Yaratıcılık kelimesi herhalde en çok reklam sektöründe konuşuluyordur. Ajanslarımız sürekli yaratıcı olmakla övünürler. Yaratıcı reklamları gördüğümüzde bazen hayranlıkla bakarız. Genel de tepki “adamlar yapmış be! Olur. Ya da reklamcılar içerisinde yaşadığı en büyük tepki refleksi “bunu ben niye düşünmedim” olur. Yaratıcılık bazılarına göre doğuştan gelen, bazılarına göre ise sonradan kazanılan bir yetenek. Reklamcılıkta yaratıcı olmak kesinlikle çok önemli fakat yaratıcı reklamlar yapabilmenin de mutlaka bir süreci var. Öncelikle ürününüzü, müşterinizi, rakiplerinizi çok iyi tanımalısınız. O ürünün kullanıcısı, üreticisi kadar ürüne yakın olmalısınız. Tabi ki bunlar yeterli değil. İyi bir reklam üreticisi olmak istiyorsanız her şeyden önce çok okumalı, gezmeli, sokağa inebilmelisiniz. Sadece kendi sektörünüzle ilgili değil her konuda okumalısınız. Çünkü reklamcılık dediğimiz kavram yaşam içerisinde farklı şeyleri fark ettirecek şekilde bir araya getirebilme yeteneğidir. Kusura bakmayın ama klimalı ofislerinizde, rahat koltuklarınızda, tüketiciyi tanımadan onun dilini bilmeden oluşturduğunuz reklamdan ne size ne müşteriye hayır gelir. İyi reklamcı sokakta dolaşabilen, yaşadığı toplumun kodlarını çözebilen reklamcıdır.
Yaratıcı reklamları yapanlar aslında hep çok farklıymış gibi düşünür. Merak etmeyin o çok yaratıcı reklamları yapanlar sizlerle aynı gıdaları tüketiyor. Fakat bilgi gıdası açısından beslenme alışkanlıkları değişik ve bilgilerini uygulayabilme refleksi kazanabilmiş insanlar. Reklamda yaratıcılık da öğrenilen bir süreç diyebiliriz. Reklamcılığın birçok kaynağı size yaratıcı geliştirme yollarını veya reklamcılıkta yaratıcı düşünme yollarını verebilir fakat önemli olan sizin bu yolları reel yaşama uygulayabilme yeteneğiniz. Ama eklemeden geçmemek lazım herkes bu süreçleri öğrenerek yaratıcı reklamcı olamaz. Genetiğinizde de biraz yaratıcılık ve farklı düşünebilme kodu bulunması gerekiyor. Reklam yaparken ağdalı cümleler kurmak yerine basit düşünüp, tüketiciyi etkileyecek metin ve görsel kodları bulmak önemli. Onun için bir çocuk zihniyle düşünmeye odaklanmanız yaratıcı reklamlar bulabilmek için önemli. Domestos reklamlarında mikropları konuşturmak sanırım hiçbir olgun beyinle çıkmış olamaz.
Yaratıcılık demişken Türkiye’nin reklam duayenlerinden saygıdeğer hocamız Haluk Mesci’nin çevirisini yaptığı Reklamın Şifresini Kırmak kitabından bahsetmeden olmaz diye düşünüyorum. Kesinlikle her reklamcının okuması gereken bir başucu kaynağı. Her cümlesini her kelimesini özümsemek gerekiyor. Kitap içerisinde yaratıcılığın sekiz farklı formülünden bahsediliyor. Israrla okumanızı tavsiye ederim.
Bu haftayı da birkaç yaratıcı reklam örnekleriyle kapatalım. İlham olması dileğiyle.