilerlemenin kendileri için de enerji tasarrufu sağlayan bir taktik olduğunu düşünüyorum. Ara ara istedikleri ülkelere demokrasi götürüyoruz bahanesi ile müdahale edip iç saikleri hareketlendirerek kalıcı çatışmalar bırakıp anlık değil kalıcı zaferler peşinde koştuklarını düşünüyorum.
Tabi özellikle doğu Avrupa’da yapılan askeri yığınağı da gözden kaçırmamak lazım. Büyüklerin ekonomisi genleşiyor. Bu genleşme bir patlamayla sonuçlanır…
Ülkemize, özelliklede yeni nesillere sahip çıkalım. Yeni dünya düzeninde olmamız gereken yerde olmamız gereken şekilde yer alalım…