Geçen hafta içerisinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın mahdumu Bilal Erdoğan'ı şehrimizde ağırladık. Konya STK’ları ile Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay’ın da katıldığı bir toplantı yaptı.
Öncelikle Cumhurbaşkanımızın ‘Sivil Toplum Kuruluşları ne düşünüyor?’ ‘Eğitimin sorunları nelerdir?’ diye dertlenip Evladını bu şehre göndermesi, Evladının da büyük bir tevazu içerisinde STK temsilcilerinde ‘Arkadaşlar, Biz sizleri dinlemeye geldik, sıkıntılarınız nelerdir?’ demesi ve büyük bir dikkatle STK liderlerinin konuşmalarını, söylediklerini not etmesi takdir ötesi bir şey ve buna sadece ‘elhamdulillah’ denir.
Bu programda Ben de söz alarak üç çerçevede taleplerimizi, önerilerimizi, eksik gördüğümüz hususları ortaya koyduk.
İlki 800.000 üniversite öğrencisine barınma hizmeti veren Kredi Yurtlar Kurumu’na dairdi. Kredi Yurtlar Kurumu, alanında dünyanın en büyüklerinden ve en niteliklilerinden. Ailesinden uzakta, gurbet elde üniversite öğrenimi gören gençlerimizin yeme, içme, barınma gibi ihtiyaçlarının giderilmesinde devletimizin almış olduğu insiyatif takdire şayan. Devletimizin üniversite gençliğinin maddi ihtiyaçlarını giderirken hemen hemen hiçbir ücret talep etmemesinin de ayrıca altı çizilmesi gerekir. 3 yıldızlı otel konforunda barınma hizmetini 300-400 TL’ye vermekte, aylık 750 liraya varan yemek desteği ile isteyen her öğrenciye 850 liralık kredi ile ihtiyaç sahibi öğrencilere verdiği karşılıksız burs ile neredeyse gençlerimizin tüm maddi ihtiyaçları karşılanmakta.
Bununla birlikte bir gencin ihtiyaçları sadece maddi değildir, manevi ihtiyaçları da var. Gençlik Spor Bakanlığı’nın Diyanet İşleri Başkanlığı ile yapılan protokol çerçevesinde yurtlarımıza manevi danışman görevlendirmesi yapılıyor. Ancak gençlerimizin manevi ihtiyaçlarının 1-2 manevi danışman ile karşılanamayacağı açık. Bu nedenle yurt büyüklükleri dikkate alınarak her 200 öğrenciye 1 manevi danışman ataması yapılmalı, gençlerimize manevi danışmanlık hizmeti daha etkin sunulmalıdır. Ayrıca Kredi Yurtlar Kurumunda barınan öğrencilerimize nitelikli bir eğitim hizmeti sunmak için KYK Akademi olaraktan başlamış sürecin geliştirerek devam etmesi ve KYK'da yurt müdürlüğü bünyesinde 1-2 eğitim danışmanı görevlendirilmesi faydalı olacaktır.
Bir husus KYK Akademi çalışmalarında üniversitelerimizin katkısı yetersizdir, üniversitelerimiz daha nitelikli katkı sunmalıdır.
İkinci değindiğimiz husus ise üniversite kampüslerinde müftülüklerimizin açmış olduğu Gençlik Merkezlerinin hem niteliğinin hem de görevlendirilen personel sayısının artırılması gerektiğidir. Bu merkezler geleneksel sanatların öğretildiği, temel dini bilgilerin öğretildiği, Kur'an eğitiminin verildiği, siyer eğitimini verildiği hatta ileri düzey ihtisas okumalarının yapılabileceği bir eğitim kompleksine dönüştürülmelidir.
Üçüncüsü ise Kampüs Camileri başta olmak üzere öğrencilerin yoğun olarak bulunduğu mahallelerdeki camilerin hayatın merkezine taşınması rolü ile alakalı idi. Bu camilerin 24 saat hizmet vermesinin, açık tutulmasının sağlanması gerekmektedir. Buralarda görevlendirilen din görevlilerimizin üniversiteli gencin sorunlarına cevap verebilecek donanımda olması ayrıca dikkat edilmesi gerekli bir husustur. Bu camilerde görevli sayısı da arttırılmalıdır. Yine hem kampüslerdeki hem de öğrencilerin yoğun bulunduğu mahallelerdeki camilerimizin uygun olanlarının bahçelerine 100-150 metrekarelik kış bahçesi tarzında kitap kafeler yapılarak öğrencilerimizin zamanlarının büyük bir kısmını cami ve cami çevresinde geçirebileceği mekanlar oluşturulmalıdır. Burada çay, çorba gibi hizmetler de verilmelidir. Belediyelerimizin ve Diyanetimizin bu maliyetleri karşılayabilecek imkanları mevcuttur.
Yani demek istiyorum ki;
Cumhurbaşkanımızın evladını STK’lar ile hasbihal etmek üzere görevlendirmiş olması bir şanstır. Gençlerimizin yerli ve milli değerlerle, islami değerlerde kucaklaşması için bu büyük imkandır. STK'larımız bu imkanı değerlendirmelidir. Üniversitesinden Gençlik Sporuna, Müftülüklerinden Milli Eğitimine, Belediyelerinden STK’larına tüm bileşenler, bu hissiyata omuz vermelidir.
Yarınlar bu gençliğin yüreğinde inşa edilecektir.
Bir uyarı;
2018’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Bakanlıkların yapılanmaları yeniden düzenlenmişti. Bu yapılanma çerçevesinde Gençlik Spor Bakanlığı'nın ilgili kuruluşu Kredi Yurtlar Genel Müdürlüğü Gençlik Spor Bakanlığının bağlı kuruluşu haline getirildi. Olması gereken KYK’nın kredi biriminin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlanırken yurt hizmetlerinin özel yapılı teşkilat olarak yapılandırılması idi. Hala bu imkan var.
Yurt hizmetleri birimi Gençlik Spor İl Müdürlüğüne bağlı bir birim olarak organize edilebilir iken mülki taksimata konu edilmesi yani yurtlarımızın valilik ve kaymakamlıklara bağlanması fevkalede yanlış olmuştur.
Kaymakamlarımızdan hassaten rica ediyorum;
İlçelerdeki yurtlar ilçenin en konforlu ve donanımlı binalarıdır. Bu ilçede yapılacak toplantılar için, kutlamalar için yurtlarımızın kullanılması yönünde bir talep oluşturabilir, böylesi bir düşünce gelişebilir. Bu ihtimal beni korkutuyor. İlçelerdeki yurtlar genellikle karma yurtlar olup muhtarlar toplantısı gibi, ilçe müdürleri toplantısı gibi toplantılar için, kutlamalar için kullanılması ciddi güvenlik sorunlarına neden olacaktır. Kaymakamlarımızdan yılların birikimiyle oluşmuş hassasiyetleri gözetmelerini bekliyoruz. Bize emanet kızlarımızın, evlatlarımızın mahrem alanlarında, barındığı mekanlarda böylesi toplantılar yapılması ciddi güvenlik sorunları üretecektir, kaçınılmalıdır.
Aman dikkat, bu çocuklar bize emanet…