YASİN BÖRÜ SAHİPSİZ (Mİ) ?

Özkan Öztürk

Geçen sene kurban bayramının 4.günün de haince ve kalleşçe HDPKK ‘lılar tarafından katledildi 3 Kürt genci.

Suçları ise Kurban eti dağıtmaları ; sakallı olmaları ve Müslüman olmaları idi. Önce İşidci yaftası vuruldu.

Sonra sığındıkları binanın 3.katında silahla vuruldular. Bıçaklandılar onlarca kez. Bu da yetmedi sığındıkları binanın balkonundan aşağıya atıldılar. Bu da yetmedi gözü dönmüş  ve insanlıktan çıkmış çete mensuplarınca tekmelendiler; üzerlerinden araba geçirerek cesetlerini yaktılar ve tekmelediler…

Kimden mi bahsediyorum.?

Geçen sene kurban eti dağıtırlarken Diyarbakır’ın göbeğinde katledilen Yasin BÖRÜ ve arkadaşlarından..

5 Ekim Pazartesi günü sözde Kobane bahane edilerek sokakları yakıp yıkan şüpheli sanıkların yargılamaları Ankara 2.Ağır Ceza Mahkemesinde başladı. Her Yerde Adalet Platformunu temsilen biz de yargılama aşamasında bulunduk..

Fakat buradan açıkça söylemek gerekirse sahip çıkmamız gereken bu davaya Müslümanların yeterince sahip çıkmadığını bizzat yerinde görmüş oldum. Aslında bu duruma hiç de şaşırmadım. Biz Müslümanlar hangi haklı davamızın peşinden koşarak gittik ki son yıllarda..

Alanda ve saha da Hüda /Par’lı kardeşlerimiz ve Ak Parti Gençlik Kolları Genel Başkanı Abdurrahim Boynukalın  ve  hukuk ekibi vardı.

Onlara da bu vesile ile ayrıca buradan saygılarımızı sunduğumuzu ifade etmek istiyorum.Vicdanlarının sesine kulak vermişler …

Davanın 5 Ekim de Ankara ‘da yapılacağı sosyal medya ortamından günler öncesinden duyrulmuşken

 Saadet Partili Gençlerimizi ve Saadet Partisi Hukuk heyetini aradı gözlerim ama göremedim..

Yine Büyük Birlik Partili gençleri ve hukuk heyetini aradı gözlerim ama göremedim..

Ülkücü gençleri ve hukuk heyetini aradı gözlerim fakat göremedim..

Ve Gezi eylemlerinde vurulan Berkin için 7 /24 İnsan Hakları edebiyatı yapan sözde aydınları, yazarları, akademisyenleri aradı gözlerim onları da göremedim..

 

Her ölen genç bizim gencimiz.

Elinde molotafla öldürülen Berkin için ortalığı ayağa kaldıran hak ve özgürlük edebiyatı yapanların gerçek yüzlerini bir kez daha görmüş olduk. Onlar için önemli olan tek bir şey var o da ölümler üzerinde siyasal mastürbasyon yapıp kendilerinden olmayanları alaşağı etmek olduğunu Yasin Börü davasında bir kez daha görmüş olduk.

Yasin Börü davası basit bir cinayet davası değildir. Bu katliamı işleyenler İnsanlık suçu işlemişlerdir ve insanlığa karşı işlenen bir suç ortada iken insanlık bu davaya sahip çıkmamakta inat etmektedir.

Her yitirilen can bizim canımızdır.

Her ölümde bizim ölümümüzdür.

Dolayısı ile yaşanılan ölümleri ve acıları siyasi ve ideolojik tarafgillikle değerlendirmemek gerektiğine inanıyorum ve tüm okurlarımızı insanlık adına 25 Kasımda Ankara 2.Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek davanın 2.celsesine davet ediyorum..

                                               Unutmayın;

Zulme seyirci kalan ve sessiz kalan ZULME ortak olandır…

Mazlumların sesine hep birlikte ses verelim..

Selam ve Dua…