Dünya teknolojide devrim niteliğinde buluşlar yapıyor. İnternet ve akıllı telefonlar hayatımızı tamamen esir almış durumda. Gönüllü esaret. Hatta daha ilerisi, yediğinden içtiğinden fedakarlık ederek, yüksek bedel ödeyerek esir olmak.
Google, Facebook, Twiter, Youtube…. İnsan hayatını kolaylaştırıyor ve insanı eğlendiriyor… Peki burada kalıyor mu? Tabiki hayır… Milyarlarca kullanıcının bilgilerini depoluyor. Bunun analizini yapıyor, insanları yönlendiriyor. Google ile bir toplumun hangi siteleri takip ettiğini, hangi olaya ne kadar önem verdiğini ve benzeri binlerce konu hakkında veriler topluyor. Youtube ile ülkelerin iç işlerini dizayn ediyor. Çatışma olan bölgelerde hangi grubun desteklenmesi isteniyorsa, o grubu özgürlük savaşçısı diğer gücü ise vahşi barbarlar olarak gösteriyorlar. Bir anda bütün dünyanın nefretinin size yönelmesini sağlıyorlar. Sosyal medya üzerinden şahsi ve toplumsal analizler yapıyorlar. Gezi ve benzeri girişimler sosyal medya üzerinden hazırlanıyor. İntihar eylemcileri sosyal medyadan bulunuyor. Terör örgütleri oradan haberleşiyor, militan kazanıyor..
Şimdi ise gündemimizde yapay zeka var. Bizler gibi düşünen makinelerden bahsediyoruz. Yapay zekanın yaygınlaşması ile kullandığımız hemen hemen tüm teknolojik aletlerin esiri olacağız. Bizim yerimize onlar düşünecek, bizim için iyi olana onlar karar verecek. Biz sadece köle olacağız.
Buna karşı biz ise ülke olarak neleri tartışıyoruz. Yapay zekanın dünyada kontrolü ele almasına ramak kalmışken, Türkiye’nin gündemini işgal eden konulardan hızla uzaklaşıp ar-ge ve ileri teknolojiye yatırım yapması gerekiyor. Bu yeni çağın esareti kadim dünyadaki esaretlere benzemeyecek. Bu esaretten kurtulmak sandığımız kadar kolay olmaz.
Bir an evvel aklımızı başımıza almalı, çoktan kapımıza dayanmış olan yeni çağda köle olmamak için uğraşmalıyız.