Akşehir’in beyleri Nasreddin Hoca’yı yemeğe davet ederler. Hoca nereden bilsin, günlük kıyafetleri ile yemeğe katılır. Katılmış ama ne hoş geldin ne sefa getirdin diyen var. Hoca bir koşu evine giderek sandıktaki işlemeleri kürkünü giyip gelmiş. Az evvel hoş geldin bile demeyenler, önünde yerlere kadar eğilmişler. Hoca, bir taraftan kürkünün kolunu sofrada sallamaya, bir taraftan da “Ye kürküm ye, ye kürküm ye!” demeye başlamış. Yemekte olanlar şaşırmış, kürk yemek yer mi hoca demişler. Hoca’da; Kürksüz adamdan sayılmadık… İtibarı o gördü, yemeği de o yesin demiş..
Yıl 2017..
YE KÜRKÜM YE durumu maalesef hala devam ediyor..
İşlemeli kürklerin yerini makamlar aldı..
Vatandaş asgari ücretle 4 kişilik ailesini geçindirmeye çalışıyor.
Birileri de bu asgari ücretle geçinen milletin vekili sıfatıyla milletin parasını har vurup harman savuruyor..
1 milyon 200 bin TL..
0’lar atılmasaydı bu rakam nasıl telaffuz edilirdi inanın bilemiyorum. CHP milletvekili Elif Doğan. İletişim bedeli 1 milyon 200 bin TL’lik fatura getirdi milletin önüne. Bir vekilin 6 yıllık maaşına tekabül ediyor. Asgari ücrette kaç yıla tekabül ettiğini hesaplamaya cesaret edemedim..
CHP Genel Başkanı bu skandal fatura için açıklama yapıyor. Diyor ki; “Faturayı getirene değil, bu hakkı verene bakın!”
Bu açıklamadan sonra bu halktan ülkeyi yönetmek için nasıl destek isteyeceksiniz? Bugün gelen fatura ile ilgili sorumlu olan vekiline tek kelime etmeyen siyaset adamına yarın ülkeyi emanet etsek ve ülkeyi batırsa dönüp oy vermeseydiniz demeyecek mi?
Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamada ki amacını görmezden gelirsek vekillere verilen sınırsız hakların kontrolü konusu oldukça önemli bir nokta.
Beni, seni, bizi temsil eden bir vekilin her şeyinin sınırsız ve ücretsiz olması ne kadar doğru, ne kadar adaletli?
Mecliste uyuyan, hatta meclise gelmeyen, gelse de hiç söz hakkı almayan vekillerin aldığı maaşlar bile milletin vicdanında hala tam anlamıyla aklanamamışken..
30 gün boyunca sabah 8 Akşam 8 (en iyi ihtimalle) çalışan vatandaşların aldığı maaşlar..
Seçim zamanı vaatlerde bulunup, seçimden sonra halkı görmezden gelen vekiller..
Sadece vekiller değil bürokratlar..
Hatta futbola kadar tam bir israf ülkesiyiz..
Yani sıradan vatandaş asgari ücretle adeta bir ‘Survivor’ yaşarken, devlete sırtını dayamış herkesin devletin bütün imkânlarını bu denli umarsızca harcaması benim zoruma gidiyor.
Peki, sadece Elif Doğan mı bunu yapıyor?
Bu bir parti meselesi değildir. Bu bir vicdan meselesidir…
Elif Doğan, bunu artık saklanamaz boyutta yaptığı için gündemde.
Biz biliyoruz nice Elif Doğan’lar var.
80 milyonun, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyip tüketen.