İlginç toplumuz, hiç resmin arkasına bakmıyoruz. Bozkırın ortasında bir tek duran o ağacın önünde, dallar arasında resim çektirin. Gören sizi Afrika’nın balta girmemiş ormanlarında sanır. Resimler bazen yanıltıcı olabilir.
Türkiye’de futbol kulüpleri de aynen o şekilde yönetiliyor.
Geçen hafta özellikle üzerine bir kez daha basarak ifade ederim ki; Yeni Kayacık tesislerine dikkat çekmek için yazdığım ve 67 milyon borcu didiklediğim yazı sonrası ortalık karıştı.
Eski yöneticiler kendilerini iyi göstermeye çalıştığımı zannetti sanırım, oysa o yazıdan iki gün önce onları yerden yere vurmuştum. Bana ulaşan eski yöneticiler o yazı sonrası bana ciddi tepki göstermişlerdi. Sonraki yazıda ise mutlu oldular filan. Acayip sıra dışı yaşıyoruz.
Sen transfer yasaklı dönemde Recep Konuk’un ve yönetimden 3-4 kişinin verdiği para ile Konyaspor’u süper lige taşıdığını unutacaksın. Ders almayacak 10 milyon artıya geçtiğin dönemde onca yılın tecrübesiyle hata üzerine hata yapacaksın, bende sizi iyi göstereceğim. Hoppala yârim yaz geldi, çarşıya kiraz geldi…
Yav arkadaş, Marica transferini ne çabuk unuttuk. Sakat olarak Konya’ya gelen oyuncu 1,5 yılda milyonlarca Euro alıp, 3 maç oynayıp Konya’dan ayrılmıştı. Eto’o transferinin hep karşısında olmuştum, Eto’o sportif olarak başarılı oldu ancak mali olarak beni hiç yanıltmadı.
Şimdi de eski yönetim, yeni yönetim kavgası çıktı. Eski yönetimde kim vardı, yeni yönetimde kimler var. %50 si aynı isim çünkü Konya’da belli bir kitle var ve Konyaspor’a yönetici atıyorlar. Eski yönetimden Mustafa Güncü 4-5 satıra sığdırdığı hesap özetini basın kuruluşlarına göndermiş filan. Konyaspor genel kurul yaptı, kimse ağzını açıp bir şey söylemedi, Şemsettin Beştav iki kelam edecek oldu, divan kurulu Şemsettin Beştav’ı susturuverdi. Hep boş işlerle uğraşıyoruz.
Hep yanlış anlıyoruz, hep yanlış yere bakıyoruz.
Konyaspor’un sorunu Eto’o transferi, Marica transferi değil ki…
Eto’o ya imza attırana hesap sor, Marica’yı getireni yargıla bu işin sonunu bulamayız. Herkesin kendine göre hikayesi var, herkes kendi hikayesini anlatır.
Konyaspor’un sorunu Halil İbrahim Pekşen transferi, kulübe gelen ayakkabı faturaları, Yeni Kayacık Tesisleri projesinin diyeti olarak yapılan harcamalar, MRA’yı ve Özdilek’i kulübe tavsiye eden abiler…
Eski yeni kavgası diye bir şey yok. Ahmet Şan eğrisiyle doğrusuyla bu kulübe 20 yıl hizmet etti, yaşandı ve bitti.
Yenilerin yapması gereken geçmişten ders alıp, geleceği bu tecrübeler ışığında dizayn etmek. Dün dünde kaldı cancazım, bugün yeni şeyler söylemek lazım. Borcun miktarı önemli değil, telaffuz edilen borç Konya şehrinin borcu. Borcu Ahmet yapsa ne Mehmet yapsa ne, borç Konya’nın Konyaspor bu borcu ödeyecek.
Yukarıda da zikrettiğim gibi, gelin Konyaspor’u sırtındaki asalaklardan temizleyelim. Şehir tüm organlarıyla Konyaspor’a destek olsun ama kimse kendini Konyaspor’un sahibi sanmasın. Konyaspor’u seçilmiş yönetim kurulu yönetsin.
Yeri geldiği zaman Yönetim kurulları da hata yapmamak için tecrübeli abilerinden destek alsın.
Hep kullanırım bu sözü; Hiç birimiz, hepimiz kadar akıllı değiliz.