Yarım Kalan Bir Hayat…

Büşra Aksakbağı Ay

Bütün şehitlerimizden Allah razı olsun…

Ancak bazı şehitlerimiz içimizde ayrı bir yara olarak kalıyor.

İsimleri aklımıza mıh gibi çakılıyor…

Yasin Börü’ler, Fethi Sekin’ler, Ömer Halisdemir’ler…

Birde Fırat Yılmaz Çakıroğlu…

Tanımadığımız halde kendisi ve yarım kalan hayatı için defalarca ağlatan Fırat…

*

Fırat Yılmaz Çakıroğlu, Ege Üniversitesi Tarih bölümü öğrencisi idi.

Tam 5 yıl önce, üniversitelerde kol gezen terörün kurbanı oldu.

Evet maalesef bu ülkenin okulunda okuyup bu ülkeye düşmanlık edenler bu ülkenin sevdalısı olan bir genci aramızdan kopardı.

Fırat’ı sadece aldığı bıçak yaraları değil, bu ortamın oluşmasına zemin hazırlayan, göz yuman herkes öldürdü.

*

Ve aradan geçen 5 yıla, Fırat’ın yarım kalan hayatına rağmen üniversitelerde durum değişmedi.

Üniversiteler hala teröristlerin en güvenli kampları olmaya devam ediyor.

Üniversitelerde teröristler cirit atmaya devam ettikçe, yetiştirilen canlı bombaların farkına varılmadıkça, herkesin gözü önünde açıkça bir kamp haline gelmiş alanları yerle bir etmedikçe, ihanet bildirilerine imza atan PKK destekçisi akademisyenlerin devletten maaş almasına seyirci kaldıkça ve vatana ihanetten yargılamadıkça daha nice Fırat’lar veririz…

Üniversitelerde bilim yerine terör fışkıramaz. Üniversiteler, teröristler için Kandil’den daha güvenli bir alan halini alamaz.

Güvenlik güçlerimiz bir bir şehit edilirken, katillerine maddi manevi destek veren akademisyen ve öğrenci uzantılarının üniversitelerde ülkenin gençlerini zehirlemesine müsaade edilemez!

Dünyanın hiçbir yerinde devlet ve millet düşmanlığı bu kadar kolay değil. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir özgürlük yok.

*

Peki ya medyaya ne demeli?

Fırat’ın şehit edilmesini basın ne olarak verdi biliyor musunuz?

“Karşıt görüşlü öğrencilerin kavgası”

Bu ülkede artık karşıt görüşlü öğrenci çatışması bitti. 80’lerde kaldı.

Onun yerini, artık üniversitelerde PKK ve onun kamuflajı haline gelmiş sol örgütler aldı.

90’lardan sonra solculuk adı altında PKK faşizmi zirveyi gördü.

Üniversiteler, teröristlerin güvenli limanı haline geldi.

*

Sen, Fırat, bu ülkeyi canından çok sevdin ve bu yüzden vuruldun.

Hainlerin, devletine karşı sloganlarına, eylemlerine mertçe karşı durdun ve buradan vuruldun.

Sırtında parka, elinde bomba olsaydı belki sahiplenirdi seni güzel memleketim.

Sen ne polisine taş attın ne devletine isyan ettin. Sen bayrak için şehit oldun. Seni vuranlar vatan sevginden vurdu.

Biz de senin hakkını alamıyoruz, katillerini üniversitelerde hala barındırıyoruz ya bu ayıpta bize yeter.